:: Sağlık Ansiklopedi >> Min
A vitamini (retinol veya akseroftol)
Yalnızca hayvanlarda bulunan ve yağda eriyen doymamış bir alkoldür.Sütte, yumurta sarısında, ton ve morina balıklarının karaciğer yağında (balıkyağı) bulunur.Havuç ve havuç benzeri sarı-turuncu renkli sebzelerde A vitamininin ön maddeleri vardır. A vitamini eksikliğinde gözde ve deride keratoz, kseroftalmi (göz akı ve korneanın parlaklığını kaybederek kuruması), foliker hiperkeratoz ( deri hastalığı) ve gece körlüğü görülür. |
Abdominoplastik
laparoplastik |
Antivitamin
Belirgin bir vitaminin biyolojik etkinliğini önleyen ya da engelleyen, kimyasal yapısı tanımlanmış madde. |
Alüminyum zehirlenmesi
Bileşik ve alaşımları sanayide yaygın biçimde kullanılan alüminyumun toz halinde solunum yoluyla alınması alüminyum zehirlenmesi ya da alüminoz denen bir hastalığa yol açar. |
Amino asit
Proteinlerin yapı taşıdır. Bir amino asit, amino grubu (NH2) ile bir karboksil grubu (COOH) taşıyan bileşiklerdir. Çok sayıda amino asit peptid bağları ile bağlanarak proteinleri oluşturur. |
Aminoasit
Vücutta protein yapımı için gereklik olan azotlu bileşik. Vücudumuz birçok amino asit üretir |
Amino-asit
Proteinlerin yapı taşıdır. Bir amino asit, amino grubu (NH2) ile bir karboksil grubu (COOH) taşıyan bileşiklerdir. Çok sayıda amino asit peptid bağları ile bağlanarak proteinleri oluşturur. |
Aminoasitler
Moleküllerinde amino grubu (-NH2) bulunduran asitler. |
Aschelminthes
yuvarlaksolucanlar. |
Anfetamin
Merkezi sinir sisteminde güçlü bir uyarıcı etkisin olan uyuşturucu madde. |
Alanin amino transferaz
glütamik pirüvik transami-nazlar |
Antihistaminik ilaçlar
Histamine karşı etki yaparak alerjiyi tedavi eden ilaçlar |
Albuminüri
İdrarda, albümin bulunmasına; Tıp dilinde Albüminüri; halk arasında ise, aktutma denir.
Bir çok hastalıklarda, özellikle Böbrek hastalıklarında, idrarda albümin görülür.
Mümkün olduğu kadar süt içmeli, patates haşlaması ile muhallebiyi sofradan eksik etmemelidir.
Baharatlı yiyecekler, biber, turşu ve tuz kesinlikle terk edilmeli; kahve ve fazla miktarda su içilmemelidir. |
Albümin
Yumurta akında bulunur ve ciltte bir tabaka bırakır. |
Albüminemi
Kanda albümin yoğunluğu. |
Albüminiiri
idrarda albümin bulunması. |
Albüminüri
İdrarda, albümin bulunmasına; Tıp dilinde Albüminüri; halk arasında ise, aktutma denir.Bir çok hastalıklarda, özellikle Böbrek hastalıklarında, idrarda albümin görülür.Mümkün olduğu kadar süt içmeli, patates haşlaması ile muhallebiyi sofradan eksik etmemelidir.Baharatlı yiyecekler, biber, turşu ve tuz kesinlikle terk edilmeli; kahve ve fazla miktarda su içilmemelidir. |
B vitamini
Suda eriyebilen, molekül yapılarında bir azot atomu bulunan, bazı enzim sistemlerinin etkinliğini arttırıcı koenzimler olarak işlev gören 15? e yakın değişik maddeden oluşan bir vitamin gurubudur. |
B1 vitamini (tiyamin)
Buğday başağı, kepek, bira mayası, sebzeler gibi bir çok besinde bol miktarda bulunur. Memelilerin karaciğer, böbrek, kalp, beyin ve bağırsaklarında az miktarda bulunur. Sebzelerin pişirilmesi, sütün kaynatılması ve sterilize edilmesi (mikroptan arındırılması) çok miktarda tiyamin kaybına yol açar. Tiyamin ince bağırsaklardan etkin taşınma mekanizmasıyla emilir. Vücutta depolanmaz ve kullanılmayan bölümü yemekten üç saat sonra böbrekler yoluyla tamamen dışarı atılır. B1 vitamini yetersizliğine bağlı olarak gelişen hastalık tablosunda depresyon, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması, hipotoni (kas gevşekliği) ve anoreksi (iştahsızlık) yer alır. |
B12 vitamini (kobalamin)
Karaciğerde, sütte, yumurta akında, peynirde, balıkta, ette ve karideste bol miktarda,bitkilerde ise son derece az miktarda bulunur. B12 vitamini eksiklği, folik asit eksikliğinde olduğu gibi, alyuvar yapısında biçim bozukluğuna yol açarak persinyöz ya da megaloblastik anemi denen kansızlığa neden olur.Ayrıca sindirim sistemi düzeyinde ve epitel dokunun beslenmesinde bazı etkileri görülür. Kansızlığın yanı sıra hafif sarılık, iştahsızlık, ishal, parestezi (karıncalanma) ve uyuşma gibi duyumsama bozuklukları, ataksi, işitme siniri iltihabı ve zihinsel bozukluklar ortaya çıkabilir. |
B2 vitamini (riboflavin)
Hayvansal besinlerde, bira mayası, buğday başağı, yeşil sebzeler, havuç, enginar, fındık, yerfıstığı ve mercimek gibi bitkisel besinlerde bol miktarda bulunur. B2 vitamini eksikliğinde protein oluşması azalır ve deride yaralar, sinirsel bozukluklar ve göz bozuklukları biçiminde ortaya çıkar. |
B3 vitamini (nikotinamid veya pp vitamini)
Hayvansal besinlerin yanısıra kabuklu buğday, limon, kabak, soya, domates, patates, bira mayası, hurma, incir, portakal gibi bitkisel besinlerde bol miktarda bulunur. B3 vitamini eksikliğinde deriyi, sinir sistemini ve sindirim sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar. |
B5 vitamini (pantotenik asit)
Doğada çök yaygındır.Yumurta, karaciğer, kalp, süt, bal, bira mayası, kabak, tahıllar, sebzeler, havuç, portakal, mantar ve taze meyvelerde bolca bulunur. B5 vitamini eksikliği çok enderdir. Bu durumda hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü), anemi (kansızlık), lökopeni (kanda alyuvarların az olması), dermatit (deri iltihabı), mide-bağırsak rahatsızlıkları, kas krampları, hareketlerde uyumsuzluk, asteni, uyku bozuklukları ve iştahsızlık ortaya çıkar. |
B6 vitamini (piridoksin)
Hayvansal ve bitkisel besinlerde düşük dozda bulunur. B6 vitamini eksikliği son derece enderdir.Bu durumda deri, sindirim sistemi rahatsızlıkları ortaya çıkar. |
B8 vitamini (biyotin ya da h vitamini)
Karaciğerde, yumurta sarısında, bira mayasında, pirinç kabuğunda ve yeşilliklerde bulunur. Eksikliği yanlızca uzun süre çiğ yumurta beyazı tüketiminde ya da bağırsak florasını ortadan kaldıran sülfamitlerin ve antibiyotiklerin çok fazla alınmasından sonra görülür.Bu durumda dermatit (deri iltihabı), iştahsızlık, zayıflama, depresyon ve kas ağrıları ortaya çıkar. |
B9 vitamini (folik asit)
Bitkilerin yeşil bölümlerinde, kabakta, lahanada, ıspanakta, yeşil sebzelerde, patateste, havuçta, bira mayasında, sütte, yumurtada, peynirde ve karaciğerde bol miktarda bulunur. Gelişmiş ülkelerde eksiklik sendromuna hiç rastlanmaz.Bu tablo yanlızca emilim bozukluklarına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Folik asit eksikliğinde megaloblastik anemi denen bir kansızlık biçimi gelişir. Emilim bozukluğunda ise kansızlığa, glossit (diz iltihabı), stomatit (ağıziçi iltihabı) ve ishal eşlik eder. |
Bigeminizm
Her normal kalp atımının hemen ardından düzenli olarak ekstrasistol (ek atım) denen anormal bir atimin izlediği kalp ritmi bozukluğu. |
Balgamın sitolojik incelemesi
Solunum yollarından gelen salgıların uygun bir boyamadan sonra İncelenmesine dayanan tanı tekniği. |
Başat (dominant)
Aynı kalıtsal özellikten sorumlu bir gen çiftindeki (alel) genlerden, Öbürüne göre daha baskın olanı; karşıtı çekiniktir (resesif). |
C vitamini
Meyve ve sebzelerde bulunan, eksikliğinde bağ dokusunda zayıflamara yol açan bir vitamin türü. |
C vitamini (askorbik asid)
Suda eriyen vitamenlerden biri. (bkz. Vitaminler). Taze meyve ve sebzelerde bulunur. Bağdokusuna özelliğini kazandıran temel maddelerden biridir. Yokluğunda skorbüt (bkz.) adı verilen bir hastalık ortaya çıkar. C vitamini, yaraların iyileşmesi ve demirin barsaklardan emilmesi gibi olaylar üzerinde de önemli rollere sahiptir. |
Corpus quadrigeminus (dördüz cisim)
Beyin gövdesinden çıkan üst beyincik saplarının üst yüzünde görülen yuvarlak çıkıntı. |
Colliculus seminalis
Siyeğin prostat parçasının arka duvarındaki uzunlamasına çıkıntı. |
D - amino asit
Bakteri hücre duvarlarının polipeptidlerinde bulunan, proteinlerde bulunmayan amino asit. |
D vitamini
Daha etkili olduğundan tedavide daha çok kullanılan D2 vitamini (ergokalsiferol) ve D3 vitamini (kolekalsiferol) olmak üzere iki tipi vardır.Molekül yapısı steroidlerle aynıdır.D2? nin kaynağı deridir; derideki 7- dehidrokolestrol, mor ötesi ışınların etkisiyle vitamin D2? ye dönüşür. D3 vitamininin kaynağı besinlerdir; daha çok et, süt ve yumurta sarısında bulunur. Normal olarak güneş ışığı alan insan vücudunda D vitamini yeterince üretilir. Ama yenidoğanlarda, büyüme çağındaki çocuklarda, gebelik ve süt emzirme dönemlerindeki kadınlarda besinlerle dışardan daha fazla miktarda alınması gerekir. D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde osteomalazi (kemik yumuşaması) gelişir. |
Diş minesi
Son derece sert, yüksek oranda mineral içeren ve dişta-cmı örten doku. |
Deaminasyon
Bir molekülden amino grubunun çıkarılması işlemi. |
Dopamin
Dopadan karboksil grubunun ayrılmasıyla oluşan adrenaline benzer madde. |
Disgerminom
Ender görülen bir yumurtalık tümörü. |
E vitamini (alfa-tokoferol)
Başta tahıl olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbreküstü bezi kabuğunda depolanır. Fazla olan bölümü idrar ve dışkıyla atılır. Antioksidan özellik gösterir. E vitamini eksikliği son derece ender görülür ve kansızlık biçiminde ortaya çıkar |
Efeminasyon (kadımılaşma)
Erkekte vücut görünümünün değiştiği patolojik durum. |
Fibrinolizin (plazmin)
Fibrini parçalayarak etki gösteren protein eritici (prote-olitik) enzim. |
Früktozamîn
Serumdaki şekerli protein miktarını değerlendirme amacıyla ölçülen madde. |
Glütamik oksalâsetik transaminaz (got)
GOT kısaltmasıyla belirtilen enzim. |
Glütamik-pirüvik transaminaz (gpt)
Glütamik asitten pirüvik asite bir amin grubunun taşınmasında görev alan enzim. |
Hipervitaminoz
Aşın vitamin alma sonucunda gelişen hastalık tablosu. |
Helmintiyaz
Organizmada asalakların yof açtığı hastalıkları tanımlayan genel terim. |
His tamın
Histİdin adındaki amİnoasitin dönüşüme uğramasıyla oluşan ve önemli biyolojik etkiler gösteren madde. |
Histamin
Vücut dokularında bulunan kimyasal bir madde. Midedeki sindirim sıvılarını uyarır. Yabancı bir maddeye karşı vücudun gösterdiği allerjik reaksiyonlarda etkin bir rol oynar. Etkilenen bölge şişer ve sonuçta ürtiker, astım ve saman nezlesi oluşabilir. |
Hemilaminektomi
Bİr omurun sol ya da sağ yapraksı çıkıntısının (lamina) cerrahi girişimle çıkanlması. |
Dopamin
Dopadan karboksil grubunun ayrılmasıyla oluşan adrenaline benzer madde. |
Disgerminom
Ender görülen bir yumurtalık tümörü. |
E vitamini (alfa-tokoferol)
Başta tahıl olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur. İnsanda karaciğerin yanı sıra yağlı dokularda, böbrekte, kalpte, kaslarda ve böbreküstü bezi kabuğunda depolanır. Fazla olan bölümü idrar ve dışkıyla atılır. Antioksidan özellik gösterir. E vitamini eksikliği son derece ender görülür ve kansızlık biçiminde ortaya çıkar |
Efeminasyon (kadımılaşma)
Erkekte vücut görünümünün değiştiği patolojik durum. |
Fibrinolizin (plazmin)
Fibrini parçalayarak etki gösteren protein eritici (prote-olitik) enzim. |
Früktozamîn
Serumdaki şekerli protein miktarını değerlendirme amacıyla ölçülen madde. |
Fibrinolizin (plazmin)
Fibrini parçalayarak etki gösteren protein eritici (prote-olitik) enzim. |
Früktozamîn
Serumdaki şekerli protein miktarını değerlendirme amacıyla ölçülen madde. |
Glütamik oksalâsetik transaminaz (got)
GOT kısaltmasıyla belirtilen enzim. |
Glütamik-pirüvik transaminaz (gpt)
Glütamik asitten pirüvik asite bir amin grubunun taşınmasında görev alan enzim. |
Glütamik oksalâsetik transaminaz (got)
GOT kısaltmasıyla belirtilen enzim. |
Glütamik-pirüvik transaminaz (gpt)
Glütamik asitten pirüvik asite bir amin grubunun taşınmasında görev alan enzim. |
Hipervitaminoz
Aşın vitamin alma sonucunda gelişen hastalık tablosu. |
Helmintiyaz
Organizmada asalakların yof açtığı hastalıkları tanımlayan genel terim. |
His tamın
Histİdin adındaki amİnoasitin dönüşüme uğramasıyla oluşan ve önemli biyolojik etkiler gösteren madde. |
Histamin
Vücut dokularında bulunan kimyasal bir madde. Midedeki sindirim sıvılarını uyarır. Yabancı bir maddeye karşı vücudun gösterdiği allerjik reaksiyonlarda etkin bir rol oynar. Etkilenen bölge şişer ve sonuçta ürtiker, astım ve saman nezlesi oluşabilir. |
Hemilaminektomi
Bİr omurun sol ya da sağ yapraksı çıkıntısının (lamina) cerrahi girişimle çıkanlması. |
İnseminasyon
Spermlerin kadın rahmi içine verilerek gebe kalınmasını sağlamak için uygulanan bir yöntemdir. |
İmminent abortus
Düşük tehdidi altındaki gebelik. |
İmminent abortus
Düşük tehdidi altındaki gebelik. abortus imminens / abortus iminens |
K vitamini
Sebzelerin yeşil bölümünde, ıspanakta, kabakta, marulda, yeşil domateste, çam ignesinde, yeşil biberde bol bulunur. K vitamini insan bağırsağındaki bir grup bakteri tarafındanda üretilir. K vitamininin tamamına yakını kullanılır, yanlızca küçük bir bölümü karaciğerde depolanır. K vitamini eksikliği son derece nadirdir ve kafada, sindirim sisteminde, idrar yollarında, akciğerlerde ve deride kanamalara yol açar. K vitamini yanlızca kanamalı hastalarda eksikliğini gidermek için kullanılır. |
K vitamini testi (koller testi)
Pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğine yol açan nedenin belirlenmesi amacıyla uygulanan test |
Kobalamin
B12 vitamininin adı. Bak. vitaminler. |
Karminatifler
Mide ve bağırsaklardan gaz çıkışım kolaylaştıran ilaçlar. |
Kolesistokinin-pankreozimin
CCK-PZ kısaltılmasıyla gösterilen hormon. |
Katekolamin
Sinir uyarılarının iletilmesinde görev alan, adrenerjik alıcıları uyardıklarında sempatik sistemin uyarılmasına bağlı etkilere benzer etkilerin oluşmasını sağlayan ve biyolojik etkinliği olan maddeler. |
Katekolamin dozajı
Kan ya da idrarda adrenalin ve noradrenalin düzeyinin Ölçülmesi. |
Lamina
İnce bir katman halindeki yapılann ortak adı (örneğin omurların laminaları, kalbursu kemikte laminalar, orta beyindeki lamına). |
Laminektomi
Omurlann arka laminalarının cerrahi girişimle çıkarılması. |
lbüminüri
İdrarda, albümin bulunmasına; Tıp dilinde Albüminüri; halk arasında ise, aktutma denir.
Bir çok hastalıklarda, özellikle Böbrek hastalıklarında, idrarda albümin görülür.
Mümkün olduğu kadar süt içmeli, patates haşlaması ile muhallebiyi sofradan eksik etmemelidir.
Baharatlı yiyecekler, biber, turşu ve tuz kesinlikle terk edilmeli; kahve ve fazla miktarda su içilmemelidir. |
Melamin
Saç, deri ve gözün damar tabakasının rengini veren pigment |
Magnezyum alüminyum silikat
Kozmetikte kalınlaştırıcı bir ajan ve toz olarak kullanılabilen kuru, beyaz bir madde. |
Mineraller
Kalsiyum, demir, çinko, iyot ve flor gibi maddeler. Diğer mineraller selenyum, mangan, molibden, krom, kobalt, silikon, vanadyum ve nikeldir ve iz elementler adıyla bilinirler. Miyozit: Kasın inflamasyonu. Bkz. Polimiyozit. |
Mineralokortikoit hormon
Böbreküstü bezinin kabuk kısmından salgılanan ve öncelikle elektrolit metabolizmasını etkileyerek sodyumun vücutta tutulmasını, potasyumun da dışan atılmasını sağlayan steroit hormon |
Minimal letal doz
Belirli ağırlıktaki bir hayvana derialtı yoluyla uygulandığında belirli bir süre içinde ölüme yol açan en az zehir dozu. |
Merisizm (ruminasyon)
Yutulan besin parçalarının bilinçli olarak mideden ağza geri getirilmesi ve yeniden çiğnenerek yutulması. |
Mao (monoamin oksidaz)
Adrenalin, triptamin, serotonin, gamma-aminobütirik asit gibi biyolojik aminlerin, yani doku kaynaklı olan ve kan basıncı, sinir |
Mikroalbüminürinin saptanması
idrarda, reaktif çubuk testi gibi klasik yöntemlerle belirlenemeyecek kadar az miktarda bulunan albüminin varlığının saptanması işlemi. |
Müzmin safra kesesi iltihabı
Safra kesesi büzülür, gereği gibi çalışamaz hale gelir. Hastanın karnında, özellikle yemeklerden sonra gaz ve gerginlik vardır. Ayrıca; sağ taraftan başlayıp, kaburgaların altına kadar yayılan geçici bir ağrı ve sarılık nöbetleri de görülür. Tıp dilinde kronik kolestit denir. Bu hastalık genellikle 40 yaşını geçmiş şişman kadınlarda görülür. |
Nemathelminthes
yuvarlaksolucanlar |
P vitamini
Doğada bol bulunur.Bir çok P vitamini faktörü kanamalı skorbüt tedavisinde C vitaminiyle sinerjik (arttırıcı) etki gösterir.Ayrıca hepsi direncin artmasında ve kılcal damar geçirgenliğinin azalmasında önemli rol oynar. |
Pankreozimin
Pankreasın enzim üretimini uyaran ve onikiparmakba-ğırsağından salgılanan hormon. |
Pankreozimin
Pankreasın enzim üretimini uyaran ve onikiparmakba-ğırsağından salgılanan hormon. |
Serüloplazmin
Kan plazmasında bulunan protein. |
Sgot (serum glütamik oksalasetik transaminaz)
glütamik oksalasetik transaminaz |
Sgpt (serum glütamik piriivik transaminaz)
glütamik pirüvik transaminaz. |
Seminom
Farklılaşmamış üreme hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu erbezi tümörü. |
Siyanokobalamin
B12 vitamininin bir türü Bak. Vitaminler |
Serum albümin
Plazmadan fibrinojenin çıkarılmasıyla elde edilen kan serumunun içinde bulunan protein |
Serum glütamik oksalasetik traınsaminaz (sgot)
glütamik oksalasetik transaminaz |
Serum glütamik pirüvik transaminaz (sgpt)
glütamik pirüvik transaminaz |
Timin
DNA yapısına katılan fakat RNA yapısına katılmayan bir primidin bazı. |
Trigeminal nevralji
Yüzdeki trigeminal sinirde ağrıya neden olan bir hastalık. |
Trigeminal sinir
Duygusal uyarıları yüz dil ve dişlerden beyne ileten sinir. |
Trigeminus siniri
Beşinci kafa çifti. |
Tiyamin
B gurubu Vitaminler |
Terminatör gen
RNA polimerazın transkripsiyonu durdurmasına neden olan DNA dizisi. |
Transaminazlar
Bir aminoasitteki amin grubunun bir keto asite aktarılarak başka bir aminoasit oluşturulması tepkimesinde rol oynayan enzimler. |
Vitamin
Vücuttaki kimyasal süreçlerde gereklik olan ve aldığız gıdalarnda bulunan orğanik madde. |
Vitamin a
İyi bir antioksidan. |
Vitamin c
İyi bir antioksidan. |
Vitamin e
Bazı insanlarda alerjiye neden olabilmesine rağmen en güvenilir antioksidanlardandır. |
Vitamin k
Kozmetikteki ana kullanımı göz çevresindeki halkaların koyuluklarını ve yüzeysel kılcal damarların görünümünü azaltmasıdır. Buna rağmen K vitamininin cilt bakımının herhangi bir evresinde işlevsel olduğunu kanıtlayan bağımsız bir araştırma yoktur. |
Vitaminler
Vücudun metabolik gereksinimleri için vazgeçilmez olan ve vücutta yeterince ya da hiç bireşimlenmedİği için dışandan alınması gereken küçük organik moleküller. |
VİTAMİNLER-BESLENME
VÜCUDUMUZUN 7 ENERJİ KAYNAĞI (VİTAMİNLER)
B-2 VİTAMİNİ:
Gerçek bir enerji deposu olan B-2 vitamini kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için derinin, özellikle de gözlerin sağlığı açısından çok önemlidir. Aşırı alkol, bu vitaminin en büyük düşmanıdır. Ayrıca antibiyotikler ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2’yi azalttığı unutulmamalıdır. B-2 vitaminini en çok el edebileceğimiz besinlere gelince: Et, tavuk eti, balık, süt ve süt ürünleri, turp, ıspanak, yumurta, mısır ve beyaz undan yapılmış ekmek bu gıdalardan bazılarıdır.
B-6 VİTAMİNİ (PYRİDOXİNE):
Bağışıklık ve sinir sistemimizin en büyük destekçisi olan B-6 vitamini, vücudumuzun proteinleri ve yağları öğütmesine yardımcı olur. Bilindiği gibi vücuda oksijeni dağıtan hemoglobin yine B-6 vitamini sayesinde meydana gelir. En önemli işlevlerinden biri de mekanizmamızın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturuyor olmasıdır. B-6 vitamini bakımından da aşırı alkol, sigara ve kan basıncı düşüren ilaçlar oldukça sakıncalıdır. Tavuğun göğüs eti, böbrek, karaciğer, yumurta, pirinç, soya fasulyesi, yulaf, fındık, fıstık, muz, patates, avokado ve somon balığı en fazla B-6 vitamini içeren besinler arasında yer almaktadır. Fazla oranda ve uzun süre kullanılması sinirlere zarar verebilir.
FOLİK ASİT:
Hücre oluşumunu sağlayan Folik Asit sağlığımız açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Öyle ki Folik Asit’in vücutta azalması kanser ve kansızlık riskini gündeme getireceğinden, ihmal edilmemesi gereken unsurlardan bir tanesidir. Folik Asit yetersizliği doğacak bebeklerin özürlü olma tehlikesine neden olduğundan anne adayları bu konuya daha fazla dikkat etmelidirler. Çok fazla aspirin kullanmak, kolestrol düşürücüler, doğum kontrol hapları, sara ilaçları ve alkol da vücuttaki folik asit miktarını azaltır. Aynı zamanda yaşlılık Folik Asit depolarını eriten bir başka etken olarak gösterilebilir. Folik Asit bakımından; karaciğer, yumurta sarısı, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, brokkoli, portakal ve portakal suyu oldukça zengindirler. Folik Asit’in fazlası B-12 vitaminin eksikliğinin ortaya çıkmasını önler, bu da sinirlere zarar verebilir.
KALSİYUM:
Kalsiyum vücudumuzun en önemli destekçilerinin başında gelir. Çünkü kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi, alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır.
Kalsiyum ayrıca kaslar ve sinirler için de oldukça önemli bir mineraldir. Kanın pıhtılaşmasını sağlar ve kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silahtır. Hamilelik, emzirme ve menapoz dönemleri ayrıca kafeinli içecekler vücuttaki kalsiyumu azaltacağından, bu gibi dönemlerde alınan gıdalara daha özen gösterilmesi gerekir.
Süt ve süt ürünleri, mısır, sardalya balığı, kalamar, ıstakoz ve brokkoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir. Gereğinden fazla alınan kalsiyum; demir, çinko, fosfor ve magnezyumun emilmesini engelleyebilir.
MAGNEZYUM:
Magnezyum, vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir. Proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayan yine magnezyumdur. Yaşlılar, diyet yapanlar ve alkollü içki kullananlar magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan kesim arasında yer alır. Magnezyum yetersizliği iştah kaybına, depresyona, kasların zayıflamasına ve zaman zaman göz kararmasına sebep olabilir.
DEMİR:
Kanın, oksijeni vücuda dağıtmasına sağlayan hemoglobin, demir sayesinde oluşur. Regl ve hamilelik dönemleri vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir. Aynı zamanda yaşlılar, diyet yapanlar, vejeteryenler de önlem almalıdırlar çünkü demir eksikliği anemi (kansızlık) hastalığına neden olur. Kırmızı et, balık türleri, kuru fasulye, kurutulmuş meyve, yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeler, demir içeren besinlerden bir kaçıdır. Yüksek dozda alınan demir, kalp isklerini çoğaltır. Küçük çocuklarda çeşitli semptomlara hatta ölüme bile neden olabileceğinden dozajı konusunda dikkatli olunmalıdır.
ÇİNKO:
Çinko, bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Çinko eksikliği vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılacak, ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatacaktır. Özellikle diyabet ve böbrek hastaları çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındık bol miktarda çinko içerir. Yüksek oranda alınması ishal, saç dökülmesi, tırnak kırılması, yorgunluk, sinir sisteminde istemdışı hareketlere gibi belirtilere neden olabilir. | << Geri
| |
|