:: Sağlık Ansiklopedi >> Sa
Absans
Kısa süreli şuur kaybı |
Addis sayımı
24 saatlik toplam idrardaki alyuvar ve akyuvarların sayısını ölçme işlemi. |
Adenosarkom
Yapısında mikroskopik incelemeyle saptanabilen İki tür hücrenin bulunduğu kötü huylu tümör. |
Asetilsalisilik asit
Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı. |
Asetilsalisilikasit
Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı. |
Asinus
Salgı bezlerinin işlevsel birimim oluşturan çok küçük anatomik yapı. |
Anjiyosarkom
Kan damarlarının endotel hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümör. |
Aşağılık kompleksi
Kendini başkalarından ya da idealindekinden aşağı görmeye bağlı olarak acı duyma; bu duygunun anormal boyutlara varması ya da psikopatik tepkilere yol açması. |
Aşın duyarlı kalınbağırsak
iritabl kolon |
Aşın östrojen salgılanması
Östrojen hormonlarının düzeyinin normalden yüksek olduğu kadınlara özgü bir durum. |
Aşın ruhsal uyarılma
Psikiyatride karmaşık bir psikomotor sendrom. |
Aşırı duygusallık
Duygusal uyanlara aşın tepki. |
Ansa (kulp, yay)
Anatomide akla bir ırmağın yay biçimindeki kıvrımlarını getiren oluşumlar için kullanılan genel terim (inceba-ğırsak kulpları ve kandamar yaylan, böbrek borucukla-nnın Henle kulpu vb). |
Akut Safra Kesesi İltihabı
Bilhassa, safra yollarına yerleşmiş taşın neden olduğu bir hastalıktır. Tıp dilinde akut kolestit denir. Hastada karnın sağ üst kısmına gelen ani, şiddetli ve çabuk gelişen, sırta, hatta sağ omuzun ucuna kadar yayılan ağrı vardır. Ateş artar, kusma ve bulantı görülür.Her iki çeşit safra kesesi iltihabında da; vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Ameliyat gerekebilir. |
Alçılı sargı
Kullanım sırasında ıslatılan, alçı emdirilmiş sargı. |
Algohalüsinasyon (ağn varsamsı)
Belirli bir fiziksel nedene ya da hastalığa bağlı olmaksızın yoğun ağn duyma biçiminde ortaya çıkan varsam. |
Boşaltım organları
Organizma tarafından kullanılmayan metabolizma artıklarının atıldığı organ ve sistemlere verilen genel ad; böbrekler, deri, bağırsak ve akciğerler birer boşaltım organıdır. |
Benmerkezcilik (egosantrizm)
Başkalarının varlığım ve çıkarlarım göz ardı ederek kendini ve sorunsalını her şeyin merkezine koyma tutumu ve davranışı. |
Bağırsak
Sindirim kanalının mideden sonra başlayan ve anüs (makat) deliğiyle dışarı açılan son bölümü. |
Bağırsak gazı
Bağırsaklarda hissedilen şişkinlik, bağırsak gazından kaynaklanır. Nedeni, bağırsakları besleyen bezlerin yeteri kadar çalışmaması, yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozukluğudur. |
Bağırsak gazı
Bağırsaklarda hissedilen şişkinlik, bağırsak gazından kaynaklanır. Nedeni, bağırsakları besleyen bezlerin yeteri kadar çalışmaması, yemek yerken fazla hava yutma veya sinir bozukluğudur. |
Bağırsak iltihabı
Beslenme bozuklukları, soğuk veya sıcak içecekler veya kullanılan bazı ilaçlar, hastalığın nedenleri arasındadır. Tıp dilinde kolit denir. Tedavide rejim ve istirahat esastır. |
Bağırsak iltihabı
Beslenme bozuklukları, soğuk veya sıcak içecekler veya kullanılan bazı ilaçlar, hastalığın nedenleri arasındadır. Tıp dilinde kolit denir.
Tedavide rejim ve istirahat esastır. |
Bağırsak kanaması
Önemli bir hastalığın işareti olabilir. Önce kanamanın nedenini tespit ettirmek gerekir. Kısa sürede kesilmeyen kanamalarda mutlaka doktora başvurmak gerekir. |
Bağırsak kanaması
Önemli bir hastalığın işareti olabilir. Önce kanamanın nedenini tespit ettirmek gerekir. Kısa sürede kesilmeyen kanamalarda mutlaka doktora başvurmak gerekir. |
Bağırsak sıvısı analizi
Bazı yenidoğan hastalıkları, özellikle bağırsak sıvısının bileşimi ve pH'ında değişikliklerin görüldüğü bazı çocukluk hastalıklan sırasında başvurulan laboratuvar incelemesi. |
Bağırsak solucanları
Bağırsak solucanları, insan vücudunda asalak olarak yaşarlar. Bunlara bağırsak kurtları da denir. Genellikle 5 grupta toplanırlar.- Yuvarlak kurtlar- Kıl kurtları- Kamçı kurtları- Kancalı kurtlar- Şerit |
Bağırsak solucanları
Bağırsak solucanları, insan vücudunda asalak olarak yaşarlar. Bunlara bağırsak kurtları da denir. Genellikle 5 grupta toplanırlar.
- Yuvarlak kurtlar
- Kıl kurtları
- Kamçı kurtları
- Kancalı kurtlar
- Şerit |
Beyin sapı
Beyin yarımkürelerini omuriliğe bağlayan beyin bölümü. |
Beyin sarsıntısı
Kafa travmasından hemen sonra geçici bilinç kaybıyla birlikte görülen ve beyinde bir lezyon olmaksızın beliren klinik tablo. |
Bilgisayarlı eksenel tomografi
tomografi |
Balsam
Bronşiyal bezlerin salgı etkinliğini azaltarak bronşlarda-ki aşın salgıyı azaltan ilaca verilen ad. |
Bursa
Tıpkı eklemde olduğu gibi bir sinoviyal membran ile döşeli olan bir bağ dokusu kesesi. Bursalar sürtünmeyi azaltırlar, parçaların birbirine sürtündüğü yerlerde, örneğin tendonların ya da ligamentlerin kemiklerin üzerinden geçtiği yerlerde bulunurlar. Bununla birlikte, normal dışı bir basınç ya da sürtünmeye yanıt olarak da oluşabilirler. |
Bursa (kese)
Farklı kaynaklan, özellikleri ve anlamlan olan kese biçiminde anatomik oluşumlar. |
Başat (dominant)
Aynı kalıtsal özellikten sorumlu bir gen çiftindeki (alel) genlerden, Öbürüne göre daha baskın olanı; karşıtı çekiniktir (resesif). |
Burun tıkanıklığı
Saman nezlesi ve sinüzitte görüldüğü gibi, başka bir hastalığın da belirtisi olabilir. |
Blefaroşalasis
nükseden gözkapağı ödemi ve bunun sonucunda kapak derisinin incelmesi, buruşması ve sarkmasıyla karakterize durum |
Corpus luteum (sarı cisim)
Yumurtalıkta yumurta folikülünün olgunlaşıp içindeki yumurtanın serbestleşmesinden sonra folikülün dönüştüğü yapı. |
Corpus restiforme (alt beyincik sapı)
Dördüncü karıncık tabanının yanlarında yer alan, alt beyincik sapları da denen oluşumlardan her bîri; soğa-niliği beyincikle birleştirirler |
Coxsackie virüsü
Enterovirüs ailesinden küçük boyutlu bir RNA virüsü; adını, ilk kez ayrıştınldığı yer olan New York eyaletinin bir kentinden almıştır. |
Cinsel Yaşam
Evlilik, kadının ve erkeğin beraber yaşamak üzere karşılıklı anlaşma ile oluşturdukları sosyal bir kurumdur. Bu kurum sevgiyi, saygıyı, cinselliği, mutluluğu ve üzüntüyü dahi paylaşmayı içerir. Evlilik kadının ve erkeğin sahip olduğu temel haklardan bir tanesidir. Evliliğin toplum tarafından kabul görmesi içinde yasalar çerçevesinde onaylanması gerekir. Gelenek ve göreneklerde evliliğin oluşmasını ve yapısını etkilemektedir.
Kadının ve erkeğin sosyal yaşamdaki rolleri daha doğar doğmaz yetiştirilme tarzları ile başlar. Bu roller toplumsal ve kültürel farklara göre bazı değişikliklere uğrasalar da temelde aynı esaslardadırlar. Kadının yapısı itibarı ile daha duygusal olması kolay incinip kolay sevinmesi hormonları ile ilgili olup bu onun annelik yapabilmesi için gereklidir. Kadın adet gördüğü zaman veya gebe kaldığı zaman veya doğum yaptıktan sonra fiziksel olarak eskisine nazaran daha güçsüz düşer. Bunun sonucunda da erkek koruyucu ve kollayıcı olmak zorundadır.
Kadın ve erkek ilişkisindeki en önemli şey kadını kadın ,erkeği erkek olarak kabul etmek ve karşı tarafın istek ve arzularına saygı duymaktır. Çünkü daha evvelde söylediğimiz gibi daha bebeklikten itibaren farklı yetiştirilir ve farklı hissetmeye başlarız. Bir kadının bir erkeğin nasıl düşündüğünü veya bir erkeğin bir kadının niçin farklı davrandığını anlamasına imkan yoktur.
Çünkü farklı hormonlar etkisi altında olunca karşı cinsin bilemediği ve anlayamadığı duygular gelişir. Mesela kadınlar erkeklerin niçin seks isteklerini kontrol edemediklerini ve devamlı seks istediklerini (daha doğrusu duygusuzca seks yapabilmelerini)pek anlayamazlar. Kısaca açıklayacak olursak erkeklerde devamlı sperm ( meni ) üretimi vardır ve bunun depolandığı kesenin kapasitesi eğer hiç boşalma olmazsa yaklaşık dördüncü günden sonra dolar ve sanki idrar torbanız dolduğunda nasıl işeme arzusu duyuyorsanız ve bu ilerledikçe rahatsızlık yaratıyorsa, erkekte eğer boşalmadığı süre dört gün veya daha fazla olursa devamlı kontrolsüzce seks arzusu duyacak sonuçta belki de saldırganlaşacak ve hatta istenmeyen olaylarla karşılaşılacaktır. Bazen ise doğanın bir savunma sistemi olarak ilişki kuramayan veya masturbasyon yapamayan erkek uykusunda boşalacaktır. Bu gerçeği göz önüne alarak hanımlarımızın eşlerine olan yaklaşımlarına daha iyi değerlendirmelerini istiyoruz ve aralarında olabilecek bazı problemleri cinsellikten uzak durarak onları istedikleri şekilde yönlendirebileceklerini düşünürlerse en yanlış şeyi yapmış olacaklardır.
Erkeklerde kadınları oldukları gibi kabul etmeli ,onların yaşam tarzlarına ve duygusallıklarına saygı göstermelidirler, çünkü bu kadının doğasının bir gereğidir ve duygusal olmayan bir kadın ne erkeğini mutlu edebilir ne de iyi bir anne olabilir.
O zaman karşılıklı sevgi ve saygı ,birbirinin isteklerini anlama ve destekleme evliliğin temel şartlarındadır. Farklı iki cinsin arasındaki diğer insanlardan farklı olan iletişim cinselliktir ve özel olmalıdır.
Cinsel İlişki Pozisyonları
En alışılmış pozisyon, erkeğin üstte, kadınla yüz yüze olduğu pozisyondur. Kadınların çoğu bu pozisyonu yeğler. Bir çift, birleşmeye bu pozisyonla başlayabilir; erkeğin orgazmını geciktirmek amacıyla, birleşme sırasında pozisyon değiştirebilir ve daha sonra birlikte orgazm için en uygun pozisyon olan misyoner pozisyona dönülerek birleşmeye son verilebilir.
Misyoner pozisyonu, öteki pozisyonların çoğundan daha elverişlidir. Birleşme daha az derin, uzun süreli ve duygusal ya da derin, kısa süreli ve sert olabilir.
Misyoner Pozisyonunun Temeli bu pozisyon kadını gevşetir, birleşmeyi kolaylaştırır ve erkeğin alt karın darbelerine yardım eder.
Aynı zamanda karşılıklı okşamaya ve öpüşmeye de uygundur. Bununla birlikte, derin birleşme, daha fazla hareket özgürlüğünden hoşlanan bazı kadınları rahatsız eder.
Erkek çok ağırsa ya da erken boşalma sorunu varsa ya da kadın ileri gebelik dönemindeyse, bu pozisyon uygun değildir.
KADININ ÜSTTE OLDUĞU POZİSYONLAR
Misyoner pozisyonunun karşıtı olan pozisyonda çift, yüz yüze ve kadın erkeğin üstünde ata biner gibidir.
Bu ona, cinsel ilişkinin şiddetini ve süresini denetleme olanağı sağlar. Diz çökmüş olarak başlayıp pozisyon da değiştirebilir.
Örneğin, teması kaybetmeden uzanabilir. Bazı seksologlar bu pozisyonun iki eşe de en çok haz veren pozisyon olduğunu ileri sürmektedirler.
Bu pozisyonda, kadın erkeğin ağırlığından kurtulmuş olduğundan pelvis darbeler yapabilir ve birleşmenin derrinliğini duyabilir. Erkek onu serbestçe okşar ve orrgazmı geciktirebilir. Bu pozisyon özellikle kadının kısa ve erkeğin uzun olduğu çiftler için uygundur.
Ancak kadın otururken yapılacak ters bir hareket acı verebilir, pasif rol erkeğin hoşuna gitmeyebilir. Bu pozisyon gebe kalmaya pek uygun değildir.
EŞLERİN YAN YANA OLDUĞU POZİSYONLAR
Eşlerin birbirlerinin ağırlığını taşımak zorunda kalmamaları ve kollarının serbest kalıp birbirlerine sarılabilmeleri, bu pozisyonun üstünlükleri arasında sayılabilir. Bunun yanı sıra, bazı çiftler yeterli uyarı olanağı vermediğini öne sürerek bu pozisyonu elverişsiz bulmaktadır.
AYAKTA POZİSYONLAR
Ayaktaki pozisyonlar genellikle aceleyle, gizli ve rahatsız koşullarda uygulanmaktadır. Bazı pozisyonlar erkeğin eşini yerden kaldırmasını gerektirir. Bu boy sorununu ortadan kaldırır. Ancak erkeğin yorulmasına neden olabilir. Daha kısa olan eş bir eşyanın, örneğin, kalın bir kitabın üstünde ayakta durabilir.
Bununla beraber, en iyi koşullarda bile eşlerin boyları farklı ise durum zorlaşır.
ARKADAN SARILARAK BİRLEŞME POZİSYONLARI
Çoğu kişiler arka yolla birleşmenin doğaya aykırı olduğunu savunurlar.
Oysa ki, hemen hemen tüm memeliler yalnızca bu şekli uygular.
Bu yeterli derecede derin birleşmeyi ve klitoris üzerinde hoşa giden bir baskı sağlar.
Uzanarak, diz çökerek, oturarak ve ayakta uygulanan değişik pozisyonlar vardır.
En azından bunlardan bazıları her yaşta çifti tatmin etmektedir.
Hatta bazı pozisyonlar, öteki birleşme şekillerinin çoğunu olanaksız kılan fiziksel koşullarda olan kişilere özellikle uygundur.
ÖZEL İSTEKLERE CEVAP VEREN POZİSYONLAR
Yeni duygular tatma isteği, insanların çoğunu cinsel birleşmede mümkün olan yüzlerce pozisyonu denemeye itmektedir. Daha az kullanılan pozisyonlardan bazıları ise yeniliğin ötesinde bazı fiziksel ve psikolojik sorunları çözümlemeye yarar. Gebe bir kadın için, şişman olan eşler, sırt ağrısı çekenler, penisi kısa olanlar için ve eşi kendisinden uzun ya da kısa olanlar için hiç denenmemiş hatta düşünülmemiş bir pozisyon en iyisi olabilir. Doğru pozisyonun seçimi, hiç orgazma varamayan bir kadının orgazma varmasına ya da iktidarsız bir erkeğin sorununun üstesinden gelmesine, hatta görünüşte kısır olan bir çiftin çocuklarının olmasına yardım edebilir.
BAKİRELERE UYGUN POZİSYONLAR
İlk kez ilişkide bulunanların çoğu “misyoner” pozisyonunu seçmektedir. Bakire kadın ve bakir erkekler için pozisyon ve şekli çok önemli değildir. Yaklaşım, yavaş ve düşünceli olmalıdır. Ön hazırlık vajinanın kaygınlığını sağlar ve özellikle geçmişteki “petting” deneyimleri, kadının kızlık zarını genişletmiş ya da yırtmışsa, kadının rahatsızlığı azalır.
GEBE KALMAK İÇİN UYGUN POZİSYONLAR
Kadın, dizleriyle erkeğin omuzlarına dayanır. Bu, kilolu kadınlarda tam birleşmeye ve spermlerin rahim ağzının yakınında birikmesine yardım eder.
Diz çökmüş olarak yapılan arka yolla birleşme, eğer rahim retrovers (arkaya dönük) ise spermlerin rahim kanalına ulaşmasını sağlar.
SORUNLU KİŞİLER İÇİN POZİSYONLAR
Kadın, erkeğin üzerinde doğrulur. Bu pozisyon kadının vajinası darsa tam birleşmeye ulaşılmasını sağlar.
Bu yan yana arka yolla birleşme pozisyonu zayıf ereksiyon sorunu olan erkeklere önerilir.
Kadının üstte olduğu bu pozisyon, erkek iktidarsızlığının ve erken boşalmanın tedavisi olarak önerilir. Ayrıca orgazm olmayan kadınların tedavisinde başlangıç pozisyonu olarak yararlanılır.
Bu yan yana pozisyon kadının istem dışı kalça hareketlerini daha kolaylaştırır ve orgazma ulaşmasında yardımcı olur. Bir önceki pozisyonun devamı olarak önerilir.
GEBELİK SIRASINDAKİ POZİSYONLAR
Geçmişteki kendiliğinden düşükler nedeniyle, doktor tarafından ilk üç ayda ilişki yasaklanmamışsa, gebelik süresince önerilir. Çift, normal ilişkide bulunabilir. Gebeliğin ilerlemesi ve karnın büyümesi ile klasik ilişkiler zor ya da olanaksız olmaya başlar. İleri gebelik dönemindeki bir kadın için karına doğrudan basınç yapılmasıından sakınan ya da en azından birleşmenin derinliğini denetlemeye izin veren pozisyonlar gereklidir.
Eşler, yatak üzerinde bir arka yolla birleşme pozisyonunda diz çökerler ve erkek, çok derine itmekten kaçınır.
Kadın, bacakları, vücudunu taşıyacak şekilde, açık olarak yatar. Karın üzerine basıncın olmaması bu pozisyonu gebeliğin son dönemlerine uygun kılar. Çift, arka yolla birleşmek için yan yatar. Burada da karına baskı yoktur.
Çift bir sandalye üzerinde birbirine sarılır. Kadın, erkeğin üzerine oturur. Böylece birleşmenin derinliği denetlenebilir.
SIRT AĞRISI ÇEKENLER İÇİN POZİSYONLAR
Sırt ağrısı çeken kişiler alışagelmiş pozisyonlarda çok rahatsız olabilirler. Oysa sıklıkla daha az kullanılan yöntemlerden yararlanabilirler ya da en azından onlara katlanabilirler. Şefkatli bir eş bu pozisyonları bulmaya çalışacaktır. İşte sırt ağrısı çeken kişilerin çoğuna uygun dört pozisyon.
Erkek yatağa yatar, kadın ata biner gibi oturur, öne eğilir. Sırt ağrısı çeken erkektir.
Erkek arka yolla birleşmek üzere ayakta durur, kadın aşağıda, yatağın üzerinde diz çöker. Sırt ağrısı olan erkektir.
Kadın yatağa yatar, erkek ise bacakları arasında ileriye doğru kendini kaldırır. Ağrısı olan kadındır.
Bir sandalye üzerinde yüz yüze, kadın erkeğin üzerine pelvik darbeler yapabilecek şekilde oturur. Ağrısı olan erkektir. |
Cerrahi şant
Organik bir sıvının, bir tıkanıklığı aşması için uygulanan tüm cerrahi girişimlere verilen ortak ad. |
Chassaignac tüberkülii (chassaignac tümseği)
Altıncı boyun omurunun enine çıkıntısının ön yüzündeki tümsek. |
Corda colica (kalınbağırsak kordonu)
Ağrılı ve gergin kalınbağırsağın aldığı görünüm; dokunmayla sert bir kordon gibi ele gelir. |
Corda dorsalis (corda vertebralis)
Embriyonal gelişimin ilk evrelerinde ayrışan oluşum. |
Çıkık (lüksasyon)
Bîr eklemin parçalan arasındaki normal bağlantının bozulması. |
Dermatoşalasis
gözkapağı derisibde sarkma ve bununla birlikte görülen orbita yağının herniasyonu |
Daktilofazi
Sağır ve dilsizlerin çeşitli parmak, el ve kol hareketleriyle harf ya da heceleri anlatma yöntemi; |
Dış salgıbezleri
Vücudun dışına ya da dışarıyla bağlantılı iç boşluklarına salgı yapan salgıbezleri. |
Dışadönüklük
C. G. Jung'un bazı kişilerin dünya ve dış olaylar karşısında nesnel değerlere öznel değerlerden daha fazla önem verme eğilimlerini belirtmek için, içedönüklüğün karşıtı olarak kullandığı terim. |
Dışkıda asalak aranması
Dışkıda yumurta, tenya parçası ya da erişkin solucan belirlemeye yönelik inceleme. |
Decussatio (çapraz)
Anatomide sinir lifi demetlerinin ya da bunların daha ince birimlerinin merkez sinir sisteminin bir yarısından öbür yarısına geçmesi. |
Doğum sancıları
Doğum sancıları; doğumun habercisidir. Başlangıçta 20 dakikada bir gelen doğum sancıları, daha sonra sıklaşır ve her seferinde döl yatağı kasılıp, sertleşir.Sancılar sırasında kanama görülmezse korkulacak bir şey yoktur. |
Doğum sancıları
Doğum sancıları; doğumun habercisidir. Başlangıçta 20 dakikada bir gelen doğum sancıları, daha sonra sıklaşır ve her seferinde döl yatağı kasılıp, sertleşir.
Sancılar sırasında kanama görülmezse korkulacak bir şey yoktur. |
Doğum sancısı
Dölyatağının doğum sırasındaki kasılmalarına bağlı olarak ortaya çıkan ağrı. |
Doğumsal
Doğuştan var olan herhangi bir bozukluk ya da hastalık durumunu niteleyen terim. |
Doğumsal kalça çıkığı
Kalça ekleminde doğuştan var olan ve kalçayı oluşturacak taslağın embriyon döneminde kusurlu gelişmesi ya da tam gelişmemesi sonucunda ortaya çıkan bozukluk. |
Dolaşım şantı
iki kan damarının kılcal damar ağının aracılığı olmaksızın doğrudan birbirine bağlandığı durumlar İçin kullanılan genel terim. |
Dekonjessan
Konjesyonu (şişme) azaltan, dekonjessif. |
Diploit sayı
Sperm ve yumurta hücresindeki (gametler) kromozom sayısının (haploit sayı) iki katı kromozom sayısını belirten terim; gametteki kromozom sayısı n ile gösterildiğinde, diploit sayı 2n'e eştir |
Dorsal
Bir organizmanın sırt kısmı |
Disakkarit
İki mol monosakkaritin dehidrasyonu sonucu oluşan çift şeker. Maltoz, sakkaroz, laktoz gibi. |
Disakkaritler
Oksijen köprüsüyle bağlanmış iki monosakkarit molekülünden oluşan karbonhidrat ya da şekerler. |
Depresyon (ruhsal çöküntü)
Kaygı, kendine güvensizlik, kararsızlık ve gelecekten korku gibi duyguların egemen olduğu özel psikolojik durum. |
Derinlil sarhoşluğu
Sıkıştıılnıış basınçlı hava tüpleriyle derine dalan dalgıçlarda ortaya çıkan, alkol sarhoşluğuna benzer zihinsel bulamdık ve öfori (aşın keyifliük) durumu. |
Elısa
Kanda belirli bîr antikorun varlığını araştırmak ya da düzeyini ölçmek amacıyla uygulanan bir laboratuvar yöntemi. |
Elısa (enzyme-linked immunosorbent assay)
Enzime bağlı immünosorban yöntem. Özellikle kanda antikor tayinleri için kullanılan bir laboratuvar yöntemidir. |
Efervesan
Suya atıldığı zaman küçük gaz kabarcıkları çıkartarak köpüren, eriyen. |
Endokrin sistem (iç salgı sistemi)
Belirli Özgül uyanların etkisiyle hormon üreten özelleşmiş hücrelerden oluşmuş anatomik yapılar bütünü. |
Endokrinopati (iç salgı sistemi hastalıktan)
iç salgıbezlerinin işlevlerindeki bozulma sonucu gelişen hastalıklar için kullanılan genel terim. |
Erişkinde Şaşılık
Erişkinde şaşılık
Erişkinlerin %1'inde şaşılık görülebilmektedir. Bunların çoğu çocukluktan beri bulunan şaşılık vakalarıdır. Eğer erişkin bir kişide şaşılık meydana geldiyse diyabet, tiroit hastalığı, myestania gravis, beyin tümörleri yada felçler araştırılmalıdır.
Belirtiler
Çocukluktan beri şaşılık bulunuyorsa çok az belirti bulunabilmektedir. Ancak ileri yaşlarda oluşursa şaşılık en sık görülen belirti çift görme olacaktır.Bazı erişkinlerde gözde ağrı, baş ağrısı, başı sürekli eğik tutmak gibi belirtiler bulunabilir. Dışa bakış bulunan çocuk ve erişkinler güneş ışığının altında tek gözlerini kapatmayı tercih ederler.
Çocukların aksine erişkinler yanlış yöne bakan gözden gelen görüntüyü yok sayamazlar ve bu çift görmeye neden olur. Bunun tedavisi tek gözün kapatılması yada gözlerin tekrar ameliyatla doğru pozisyona getirilmesiyle sağlanır.
Tedavi
Göz egzersizleri: Konverjans yetmezliği adı verilen okuma yada çalışırken gözün yeterli çalışmaması gibi özel durumların tedavisinde kullanılır.
Prizmalı gözlükler: Küçük kaymaların tedavisinde kullanılır. Çift görmenin azalmasını sağlar.
Enjeksiyon: Bir kaç ay boyunca enjekte edildiği kası felç eden bir ilacın kullanılması esasına dayanır. Seçilmiş vakalarda faydalı olan bir yöntemdir.
Ameliyat: Her yaşta en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Uyumlu olan vakalarda lokal anesteziyle yapılabilmektedir. Ameliyat kozmetik nedenle, çift görmenin azaltılması, gözlerin birlikte kullanılmasının sağlanması, gözlerdeki ağrının azaltılması amacıyla yağılabilmektedir. Ancak her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatlarında riskleri mevcuttur.
|
Erken Boşalma
Kırk-kırk beş yaş altındaki erkeklerin en çok şikayetçi oldukları cinsel sorunu erken boşalmadır. Erkek cinsel sorunları içinde birinci sırada gelmektedir. Erken boşalma olayı, erkeğin ve eşinin boşalmayı arzuladığı andan daha önce boşalmasıdır. Aslında erken boşalma, bir bozukluk, bir patoloji olmaktan çok fizyolojik olayların göreceli olarak beklenenden daha hızlı seyretmesi ile olmaktadır. Bazı erkekler cinsel yaşamlarının ilk başlangıcında daha erken boşalırken gittikçe boşalmayı kontrol ettiklerini ve daha geç boşalmaya başladıklarını, ancak aniden erken boşalmanın bir sorun olarak karşılarına çıktığını belirtmektedir. Bir kısmı ise başlangıçtan beri hep çabuk boşalmaktan şikayet etmektedir. Sonuçta boşalma zamanı objektif zaman ölçüsü ile belirlenmekten çok, hastaların algılayış, ya da kabulleniş biçimi ile ilgilidir.
Erken Boşalmanın Tedavisi
Boşalmayı geciktirmek amacı ile çeşitli ilaçlar denenmiştir. Lokal uyuşturucu kremler veya spreyler bunların başında gelmektedir. Ancak sadece penisin üzerindeki sinir uçlarını uyuşturmak fazla yarar sağlamaz. Sertleşme ve boşalma tüm otonom sinir sistemini ilgilendirmektedir. Esas büyük cinsel organın iki bacak arasında değil, iki kulak arasında olduğunu söyleyenlerin iddiasını hafife almamak gerekir. Ayrıca bu tür ilaçlar, lokal uyuşturucu etkisi ile boşalmayı geciktirmekten çok penisin duyarlığını azalttığı için, temastan duyulan cinsel zevki azaltmaktadır. Bu lokal uyuşturucu maddeler cinsel birleşme esnasında vajen duvarından emilerek bu dokuların hassasiyetini azalttıklarından, kadının orgazm olmasında gecikmeye yol açmakta ve sorunu adeta pekiştirmektedir. Bu yüzden bu tür sprey ve kremler tıbbi pratikte terk edilmiştir.
Son zamanlarda depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etki olarak boşalmayı geciktirdiği fark edilmiş ve bu ilaçlar tedavide kullanılmaya başlanmıştır. Bu ilaçlardan hastalar yarar görmektedir. Ancak boşalma kontrolünde sırf ilaca dayalı bir tedavi yararlı olsa da, ömür boyu ilaç kullanmanın zorluğu nedeniyle cazip görülmemektedir. Aslında boşalmayı kontrol edebilme bir öğrenme sorunudur. Hastanın bu öğrenimine yardımcı olmak amacıyla ilaçla tedavi edilmesi, veya daha doğru bir ifade ile, tedaviye ilaç eklenmesi doğru bir yaklaşımdır. Amcak esas olan, erkeğin kendini ve eşini memnun edecek şekilde boşalmasını kontrol edebilmeyi öğrenmesidir.
Prezervatif kullanılmasının boşalmayı geciktirmede yararlı olduğunu ifade edenler vardır. Doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmıyorsa, sırf boşalma kontrolü için prezervatif kullanılması çok cazip değildir.
Her erkeğin aynı duyarlıkta olmadığı, aynı cinsel tepkiyi vermediği bir gerçektir. Yukarıda belirtildiği gibi, fazla cinsel heyecan duyan ve psikolojik anksiyete içindeki erkekler daha erken boşalır. Öyleyse, boşalmayı kontrol etmek öğrenimi içinde öncelikle cinsel heyecanı yatıştırma ve sakinleşmek gelir. Hem zihnen hem bedenen gevşemek, sakinleşmek önemli oranda yardımcıdır. Sık cinsel birleşmede bulunmak boşalma aralarını ve dolayısı ile duyarlılığı azaltacaktır.
Cinsel birleşme anında erkeğin pozisyonunun boşalma üzerine etkisi vardır. Bu yüzden bazı pozisyonlarda boşalma daha hızlı olmaktadır. Erkeğin üstte olduğu klasik cinsel birleşme pozisyonu boşalmanın geciktirilmesi için elverişli bir pozisyon değildir. Daha rahat olduğu, kolay gevşeyebildiği ve efor harcamadığı bir pozisyonda erkek boşalmasını daha rahat kontrol edebilir.
Tedavi için önerilen en basit yöntem, sevişme esnasında erkeğin boşalma anına yaklaştığını hissettiği zaman, penisin ucunu iki parmağı arasında sıkarak vücuttaki cinsel heyecanın azalmasını bir süre beklemesi ve yeteri kadar gevşedikten sonra tekrar sevişmeye başlamasıdır. Bu yöntem uygulanırken bekleme anında derin derin nefes alınmasının da yararı olmaktadır. Ayrıca seks terapistleri tarafından bu tür şikayeti olan çiftlere bir takım öğrenme egzersizleri yaptırılmaktadır.
Erken boşalma sorunu yaşayan partnerinize yardım rehberi
Sevişme süreniz, partnerinizin erken boşalma problemi yüzünden çok mu kısa sürüyor ? Bu problem yüzünden sevişmeleriniz eski heyecanını yitirdi mi ? Oysa sevişme süresini uzatmak ve erken boşalmayı önlemek pekala mümkün!
Erken boşalma, sık rastlanan ama kolay tedavi edilebilen cinsel sorunlar arasında yer alıyor. Psikolojik tedavi ve birkaç basit teknikle erken boşalma endişesinden sıyrılıp, sevişmenin sizin için doğal bir zevk halini almasını sağlayabilirsiniz.
Bu konuda yapılan araştırmalar her iki erkekten birinin hayatının belli bir döneminde erken boşalma sorunu ile karşılaştığını gösteriyor.Aslında erken boşalma, kişiden kişiye değişen bir kavram. Bazıları 30 saniyede boşalırken, bazıları bunu daha uzun sürdürebiliyorlar. Uzmanlar ortalama sevişme süresinin evli erkekler için üç dakika civarında olduğunu söylüyor. Gerçekte partneriniz sevişmeyi, başlar başlamaz sonlandıramıyorsa, erken boşalma sorunu yok demektir.
Erken boşalma tıp literatürlerinde, sevişme esnasında varılan doruk noktasını, eşini tatmin etmeyi bekleyecek kadar uzatamama olarak tanımlıyor. Bazı erkekler, kadının orgazmı yaşayabilmesi için vajinal ilişkinin yanı sıra elle uyarımın da gerekli olduğu gerçeğini görmezlikten geliyor. Bu da cinsel iletişimsizliği başlatan süreçte yapılan en ciddi hatalar arasında yer alıyor. Sonuç olarak erkek kendini kontrol edemediği için büyük bir suçluluk duygusuna kapılıyor.
Sinir sistemine de bağlı
Batılı bilimadamları erken boşalmanın anormal bir durum olmadığını, bu karakterin bize atalarımızdan geçtiğini söylüyorlar. Erken boşalmanın merkezi sinir sistemiyle yakından ilgili olduğunu da…. Sinir sistemimiz iki kısımdan oluşur. İstemimiz dahilinde çalışan kısmı cinsel ilişki sırasında sertleşmeyi, istem dışı çalışanı ise boşalmayı yönetir. Sağlıklı bir erkekte her iki kısım uyumlu bir şekilde çalışır ve günlük davranışları yönetirler. Erken boşalan bir erkekte büyük bir olasılıkla istemdışı sinirler daha baskın, uzun süre ereksiyon halinde kalanlarda ise istem dahilindeki sinirler daha baskın çalışır. Ayrıca erkeğin kişilik özellikleri de cinsel hayatında önemli rol oynar. Örneğin romantik tipli ve cinsel içgüdüleri zayıf olanlarla, mantığıyla hareket eden erkekler, erken boşalma riskiyle daha fazla karşı karşıyadır.
Mastürbasyonun etkisi
Uzun süre ereksiyon halinde kalamamanın temel sebeplerinden biri de mastürbasyonu fazlaca deniyor olmak. Eğer bir erkek 13 yaşında kendi kendini tatmin etmeye başlıyor ve bunu sıkça yapıyorsa, 20′li yaşlara geldiğinde karşı cinsle girdiği cinsel ilişkilerde problemler yaşama olasılığı oldukça yüksektir. Çünkü erkek küçük yaşlardan beri kendini bu şekilde boşalmaya şartlamıştır ve cinsel ilişkiye başladıktan sonra tek amacı bunu bir an önce sonlandırmaktır. Diğer bir neden de kadının cinsel isteksizliğidir.
Tedavi yöntemleri
Erken boşalma, tedavisi en kolay cinsel sorunlardan biri. Eşlerin beraberce katılacağı bir psikolojik terapide, tedavinin başarı ile sonuçlanma şansı yüzde 90 oranında artabiliyor. Bugün için bilinen tedavi yöntemleri ise şunlar:
Lokal uyuşturucular
Penis ucunun hassasiyeti lokal uyuşturucularla azaltılabilir. Bunları çok sık kullanmak da sakıncalıdır. Bu yüzden geciktiricileri nadiren kullanın ve kullandığınız zaman prezervatif takmayı ihmal etmeyin.
Lokal baskı uygulamak
Erkek doruğa yaklaştığını hissettiği anda kendini geri çeker ve penisin ucunu parmaklarıyla 3-5 saniye sıkarsa boşalma geciktirilebilir. Bu yöntem ereksiyonu yüzde 10 ile 30 oranında azaltır ve belli bir süre uygulandığında erkeğin kendini kontrol yeteneğini artırır.
Çin tekniği
Eski çağlarda Çinliler, boşalmayı geciktirmek için “Oynak Yol” adını verdikleri yöntemi uygularlardı: Erkek boşalacağını anladığı zaman sol elin baş ve orta parmaklarıyla, testis ve anüs arasında kalan bölgeyi derince bastırır. Bu arada nefesini ona kadar sayarak tutar ve verir. Bir-iki kez tekrarlandığında erteleme gerçekleşir.
Beyninizi kullanın
Zamansız bir boşalmayı engellemek istiyorsanız, o an başka şeyler düşünmeye çalışın. Örneğin 50′ye kadar sayın, o gün ne yediğinizi düşünün ya da günlerden hangisi olduğunu hatırlamaya çalışın.
Düzenli cinsel ilişkiler
Erkeğin penisi uyarılmaya karşı çok hassas olduğu için sık sık ilişkiye girmezse uyarılma eşiği azalıyor ve eski halini koruyamıyor ve doğal olarak daha erken boşalıyor. Eğer düzenli bir ilişki varsa, büyük bir ihtimalle bu sorun kendiliğinden ortadan kalkabilir.
Cinsel işlev bozukluklarını hazırlayan, ortaya çıkaran ve sürdüren bazı faktörler vardır:
1. HAZIRLAYAN FAKTÖRLER
a) Ailenin ve toplumun cinselliğe bakış tarzı
b) Aşırı tutucu, dindar yetiştirilme biçimi
c) Eksik ya da yanlış cinsel bilgi
d) Cinsellikle ilgili gerçek dışı beklentiler
e) Anne baba arasındaki olumsuz ilişki biçimi
f) Erken travmatik yaşantılar
g) Eşler arasındaki iletişim biçimi
h) Uyarılma eşiğinin yüksek olması
j) Nevrotik kişilik özellikleri
k)Yakınlaşma sorunları
l) Ayrılık anksiyetesi
m) Cinsel istismara maruz kalma
2. ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER
a) Eşler arasındaki uyumsuzluk
b) Cinsel iletişim sorunları
c) Eşin cinsel bir sorununun olması
d) Performans anksiyetesi
e) Fiziksel ya da psikiyatrik hastalıklar
f) Yorgunluk ve stress
g) Aşırı alkol ve ilaç kullanımı
h) Hamile kalma korkusu
j) Evlenme
k) Evlilik öncesi ve dışı ilişkiler
l) Travmatik cinsel yaşantı
3. SÜRDÜREN FAKTÖRLER
a) Sorunun çözümüile ilgili yanlış uygulamalar
b) Çok sık cinsel ilişkide bulunma
c) Cinsel ilişkiden kaçınma
d) İlişkiye kendini verememe
e) Performans anksiyetesi
f) Suçluluk ve utanç duyguları
g) Eşin tepkileri
Bu bilgiler ve değerlendirmeler ışığında hastanın cinsel işlev bozukluğunun kaynağı doğru tespit edilerek en işlevsel tedavi metodu uygulanmaktadır. |
Elektroensefalogram
Saçlı deri yüzeyine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beyindeki elektriksel etkinliğin tanı amacıyla kaydı. Beyinden kaynaklanan elektrik akımı uygun bir biçimde güçlendirildikten sonra yazıcı uçlar aracılığıyla kâğıda aktarılır. |
Evaküasyon (boşaltım)
Dışkının anüs aracılığıyla dışan atılması. |
Fırsatçı eafefcsjyonlar
Dışarıdan gelen ya da vücutta saprofit (çürükçül) olarak bulunan ve bağışıklık sistemi hastalıkları, şeker gibi kronik hastalıklar, yorgunluk, yetersiz beslenme ya da iyileşme döneminde beden savunma |
Fallop boruları (salpenks)
Dölyatağı tepesinin İki yanında simetrik olarak yerleş- "mis ve dölyatağı iç boşluğunun, periton (kann zan) içi boşlukla ilişkisini sağlayan boru biçimindeki yapılar. |
Fonasteni
Şarkı söyleme ve konuşma sesindeki bozukluk. |
Fibrosarkom
Kollajen lifleri üreten bağdoku hücrelerinin (fibroblastlann) çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü huylu tümör. |
Fibro-sarkom
Bağ dokusunun kötü huylu tümörü. |
Fiksasyon
Psikolojide, libido gelişiminin bir evrede takılması ve bu nedenle cinsel dürtünün başka nesnelere yönelmesi. |
Fossa
Anatomide, kemik bir alanla ya da örtücü yumuşak dokularla sınırlanan çukur alan. |
Gözyaşı salgılanması
Gözyaşı bezlerinden gözyaşının salgılanması. |
Grand Mal
Saranın ağır şekline grand mal denir. Hasta nöbet gelmeden önce aura denilen bir devre geçirir. Bu sırada da, nöbetin geleceğini anlar. Bu devrede, kulak çınlaması, belirli bir yerde ağrı, titreme vardır. Ne olduğunu anlayamadığı bir koku hisseder. Kısa bir süre sonra da, şuurunu kaybederek yere düşer. Vücudunda kuvvetli çırpınmalar başlar. Kol ve bacakları ritmik bir şekilde kasılıp, gevşer. Ağzı köpürür, dilini ısırabilir, farkında olmadan küçük ve büyük tuvaletini koyabilir. Bir süre sonra da kasılmalar azalır, derin bir soluk alarak sakinleşir ve kendine gelir. |
Grandmal
Saranın klinik tablolarından biri. |
Geç boşalma
Psikolojik ya da fizyolojik kökenli sebeple cinsel ilişki sırasında normalden daha geç boşalmak. |
Glütamik oksalâsetik transaminaz (got)
GOT kısaltmasıyla belirtilen enzim. |
Glütamik-pirüvik transaminaz (gpt)
Glütamik asitten pirüvik asite bir amin grubunun taşınmasında görev alan enzim. |
Halk sağlığı
Tek başına bireyi değil, bireylerin oluşturduğu kitleyi kapsamı İçine alan koruyucu ve sosyal tıp uygulamaları. |
Hepatik sarılık
Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır. Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır. Belirtileri, yavaş yavaş görülür. Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır. En çok görülen sarılık çeşidi budur. |
Hepatit b virüsünün yüzey antijeni (hbsag)
B tipi hepatit geçiren hastaların kanında görülen antijen. |
Hassall cisimciği (timus cisimciği)
Timus bezinin iç bölgesinde, eşmerkezli dizilmiş epitel hücrelerinin oluşturduğu yapı. |
Hassas Barsak
İrritabl kelimesi; hassas, kolay rahatsız olan anlamına gelir. Sendrom kelimesi de; bir durumla ilişkili belirtilerin bir arada olması anlamına gelir. İrritabl Barsak Sendromunda (İBS)barsak denince genellikle kalın barsaklar kastedilir. İBS karın ağrısı, gaz, dışkılama alışkanlıklarında değişikliklerin oluştuğu, geçmeyen veya aralıklarla tekrar eden (kronik) bir durumdur.
Belirtiler
İBS belirtileri, barsağın faaliyetleriyle ilgili bir bozukluktur. Barsağın kas ve sinirlerinin anormal çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkar; barsak yapısıyla ilgili bir hastalık olduğuna dair kanıt bulunamamıştır. Beyin, barsak ve merkezi sinir sistemi arasındaki bir şeyin barsakların irrite (huzursuz)? edilmesine yol açtığı düşünülmektedir. Sıradan olaylara verilen yanıtlar bile hastalık belirtilerini ortaya çıkarabilir. Stres ve üzüntü, hastalığın belirtilerini kötüleştirebilir, hastalığın belirtilerinin kötü olması da stres, üzüntü kaynağı olabilir.
Tanı
Tanı öykü ve klinik bulgularla ve tetkiklerle konur.
Tedavi
İBS ile birlikte ishal şikayeti olan hastalar için yararlı olabilecek tedavi seçenekleri: diyet değişikliği ilaç tedavisi stresin azaltılması davranış tedavisi bazı alternatif tedaviler Bu tedavi seçeneklerinden biri veya birkaçı birlikte denenebilir. İBS karmaşık bir durumdur. Tedavinin amacı tüm yakınmaların ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Hangi kişi için hangi tedavinin uygun olduğuna hekim ve hasta beraberce karar vermelidir. Doktora danışmadan kendi kendinize tedavi yöntemleri denenmemelidir.
Öneriler
Rahatsızlığınızı Artırdığını Düşündüğünüz Yiyeceklerden Uzak Durun
IBS hastalarının kişiden kişiye değişmekle beraber bazı yiyeceklere hassasiyet gösterdiği gözlenmiştir. Bu nedenle rahatsızlığınızı arttırdığını düşündüğünüz yiyecekleri belirleyerek bu yiyeceklerden uzak durmaya çalışmak yarar getirecektir. Eğer henüz böyle bir tespitiniz yoksa rahatsızlığınızın başladığı zamanlarda hangi yiyecekleri tüketmiş olduğunuzu not ederek bir süre sonra, bu yiyecekleri belirleyebilirsiniz. Ancak doktorunuza danışmadan özellikle ana gıdaları kesmek vücudunuzu güçsüz bırakabileceğinden, elde ettiğiniz sonuçları doktorunuzla paylaşmakta fayda vardır.
Sık sık ama az yiyin
Sindirim sisteminizi büyük ana yemekler ile yormak yerine sık sık ama az yemeye gayret gösterebilirsiniz. Böylece 3 ana öğün ile çok yemek yerine, öğünleri bölerek tüm güne yayabilirsiniz. Bu öğünlerden sonuncusu olan akşam yemeği en hafif öğün olmalıdır. Ayrıca yemeği uyku saatinden birkaç saat önce yemek rahatlatıcı bir unsurdur.
Düzenli Yemek Yiyin
Yemek saatlerinin düzenlenmesi ve öğün atlamadan beslenmek barsakların düzenli çalışmasını sağlar. Özellikle kahvaltı, barsaklarınızı çalışmak üzere uyaran önemli bir öğündür. Bu nedenle bir meyva veya küçük bir sandviç ile bu öğünde mutlaka birşeyler yenmesi gerekir.
Bol Su İçin
Su, kabızlığı önlemede oldukça etkilidir. Ayrıca IBS’ li hastaların sık sık yaşadığı ishal de sıvı kaybını artırır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içerek sindirime yardımcı olabilirsiniz.
Bitki Çaylarını Tercih Edin
Özellikle papatya, nane ve rezene çayları şişkinlik ve gazı gidermede yardımcıdır. Bu nedenle gerek evde gerekse dışarıda siyah çay yerine bitki çaylarını tercih etmeniz sizi rahatlatacaktır.
Gaz Yapan Yiyecekleri Az Tüketin
Özellikle yoğun gaz şikayeti olan hastaların, baklagilleri, fasulye, bezelye, nohut, vb yiyecekleri daha az tüketmesi bu şikayetin azalmasını sağlayacaktır.
Daha Çok Egzersiz Yapın
Egzersiz yapmanın IBS belirtileri üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca hareketi artırarak , yürüyüş, hafif koşular, yüzme gibi aktivitelere zaman ayırmanız hem belirtileri azaltacak hem de sağlıklı yaşam dengenizi korumanıza yardımcı olacaktır.
Sigarayı Bırakmaya Çalışın
Sigaranın, diğer pek çok zararları ile beraber sindirim sistemi üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle eğer sigara kullanıyorsanız, en azından atak dönemlerinde azaltmak hayatınızı kolaylaştıracaktır.
Alkol alımında limitleri aşmamaya çalışın
Fazla alkol alımı barsakları olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle hafif alkollü içecekleri tercih etmek ve aşırıya kaçmamak gerekir.
Stresten uzak durmaya çalışın
Stres, artık yoğun günlük hayatın bir parçası haline geldiyse de küçük önlemler ile hayatımızdan uzaklaştırmamız gereken bir unsur olduğu tartışılmaz bir gerçek. Özellikle IBS’nin önemli tetikleyicileri arasında bulunan stresten uzak durmak için deneyebileceğiniz birkaç yöntem olabilir:
• Yemeklerinizi sakin ortamlarda, yavaş yavaş yiyin
• Stres ile başa çıkmanızı kolaylaştıracak yöntemler kullanın: Meditasyon, yoga veya en azından sevdiğiniz bir müzik eşliğinde aktivitelerinizi gerçekleştirme gibi...
• Masaj: Mümkünse tüm vücudunuza uygulanacak bir masaj ile rahatlayabilirsiniz. Ancak IBS ile ilgili belirtiler sırasında da karnınızı dairesel hareketler ile ovarak kendi kendinize masaj yapabilirsiniz. Belirtilerin azalması stresinizi de azaltacaktır.
Özellikle Tercih Edebileceğiniz Yiyecekler
• Meyve ve sebzeler (Narenciye hariç)
• Kepekli pirinç, pirinç unu
• Tahıllar
• Su
• Bitkisel çaylar
• Tavuk
• Balık
• Patates, patates unu
• Doğal yoğurt
• Ayçiçeği çekirdeği ve balkabağı çekirdeği, keten tohumu, susam
• Bol su
Kaçınmanız Gereken Yiyecek ve İçecekler
• Peynir
• Süt
• Kafein içeren içecekler ( Çay, kahve, kola)
• Çikolata
• Aşırı şekerli, çok yağlı, aşırı baharatlı ve mayalı yiyecekler
• Kırmızı et
• Kuru meyve
• Alkollü içecekler
• Suni tatlandırıcılı, diyet yiyecek ve içecekler
• Buğday ve elenmemiş buğday unundan yapılmış yiyecekler(beyaz ekmek, beyaz makarna, bisküviler, kurabiyeler, kekler, börekler) |
Hbsag
hepatit B virüsünün yüzey antijeni |
Hidrosalpenks
Fallop borusu(*) içinde sıvı birikimiyle beliren patolojik durum. |
Hematosalpenks
Bir ya da her iki Fallop borusunda (salpenks) kan birikmesiyle oluşan patolojik durum. |
Histerosafpingografi
Dölyatağı boşluğuna X ışınlarını geçirmeyen bir madde (radyoopak sıvı) verilerek uygulanan, dölyatağı ve Fal-lop borularının (salpenks) radyolojik incelemesi. |
Hemokromositometrik inceleme (tam kan sayımı)
insan kanındaki hücrelerin İncelenmesi. |
Hemolitik sarılık
Kandaki alyuvarların tahrip olması sonucu safra, kana karışır. Hastanın idrar rengi normal, büyük tuvaleti ise koyudur. |
Hpl (insan plasenta! laktojen)
Meme bezlerini uyaran etene hormonu |
Dolaşım şantı
iki kan damarının kılcal damar ağının aracılığı olmaksızın doğrudan birbirine bağlandığı durumlar İçin kullanılan genel terim. |
Dekonjessan
Konjesyonu (şişme) azaltan, dekonjessif. |
Diploit sayı
Sperm ve yumurta hücresindeki (gametler) kromozom sayısının (haploit sayı) iki katı kromozom sayısını belirten terim; gametteki kromozom sayısı n ile gösterildiğinde, diploit sayı 2n'e eştir |
Dorsal
Bir organizmanın sırt kısmı |
Disakkarit
İki mol monosakkaritin dehidrasyonu sonucu oluşan çift şeker. Maltoz, sakkaroz, laktoz gibi. |
Disakkaritler
Oksijen köprüsüyle bağlanmış iki monosakkarit molekülünden oluşan karbonhidrat ya da şekerler. |
Depresyon (ruhsal çöküntü)
Kaygı, kendine güvensizlik, kararsızlık ve gelecekten korku gibi duyguların egemen olduğu özel psikolojik durum. |
Derinlil sarhoşluğu
Sıkıştıılnıış basınçlı hava tüpleriyle derine dalan dalgıçlarda ortaya çıkan, alkol sarhoşluğuna benzer zihinsel bulamdık ve öfori (aşın keyifliük) durumu. |
Elısa
Kanda belirli bîr antikorun varlığını araştırmak ya da düzeyini ölçmek amacıyla uygulanan bir laboratuvar yöntemi. |
Elısa (enzyme-linked immunosorbent assay)
Enzime bağlı immünosorban yöntem. Özellikle kanda antikor tayinleri için kullanılan bir laboratuvar yöntemidir. |
Efervesan
Suya atıldığı zaman küçük gaz kabarcıkları çıkartarak köpüren, eriyen. |
Endokrin sistem (iç salgı sistemi)
Belirli Özgül uyanların etkisiyle hormon üreten özelleşmiş hücrelerden oluşmuş anatomik yapılar bütünü. |
Endokrinopati (iç salgı sistemi hastalıktan)
iç salgıbezlerinin işlevlerindeki bozulma sonucu gelişen hastalıklar için kullanılan genel terim. |
Erişkinde Şaşılık
Erişkinde şaşılık
Erişkinlerin %1'inde şaşılık görülebilmektedir. Bunların çoğu çocukluktan beri bulunan şaşılık vakalarıdır. Eğer erişkin bir kişide şaşılık meydana geldiyse diyabet, tiroit hastalığı, myestania gravis, beyin tümörleri yada felçler araştırılmalıdır.
Belirtiler
Çocukluktan beri şaşılık bulunuyorsa çok az belirti bulunabilmektedir. Ancak ileri yaşlarda oluşursa şaşılık en sık görülen belirti çift görme olacaktır.Bazı erişkinlerde gözde ağrı, baş ağrısı, başı sürekli eğik tutmak gibi belirtiler bulunabilir. Dışa bakış bulunan çocuk ve erişkinler güneş ışığının altında tek gözlerini kapatmayı tercih ederler.
Çocukların aksine erişkinler yanlış yöne bakan gözden gelen görüntüyü yok sayamazlar ve bu çift görmeye neden olur. Bunun tedavisi tek gözün kapatılması yada gözlerin tekrar ameliyatla doğru pozisyona getirilmesiyle sağlanır.
Tedavi
Göz egzersizleri: Konverjans yetmezliği adı verilen okuma yada çalışırken gözün yeterli çalışmaması gibi özel durumların tedavisinde kullanılır.
Prizmalı gözlükler: Küçük kaymaların tedavisinde kullanılır. Çift görmenin azalmasını sağlar.
Enjeksiyon: Bir kaç ay boyunca enjekte edildiği kası felç eden bir ilacın kullanılması esasına dayanır. Seçilmiş vakalarda faydalı olan bir yöntemdir.
Ameliyat: Her yaşta en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Uyumlu olan vakalarda lokal anesteziyle yapılabilmektedir. Ameliyat kozmetik nedenle, çift görmenin azaltılması, gözlerin birlikte kullanılmasının sağlanması, gözlerdeki ağrının azaltılması amacıyla yağılabilmektedir. Ancak her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatlarında riskleri mevcuttur.
|
Erken Boşalma
Kırk-kırk beş yaş altındaki erkeklerin en çok şikayetçi oldukları cinsel sorunu erken boşalmadır. Erkek cinsel sorunları içinde birinci sırada gelmektedir. Erken boşalma olayı, erkeğin ve eşinin boşalmayı arzuladığı andan daha önce boşalmasıdır. Aslında erken boşalma, bir bozukluk, bir patoloji olmaktan çok fizyolojik olayların göreceli olarak beklenenden daha hızlı seyretmesi ile olmaktadır. Bazı erkekler cinsel yaşamlarının ilk başlangıcında daha erken boşalırken gittikçe boşalmayı kontrol ettiklerini ve daha geç boşalmaya başladıklarını, ancak aniden erken boşalmanın bir sorun olarak karşılarına çıktığını belirtmektedir. Bir kısmı ise başlangıçtan beri hep çabuk boşalmaktan şikayet etmektedir. Sonuçta boşalma zamanı objektif zaman ölçüsü ile belirlenmekten çok, hastaların algılayış, ya da kabulleniş biçimi ile ilgilidir.
Erken Boşalmanın Tedavisi
Boşalmayı geciktirmek amacı ile çeşitli ilaçlar denenmiştir. Lokal uyuşturucu kremler veya spreyler bunların başında gelmektedir. Ancak sadece penisin üzerindeki sinir uçlarını uyuşturmak fazla yarar sağlamaz. Sertleşme ve boşalma tüm otonom sinir sistemini ilgilendirmektedir. Esas büyük cinsel organın iki bacak arasında değil, iki kulak arasında olduğunu söyleyenlerin iddiasını hafife almamak gerekir. Ayrıca bu tür ilaçlar, lokal uyuşturucu etkisi ile boşalmayı geciktirmekten çok penisin duyarlığını azalttığı için, temastan duyulan cinsel zevki azaltmaktadır. Bu lokal uyuşturucu maddeler cinsel birleşme esnasında vajen duvarından emilerek bu dokuların hassasiyetini azalttıklarından, kadının orgazm olmasında gecikmeye yol açmakta ve sorunu adeta pekiştirmektedir. Bu yüzden bu tür sprey ve kremler tıbbi pratikte terk edilmiştir.
Son zamanlarda depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etki olarak boşalmayı geciktirdiği fark edilmiş ve bu ilaçlar tedavide kullanılmaya başlanmıştır. Bu ilaçlardan hastalar yarar görmektedir. Ancak boşalma kontrolünde sırf ilaca dayalı bir tedavi yararlı olsa da, ömür boyu ilaç kullanmanın zorluğu nedeniyle cazip görülmemektedir. Aslında boşalmayı kontrol edebilme bir öğrenme sorunudur. Hastanın bu öğrenimine yardımcı olmak amacıyla ilaçla tedavi edilmesi, veya daha doğru bir ifade ile, tedaviye ilaç eklenmesi doğru bir yaklaşımdır. Amcak esas olan, erkeğin kendini ve eşini memnun edecek şekilde boşalmasını kontrol edebilmeyi öğrenmesidir.
Prezervatif kullanılmasının boşalmayı geciktirmede yararlı olduğunu ifade edenler vardır. Doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmıyorsa, sırf boşalma kontrolü için prezervatif kullanılması çok cazip değildir.
Her erkeğin aynı duyarlıkta olmadığı, aynı cinsel tepkiyi vermediği bir gerçektir. Yukarıda belirtildiği gibi, fazla cinsel heyecan duyan ve psikolojik anksiyete içindeki erkekler daha erken boşalır. Öyleyse, boşalmayı kontrol etmek öğrenimi içinde öncelikle cinsel heyecanı yatıştırma ve sakinleşmek gelir. Hem zihnen hem bedenen gevşemek, sakinleşmek önemli oranda yardımcıdır. Sık cinsel birleşmede bulunmak boşalma aralarını ve dolayısı ile duyarlılığı azaltacaktır.
Cinsel birleşme anında erkeğin pozisyonunun boşalma üzerine etkisi vardır. Bu yüzden bazı pozisyonlarda boşalma daha hızlı olmaktadır. Erkeğin üstte olduğu klasik cinsel birleşme pozisyonu boşalmanın geciktirilmesi için elverişli bir pozisyon değildir. Daha rahat olduğu, kolay gevşeyebildiği ve efor harcamadığı bir pozisyonda erkek boşalmasını daha rahat kontrol edebilir.
Tedavi için önerilen en basit yöntem, sevişme esnasında erkeğin boşalma anına yaklaştığını hissettiği zaman, penisin ucunu iki parmağı arasında sıkarak vücuttaki cinsel heyecanın azalmasını bir süre beklemesi ve yeteri kadar gevşedikten sonra tekrar sevişmeye başlamasıdır. Bu yöntem uygulanırken bekleme anında derin derin nefes alınmasının da yararı olmaktadır. Ayrıca seks terapistleri tarafından bu tür şikayeti olan çiftlere bir takım öğrenme egzersizleri yaptırılmaktadır.
Erken boşalma sorunu yaşayan partnerinize yardım rehberi
Sevişme süreniz, partnerinizin erken boşalma problemi yüzünden çok mu kısa sürüyor ? Bu problem yüzünden sevişmeleriniz eski heyecanını yitirdi mi ? Oysa sevişme süresini uzatmak ve erken boşalmayı önlemek pekala mümkün!
Erken boşalma, sık rastlanan ama kolay tedavi edilebilen cinsel sorunlar arasında yer alıyor. Psikolojik tedavi ve birkaç basit teknikle erken boşalma endişesinden sıyrılıp, sevişmenin sizin için doğal bir zevk halini almasını sağlayabilirsiniz.
Bu konuda yapılan araştırmalar her iki erkekten birinin hayatının belli bir döneminde erken boşalma sorunu ile karşılaştığını gösteriyor.Aslında erken boşalma, kişiden kişiye değişen bir kavram. Bazıları 30 saniyede boşalırken, bazıları bunu daha uzun sürdürebiliyorlar. Uzmanlar ortalama sevişme süresinin evli erkekler için üç dakika civarında olduğunu söylüyor. Gerçekte partneriniz sevişmeyi, başlar başlamaz sonlandıramıyorsa, erken boşalma sorunu yok demektir.
Erken boşalma tıp literatürlerinde, sevişme esnasında varılan doruk noktasını, eşini tatmin etmeyi bekleyecek kadar uzatamama olarak tanımlıyor. Bazı erkekler, kadının orgazmı yaşayabilmesi için vajinal ilişkinin yanı sıra elle uyarımın da gerekli olduğu gerçeğini görmezlikten geliyor. Bu da cinsel iletişimsizliği başlatan süreçte yapılan en ciddi hatalar arasında yer alıyor. Sonuç olarak erkek kendini kontrol edemediği için büyük bir suçluluk duygusuna kapılıyor.
Sinir sistemine de bağlı
Batılı bilimadamları erken boşalmanın anormal bir durum olmadığını, bu karakterin bize atalarımızdan geçtiğini söylüyorlar. Erken boşalmanın merkezi sinir sistemiyle yakından ilgili olduğunu da…. Sinir sistemimiz iki kısımdan oluşur. İstemimiz dahilinde çalışan kısmı cinsel ilişki sırasında sertleşmeyi, istem dışı çalışanı ise boşalmayı yönetir. Sağlıklı bir erkekte her iki kısım uyumlu bir şekilde çalışır ve günlük davranışları yönetirler. Erken boşalan bir erkekte büyük bir olasılıkla istemdışı sinirler daha baskın, uzun süre ereksiyon halinde kalanlarda ise istem dahilindeki sinirler daha baskın çalışır. Ayrıca erkeğin kişilik özellikleri de cinsel hayatında önemli rol oynar. Örneğin romantik tipli ve cinsel içgüdüleri zayıf olanlarla, mantığıyla hareket eden erkekler, erken boşalma riskiyle daha fazla karşı karşıyadır.
Mastürbasyonun etkisi
Uzun süre ereksiyon halinde kalamamanın temel sebeplerinden biri de mastürbasyonu fazlaca deniyor olmak. Eğer bir erkek 13 yaşında kendi kendini tatmin etmeye başlıyor ve bunu sıkça yapıyorsa, 20′li yaşlara geldiğinde karşı cinsle girdiği cinsel ilişkilerde problemler yaşama olasılığı oldukça yüksektir. Çünkü erkek küçük yaşlardan beri kendini bu şekilde boşalmaya şartlamıştır ve cinsel ilişkiye başladıktan sonra tek amacı bunu bir an önce sonlandırmaktır. Diğer bir neden de kadının cinsel isteksizliğidir.
Tedavi yöntemleri
Erken boşalma, tedavisi en kolay cinsel sorunlardan biri. Eşlerin beraberce katılacağı bir psikolojik terapide, tedavinin başarı ile sonuçlanma şansı yüzde 90 oranında artabiliyor. Bugün için bilinen tedavi yöntemleri ise şunlar:
Lokal uyuşturucular
Penis ucunun hassasiyeti lokal uyuşturucularla azaltılabilir. Bunları çok sık kullanmak da sakıncalıdır. Bu yüzden geciktiricileri nadiren kullanın ve kullandığınız zaman prezervatif takmayı ihmal etmeyin.
Lokal baskı uygulamak
Erkek doruğa yaklaştığını hissettiği anda kendini geri çeker ve penisin ucunu parmaklarıyla 3-5 saniye sıkarsa boşalma geciktirilebilir. Bu yöntem ereksiyonu yüzde 10 ile 30 oranında azaltır ve belli bir süre uygulandığında erkeğin kendini kontrol yeteneğini artırır.
Çin tekniği
Eski çağlarda Çinliler, boşalmayı geciktirmek için “Oynak Yol” adını verdikleri yöntemi uygularlardı: Erkek boşalacağını anladığı zaman sol elin baş ve orta parmaklarıyla, testis ve anüs arasında kalan bölgeyi derince bastırır. Bu arada nefesini ona kadar sayarak tutar ve verir. Bir-iki kez tekrarlandığında erteleme gerçekleşir.
Beyninizi kullanın
Zamansız bir boşalmayı engellemek istiyorsanız, o an başka şeyler düşünmeye çalışın. Örneğin 50′ye kadar sayın, o gün ne yediğinizi düşünün ya da günlerden hangisi olduğunu hatırlamaya çalışın.
Düzenli cinsel ilişkiler
Erkeğin penisi uyarılmaya karşı çok hassas olduğu için sık sık ilişkiye girmezse uyarılma eşiği azalıyor ve eski halini koruyamıyor ve doğal olarak daha erken boşalıyor. Eğer düzenli bir ilişki varsa, büyük bir ihtimalle bu sorun kendiliğinden ortadan kalkabilir.
Cinsel işlev bozukluklarını hazırlayan, ortaya çıkaran ve sürdüren bazı faktörler vardır:
1. HAZIRLAYAN FAKTÖRLER
a) Ailenin ve toplumun cinselliğe bakış tarzı
b) Aşırı tutucu, dindar yetiştirilme biçimi
c) Eksik ya da yanlış cinsel bilgi
d) Cinsellikle ilgili gerçek dışı beklentiler
e) Anne baba arasındaki olumsuz ilişki biçimi
f) Erken travmatik yaşantılar
g) Eşler arasındaki iletişim biçimi
h) Uyarılma eşiğinin yüksek olması
j) Nevrotik kişilik özellikleri
k)Yakınlaşma sorunları
l) Ayrılık anksiyetesi
m) Cinsel istismara maruz kalma
2. ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER
a) Eşler arasındaki uyumsuzluk
b) Cinsel iletişim sorunları
c) Eşin cinsel bir sorununun olması
d) Performans anksiyetesi
e) Fiziksel ya da psikiyatrik hastalıklar
f) Yorgunluk ve stress
g) Aşırı alkol ve ilaç kullanımı
h) Hamile kalma korkusu
j) Evlenme
k) Evlilik öncesi ve dışı ilişkiler
l) Travmatik cinsel yaşantı
3. SÜRDÜREN FAKTÖRLER
a) Sorunun çözümüile ilgili yanlış uygulamalar
b) Çok sık cinsel ilişkide bulunma
c) Cinsel ilişkiden kaçınma
d) İlişkiye kendini verememe
e) Performans anksiyetesi
f) Suçluluk ve utanç duyguları
g) Eşin tepkileri
Bu bilgiler ve değerlendirmeler ışığında hastanın cinsel işlev bozukluğunun kaynağı doğru tespit edilerek en işlevsel tedavi metodu uygulanmaktadır. |
Elektroensefalogram
Saçlı deri yüzeyine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beyindeki elektriksel etkinliğin tanı amacıyla kaydı. Beyinden kaynaklanan elektrik akımı uygun bir biçimde güçlendirildikten sonra yazıcı uçlar aracılığıyla kâğıda aktarılır. |
Evaküasyon (boşaltım)
Dışkının anüs aracılığıyla dışan atılması. |
Fırsatçı eafefcsjyonlar
Dışarıdan gelen ya da vücutta saprofit (çürükçül) olarak bulunan ve bağışıklık sistemi hastalıkları, şeker gibi kronik hastalıklar, yorgunluk, yetersiz beslenme ya da iyileşme döneminde beden savunma |
Fallop boruları (salpenks)
Dölyatağı tepesinin İki yanında simetrik olarak yerleş- "mis ve dölyatağı iç boşluğunun, periton (kann zan) içi boşlukla ilişkisini sağlayan boru biçimindeki yapılar. |
Fonasteni
Şarkı söyleme ve konuşma sesindeki bozukluk. |
Fibrosarkom
Kollajen lifleri üreten bağdoku hücrelerinin (fibroblastlann) çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü huylu tümör. |
Fibro-sarkom
Bağ dokusunun kötü huylu tümörü. |
Fiksasyon
Psikolojide, libido gelişiminin bir evrede takılması ve bu nedenle cinsel dürtünün başka nesnelere yönelmesi. |
Fossa
Anatomide, kemik bir alanla ya da örtücü yumuşak dokularla sınırlanan çukur alan. |
Gözyaşı salgılanması
Gözyaşı bezlerinden gözyaşının salgılanması. |
Grand Mal
Saranın ağır şekline grand mal denir. Hasta nöbet gelmeden önce aura denilen bir devre geçirir. Bu sırada da, nöbetin geleceğini anlar. Bu devrede, kulak çınlaması, belirli bir yerde ağrı, titreme vardır. Ne olduğunu anlayamadığı bir koku hisseder. Kısa bir süre sonra da, şuurunu kaybederek yere düşer. Vücudunda kuvvetli çırpınmalar başlar. Kol ve bacakları ritmik bir şekilde kasılıp, gevşer. Ağzı köpürür, dilini ısırabilir, farkında olmadan küçük ve büyük tuvaletini koyabilir. Bir süre sonra da kasılmalar azalır, derin bir soluk alarak sakinleşir ve kendine gelir. |
Grandmal
Saranın klinik tablolarından biri. |
Elektroensefalogram
Saçlı deri yüzeyine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beyindeki elektriksel etkinliğin tanı amacıyla kaydı. Beyinden kaynaklanan elektrik akımı uygun bir biçimde güçlendirildikten sonra yazıcı uçlar aracılığıyla kâğıda aktarılır. |
Evaküasyon (boşaltım)
Dışkının anüs aracılığıyla dışan atılması. |
Fırsatçı eafefcsjyonlar
Dışarıdan gelen ya da vücutta saprofit (çürükçül) olarak bulunan ve bağışıklık sistemi hastalıkları, şeker gibi kronik hastalıklar, yorgunluk, yetersiz beslenme ya da iyileşme döneminde beden savunma |
Fallop boruları (salpenks)
Dölyatağı tepesinin İki yanında simetrik olarak yerleş- "mis ve dölyatağı iç boşluğunun, periton (kann zan) içi boşlukla ilişkisini sağlayan boru biçimindeki yapılar. |
Fonasteni
Şarkı söyleme ve konuşma sesindeki bozukluk. |
Fibrosarkom
Kollajen lifleri üreten bağdoku hücrelerinin (fibroblastlann) çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü huylu tümör. |
Fibro-sarkom
Bağ dokusunun kötü huylu tümörü. |
Fiksasyon
Psikolojide, libido gelişiminin bir evrede takılması ve bu nedenle cinsel dürtünün başka nesnelere yönelmesi. |
Fossa
Anatomide, kemik bir alanla ya da örtücü yumuşak dokularla sınırlanan çukur alan. |
Gözyaşı salgılanması
Gözyaşı bezlerinden gözyaşının salgılanması. |
Grand Mal
Saranın ağır şekline grand mal denir. Hasta nöbet gelmeden önce aura denilen bir devre geçirir. Bu sırada da, nöbetin geleceğini anlar. Bu devrede, kulak çınlaması, belirli bir yerde ağrı, titreme vardır. Ne olduğunu anlayamadığı bir koku hisseder. Kısa bir süre sonra da, şuurunu kaybederek yere düşer. Vücudunda kuvvetli çırpınmalar başlar. Kol ve bacakları ritmik bir şekilde kasılıp, gevşer. Ağzı köpürür, dilini ısırabilir, farkında olmadan küçük ve büyük tuvaletini koyabilir. Bir süre sonra da kasılmalar azalır, derin bir soluk alarak sakinleşir ve kendine gelir. |
Grandmal
Saranın klinik tablolarından biri. |
Geç boşalma
Psikolojik ya da fizyolojik kökenli sebeple cinsel ilişki sırasında normalden daha geç boşalmak. |
Glütamik oksalâsetik transaminaz (got)
GOT kısaltmasıyla belirtilen enzim. |
Glütamik-pirüvik transaminaz (gpt)
Glütamik asitten pirüvik asite bir amin grubunun taşınmasında görev alan enzim. |
Geç boşalma
Psikolojik ya da fizyolojik kökenli sebeple cinsel ilişki sırasında normalden daha geç boşalmak. |
Glütamik oksalâsetik transaminaz (got)
GOT kısaltmasıyla belirtilen enzim. |
Glütamik-pirüvik transaminaz (gpt)
Glütamik asitten pirüvik asite bir amin grubunun taşınmasında görev alan enzim. |
Halk sağlığı
Tek başına bireyi değil, bireylerin oluşturduğu kitleyi kapsamı İçine alan koruyucu ve sosyal tıp uygulamaları. |
Hepatik sarılık
Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır. Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır. Belirtileri, yavaş yavaş görülür. Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır. En çok görülen sarılık çeşidi budur. |
Hepatit b virüsünün yüzey antijeni (hbsag)
B tipi hepatit geçiren hastaların kanında görülen antijen. |
Hassall cisimciği (timus cisimciği)
Timus bezinin iç bölgesinde, eşmerkezli dizilmiş epitel hücrelerinin oluşturduğu yapı. |
Hassas Barsak
İrritabl kelimesi; hassas, kolay rahatsız olan anlamına gelir. Sendrom kelimesi de; bir durumla ilişkili belirtilerin bir arada olması anlamına gelir. İrritabl Barsak Sendromunda (İBS)barsak denince genellikle kalın barsaklar kastedilir. İBS karın ağrısı, gaz, dışkılama alışkanlıklarında değişikliklerin oluştuğu, geçmeyen veya aralıklarla tekrar eden (kronik) bir durumdur.
Belirtiler
İBS belirtileri, barsağın faaliyetleriyle ilgili bir bozukluktur. Barsağın kas ve sinirlerinin anormal çalışmasına bağlı olarak ortaya çıkar; barsak yapısıyla ilgili bir hastalık olduğuna dair kanıt bulunamamıştır. Beyin, barsak ve merkezi sinir sistemi arasındaki bir şeyin barsakların irrite (huzursuz)? edilmesine yol açtığı düşünülmektedir. Sıradan olaylara verilen yanıtlar bile hastalık belirtilerini ortaya çıkarabilir. Stres ve üzüntü, hastalığın belirtilerini kötüleştirebilir, hastalığın belirtilerinin kötü olması da stres, üzüntü kaynağı olabilir.
Tanı
Tanı öykü ve klinik bulgularla ve tetkiklerle konur.
Tedavi
İBS ile birlikte ishal şikayeti olan hastalar için yararlı olabilecek tedavi seçenekleri: diyet değişikliği ilaç tedavisi stresin azaltılması davranış tedavisi bazı alternatif tedaviler Bu tedavi seçeneklerinden biri veya birkaçı birlikte denenebilir. İBS karmaşık bir durumdur. Tedavinin amacı tüm yakınmaların ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Hangi kişi için hangi tedavinin uygun olduğuna hekim ve hasta beraberce karar vermelidir. Doktora danışmadan kendi kendinize tedavi yöntemleri denenmemelidir.
Öneriler
Rahatsızlığınızı Artırdığını Düşündüğünüz Yiyeceklerden Uzak Durun
IBS hastalarının kişiden kişiye değişmekle beraber bazı yiyeceklere hassasiyet gösterdiği gözlenmiştir. Bu nedenle rahatsızlığınızı arttırdığını düşündüğünüz yiyecekleri belirleyerek bu yiyeceklerden uzak durmaya çalışmak yarar getirecektir. Eğer henüz böyle bir tespitiniz yoksa rahatsızlığınızın başladığı zamanlarda hangi yiyecekleri tüketmiş olduğunuzu not ederek bir süre sonra, bu yiyecekleri belirleyebilirsiniz. Ancak doktorunuza danışmadan özellikle ana gıdaları kesmek vücudunuzu güçsüz bırakabileceğinden, elde ettiğiniz sonuçları doktorunuzla paylaşmakta fayda vardır.
Sık sık ama az yiyin
Sindirim sisteminizi büyük ana yemekler ile yormak yerine sık sık ama az yemeye gayret gösterebilirsiniz. Böylece 3 ana öğün ile çok yemek yerine, öğünleri bölerek tüm güne yayabilirsiniz. Bu öğünlerden sonuncusu olan akşam yemeği en hafif öğün olmalıdır. Ayrıca yemeği uyku saatinden birkaç saat önce yemek rahatlatıcı bir unsurdur.
Düzenli Yemek Yiyin
Yemek saatlerinin düzenlenmesi ve öğün atlamadan beslenmek barsakların düzenli çalışmasını sağlar. Özellikle kahvaltı, barsaklarınızı çalışmak üzere uyaran önemli bir öğündür. Bu nedenle bir meyva veya küçük bir sandviç ile bu öğünde mutlaka birşeyler yenmesi gerekir.
Bol Su İçin
Su, kabızlığı önlemede oldukça etkilidir. Ayrıca IBS’ li hastaların sık sık yaşadığı ishal de sıvı kaybını artırır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içerek sindirime yardımcı olabilirsiniz.
Bitki Çaylarını Tercih Edin
Özellikle papatya, nane ve rezene çayları şişkinlik ve gazı gidermede yardımcıdır. Bu nedenle gerek evde gerekse dışarıda siyah çay yerine bitki çaylarını tercih etmeniz sizi rahatlatacaktır.
Gaz Yapan Yiyecekleri Az Tüketin
Özellikle yoğun gaz şikayeti olan hastaların, baklagilleri, fasulye, bezelye, nohut, vb yiyecekleri daha az tüketmesi bu şikayetin azalmasını sağlayacaktır.
Daha Çok Egzersiz Yapın
Egzersiz yapmanın IBS belirtileri üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca hareketi artırarak , yürüyüş, hafif koşular, yüzme gibi aktivitelere zaman ayırmanız hem belirtileri azaltacak hem de sağlıklı yaşam dengenizi korumanıza yardımcı olacaktır.
Sigarayı Bırakmaya Çalışın
Sigaranın, diğer pek çok zararları ile beraber sindirim sistemi üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle eğer sigara kullanıyorsanız, en azından atak dönemlerinde azaltmak hayatınızı kolaylaştıracaktır.
Alkol alımında limitleri aşmamaya çalışın
Fazla alkol alımı barsakları olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle hafif alkollü içecekleri tercih etmek ve aşırıya kaçmamak gerekir.
Stresten uzak durmaya çalışın
Stres, artık yoğun günlük hayatın bir parçası haline geldiyse de küçük önlemler ile hayatımızdan uzaklaştırmamız gereken bir unsur olduğu tartışılmaz bir gerçek. Özellikle IBS’nin önemli tetikleyicileri arasında bulunan stresten uzak durmak için deneyebileceğiniz birkaç yöntem olabilir:
• Yemeklerinizi sakin ortamlarda, yavaş yavaş yiyin
• Stres ile başa çıkmanızı kolaylaştıracak yöntemler kullanın: Meditasyon, yoga veya en azından sevdiğiniz bir müzik eşliğinde aktivitelerinizi gerçekleştirme gibi...
• Masaj: Mümkünse tüm vücudunuza uygulanacak bir masaj ile rahatlayabilirsiniz. Ancak IBS ile ilgili belirtiler sırasında da karnınızı dairesel hareketler ile ovarak kendi kendinize masaj yapabilirsiniz. Belirtilerin azalması stresinizi de azaltacaktır.
Özellikle Tercih Edebileceğiniz Yiyecekler
• Meyve ve sebzeler (Narenciye hariç)
• Kepekli pirinç, pirinç unu
• Tahıllar
• Su
• Bitkisel çaylar
• Tavuk
• Balık
• Patates, patates unu
• Doğal yoğurt
• Ayçiçeği çekirdeği ve balkabağı çekirdeği, keten tohumu, susam
• Bol su
Kaçınmanız Gereken Yiyecek ve İçecekler
• Peynir
• Süt
• Kafein içeren içecekler ( Çay, kahve, kola)
• Çikolata
• Aşırı şekerli, çok yağlı, aşırı baharatlı ve mayalı yiyecekler
• Kırmızı et
• Kuru meyve
• Alkollü içecekler
• Suni tatlandırıcılı, diyet yiyecek ve içecekler
• Buğday ve elenmemiş buğday unundan yapılmış yiyecekler(beyaz ekmek, beyaz makarna, bisküviler, kurabiyeler, kekler, börekler) |
Hbsag
hepatit B virüsünün yüzey antijeni |
Hidrosalpenks
Fallop borusu(*) içinde sıvı birikimiyle beliren patolojik durum. |
Hematosalpenks
Bir ya da her iki Fallop borusunda (salpenks) kan birikmesiyle oluşan patolojik durum. |
Histerosafpingografi
Dölyatağı boşluğuna X ışınlarını geçirmeyen bir madde (radyoopak sıvı) verilerek uygulanan, dölyatağı ve Fal-lop borularının (salpenks) radyolojik incelemesi. |
Hemokromositometrik inceleme (tam kan sayımı)
insan kanındaki hücrelerin İncelenmesi. |
Hemolitik sarılık
Kandaki alyuvarların tahrip olması sonucu safra, kana karışır. Hastanın idrar rengi normal, büyük tuvaleti ise koyudur. |
Hpl (insan plasenta! laktojen)
Meme bezlerini uyaran etene hormonu |
İçilebilir kılma işlemleri
Sağlanan suyun içilebilir hale gelmesi İçin yapılması gereken işlerin tümü. |
İncebağırsak
Mide kapısı- kapakçığından, körbağırsağın başlangıcındaki kapakçığına (ileo-çekal kapakçık) kadar uzanan ve daha sonra da kalınbağırsakla süren bağırsak bölümü. |
İşaretparmağı
Elin ikinci parmağıdır. |
İleus (bağırsak tıkanması)
Bağırsak içeriğinin sindirim kanalı boyunca hareketinin tam ve sürekli olarak durması. |
İnsan koryonik gonadotropini (hcg)
Gebeliğin İlk evrelerinde eteneden salgılanan hormon. |
İmmünfiksasyon
Ayni amaçla kullanılan, ancak immünelektroforezden daha duyarlı bir laboratuvar yöntemi. Artmış olan immünglobülinin miktarını da ölçer |
Kemik Yumuşaması
Kemiklerin zamanla yumuşayıp, kırılabilir hale gelmesiyle ortaya çıkan bu hastalığa tıp dilinde osteomalasi denir. Nedeni, kalsiyum veya D vitamini eksikliğidir. |
Kemik yumuşaması
Kemiklerin zamanla yumuşayıp, kırılabilir hale gelmesiyle ortaya çıkan bu hastalığa tıp dilinde osteomalasi denir. Nedeni, kalsiyum veya D vitamini eksikliğidir. |
Kondrosarkom
iskelette, çok ender olarak da iskelet dışındaki yumuşak dokularda gelişebilen kötü huylu tümör. |
Kemoprofîlaksi
Sağlıklı bireylere belirli farmakolojik özellikleri olan maddeler vererek belirli hastalık etkenlerinin etki göstermesini, hastalığın ilerlemesini ya da istenmeyen sonuçlar doğmasını önlemek. |
Kalça ağrısı (koksalji)
Uyluk kemiği ile leğen kemiği arasında bulunan eklemden doğan ağrı. |
Kalça eklemi kireçlenmesi (koksartroz)
Kalça eklemini tümüyle işlevsiz kılan yıkıcı (dejenera-tif) süreçler sonucunda gelişen hastalık. |
Kalın Bağırsak İltihabı
Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.
Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora başvurmak şarttır.
Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez. |
Kalınbağırsak
Bağırsağın son bölümünü oluşturan sindirim kanalı bölümü |
Kalınbağırsak iltihabı
Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora başvurmak şarttır. Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez. |
Kalıtsal özellikler
Genetik yasalarına göre kuşaktan kuşağa kalıtsal olarak geçebilen, türe ve kişiye özgü biçimsel ve fizyolojik özellikler. |
Konsantrasyon
birim hacimde bulunan madde miktarı. |
Kesecik (sakkulus)
1,5-2 mm çapında, yuvarlağımsı küçük bir kese. |
Kalp masajı
Durmuş kalbi normal etkinliğine döndürmek amacıyla uygulanan ve elle yapılan masaj. |
Kornea (saydamtabaka)
Gözün ön bölümünde yer alan saydam katman. |
Kistadenom
Salgıbezi epitelinden türeyen ve değişik boyutlarda kis-tik boşluklar oluşturarak çoğalan tümör. |
Köprücük kemiği (klavikula)
Sağ ve sol omuzda yer alan uzun kemiklerin ortak adı. |
Körbağırsak
Kalınbağırsağın ilk bölümü; incebağırsak ve çıkan kalınbağırsak ile temas halindedir. |
Körbağırsak apandisi
Körbağırsağın uzun, silindir biçimli ve kıvrımlı bir bölümüdür. |
Kofoz
Sağırlığın en ağır ve tam biçimi. |
Koklea (kulak salyangozu)
Corti organı denen işitme organının bulunduğu içkulak bölümü. |
Koksa
Kalça eklemini tanımlamak için kullanılan terim |
Kolanjiyografî
Safra yollarının biçim ve işlevinin İncelendiği radyolojik yöntem. |
Karotidografi
Şahdaman içine kontrast madde vererek bu atardamar ile dallarının görüntülenmesi. |
Koledok (ana safra kanalı)
Uzunluğu yaklaşık 4 cm, çapı da 5-6 mm olan ve karaciğerden gelerek safrakesesinde toplanan safranın taşınmasını sağlayan kanal. |
Ksantelazma
Gözkapaklarımn derisinde ortaya çıkan hafif kabank ya da düz, koyu san renkli leke. |
Ksantogranülom
Granülomatoz nitelikte kronik bir iltihabi infiltrasyon İle ortaya çıkan hastalık. |
Ksantom
Lipitle dolmuş histiyositlerden(*) oluşan değişik boyutlardaki kütle. |
Ksantomatoz
Çeşitli yerlerde (Özellikle deri ve kirişlerde) ksantom(*) adı verilen oluşumların ortaya çıkmasını niteleyen genel terim |
Karsinom
Salgı epiteli ya da deri dışı bir örtü epitelinden gelişen kötü huylu tümör. |
Ksantopsi
Cisimlerin sarı bir camdan bakıldığında olduğu gibi, sarı renkte görülmesiyle kendini belli eden görme bozukluğu. |
Koleperiton (bilyer peritonit, safra peritoniti)
Safranın kann zarı boşluğuna yayılmasıyla ortaya çıkan iltihaplanma. |
Kolesistografi
Safrakesesinin biçimini ve işlevsel durumunu saptamak amacıyla yapılan radyolojik inceleme. |
Kolesistokolanjiyografi
Safra yollannı İnceleme yöntemi. |
Kolesistostomi
Sağ üst karın kadranı düzeyinde safrakesesinin vücut yüzeyine açıldığı cerrahi işlem |
Kolestaz (safra göllenmesı)
Onikiparmakbağırsağına yetersiz miktarda safra ulaşmasıyla ilişkili belirti (eşanlamlı olmamakla birlikte tıkanma sanlığını da içerir). |
Kum Sancıları
Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için, perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır. |
Kum sancıları
Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için, perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır. |
Kurşun zehirlenmesi (satümizm)
Daha çok mesleki nedenlerden kaynaklanan bir tür zehirlenme. |
Kellik
Saçlı deride, deriden 2-3 santimetre kadar yüksekte kabuklar şeklinde ortaya çıkan ve bir çeşit mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıktığı yerdeki saçlar ya tamamen dökülmüş ya da bir iki kıl kalmıştır.Tedavinin ilk şartı, temizliğe çok dikkat etmektir. |
Liposarkom
Az ya da çok farklılaşmış ve atipik yağ dokusu hücrelerinden oluşan kötü huylu tümör. |
Lenfosarkom
Az farklılaşmış ve atİpik hücrelerden oluşmuş tümörleri tanımlayan, ama günümüzde pek kullanılmayan terim (bak. lenfom). |
Loğusa humması
Bazı loğusalarda görülen ciddi bir hastalıktır. Halk arasında albastı denir. Nedeni, üreme organı yollarında iltihaplanma, doğum esnasında temizliğe yeteri kadar önem verilmemesi veya idrar yollarının iltihaplanması olabilir.Doğumdan 3 veya 7 gün sonra ateş yükselir. Karnın alt bölümünde yumuşaklık hissedilir. Akıntı fazlalaşır ve loğusa genel bitkinlikten şikayet eder. Doktora başvurmak gerekir. |
Loğusa Humması
Bazı loğusalarda görülen ciddi bir hastalıktır. Halk arasında albastı denir. Nedeni, üreme organı yollarında iltihaplanma, doğum esnasında temizliğe yeteri kadar önem verilmemesi veya idrar yollarının iltihaplanması olabilir.
Doğumdan 3 veya 7 gün sonra ateş yükselir. Karnın alt bölümünde yumuşaklık hissedilir. Akıntı fazlalaşır ve loğusa genel bitkinlikten şikayet eder. Doktora başvurmak gerekir. |
Loğusalık
Doğumdan sonraki 30-40 günlük zaman dilimini belirten terim; âdet kanamalarının başlamasıyla sona erer |
Leyomiyosarkom
Kötü huylu düz kas tümörü. |
Lipofuskin
Sarı-kahverengİ ve granü! yapısındaki pigmentler. |
Mikrosapor
Bazı deniz bitkilerinde erkek üreme bölgeleri tarafından üretilen küçük eşey hücreleri.Mikrospor. |
Melamin
Saç, deri ve gözün damar tabakasının rengini veren pigment |
Mendel yasaları
Avusturyalı rahip ve botanik bilgini Gregor Mendel'in. (1822-84) ortaya attığı kalıtım ilkeleri. |
Maküla lulea (san leke)
Gözün arka kutbu hizasında, retina (ağtabaka) üzerinde yer alan, çapı 1-3 mm, sarımsı küçük bir lekedir. |
Malabsorpsiyon
Sağlıksız beslenme ya da besinlerin sindirim ve dağılmında bozukluk sonucu ortaya çıkan yetersiz beslenme. |
Malnutrisyon
Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir. |
Malnütrisyon
Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir. |
Mesane
Boşaltım sisteminin idrar toplanan torbası. |
Mesane kateter
İdrar yoluna takılan sonda. |
Meslek hastalıkları
Sanayide ve tarımda bazı özel mesleklerde çalışanlarda ortaya çıkan hastalıklar. |
Metatarsalji
Ayağın tarak kemiklerinden kaynaklanan ve genelde söz konusu kemiklerin doku yıkımı tipindeki değişikliklerine bağlı hastalık süreçleri sırasında ortaya çıkan ağrı. |
Mezenter (bağırsak askısı)
İncebağırsağı karın duvarının arka bölümüne tutturan kann zan (periton) kıvrımı. |
Monosakkarit
Karbonhidrat(*) sınıfından basit şeker. |
Mezenterîyol (bağırsak askıcığı)
KÖrbağırsak apandisini bütünüyle örten kann zan kıvrımı. |
Mukopolisakkaridoz
Kalıtsal nitelikli ve ender görülen bir hastalık grubu. |
Mukopolisakkarit
Özel bir polisakkarit türü. |
Medusa başı
Kann duvarında bulunan ve göbeği çevreleyen yüzeysel toplardamarların oluşturduğu görüntü. |
Mikroalbüminürinin saptanması
idrarda, reaktif çubuk testi gibi klasik yöntemlerle belirlenemeyecek kadar az miktarda bulunan albüminin varlığının saptanması işlemi. |
Müzmin safra kesesi iltihabı
Safra kesesi büzülür, gereği gibi çalışamaz hale gelir. Hastanın karnında, özellikle yemeklerden sonra gaz ve gerginlik vardır. Ayrıca; sağ taraftan başlayıp, kaburgaların altına kadar yayılan geçici bir ağrı ve sarılık nöbetleri de görülür. Tıp dilinde kronik kolestit denir. Bu hastalık genellikle 40 yaşını geçmiş şişman kadınlarda görülür. |
Nsaıds (non-steroidal anti-inflammatory drugs)
Nonsteroid (steroid olmayan) antiinflamatuvar ilaçlar. Aspirin ailesindeki ilaçları da kapsayan çok geniş bir ilaç grubu. Çeşitli artrit türlerinde inflamasyonu azaltmak ve ağrı, şişlik ve katılığı kontrol altına almak için reçete edilirler. |
Obstetrik paraliz (doğumsal felç)
|
Obstrüktif sarılık
Nedeni, safra kanallarının tıkanmış olmasıdır.Ortak belirtileri ise şunlardır. Hastalığın neden olduğu sarı renk, önce göz aklarında görülür. Sonra yüz, boyun, gövde, kol ve bacaklara kadar yayılır. İdrarın rengi sarı ile koyu kahverengi arasında değişir. Ciltte de kaşıntı vardır. Büyük abdest, kil renginde ve fena kokuludur.Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir. Sıkı bir perhiz uygulanır. |
Onikiparmak bağırsağı ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir.
Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur.
Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir.
Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir. |
Onikiparmak bağırsağı ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir.Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur.Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar.Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir. |
Onikiparmakbağırsağı (duodenum)
Sindirim borusunun mideyi izleyen bölümü. |
Osteosarkom
Genellikle 10-20 yaş arasında görülen kötü huylu birincil kemik tümörü. |
Oksalik asit
Çay, kakao ve bazı sebzeler ile çeşitli besinlerde bulunan asit yapısındaki madde. |
Oksalüri
İdrarda oksalik asit bulunması. |
Ortopti
Şaşılık ya da ambliyopi(*) gibi görme bozukluklarının egzersiz yoluyla düzeltilmesini amaçlayan tıp dalı. |
Polisakkarit
Çok sayıda monosakkarit ya da şeker molekülünün birleşmesiyle oluşan yüksek molekül ağırlıklı bir madde. |
Pandemi
Salgın bir hastalığın kıta düzeyinde çok geniş bir alana yayılmasına verilen isimdir. |
Perikolesistit
Safrakesesini çevreleyen dokuların iltihabı. |
Poriyon
Şakak kemiğinin elmacık kemiği çıkıntısının kök bölümünde yer alan kranyometrik nokta. |
Perversiyon (sapma)
Dürtü, eğilim ve İlgilerin toplumsal ve kültürel açıdan normal kabul edilen ölçülere göre çarpık nesnelere ya da amaçlara yönelmesi. |
Petit Mal
Saranın hafif şeklidir. Bu çeşit saralıda şuur kaybı görülür fakat, kasılma ve gevşemeler görülmez. Hatta bazen çevresindekiler kriz geçirdiğini bile anlamaz.İlkyardım olarak, kriz geçiren hastanın yaralanmasını önleyici tedbirler alınır. Dilini ısırmaması için de temiz bir mendili top yaparak ağzına koymak faydalıdır. |
Petrozit
Şakak kemiğinin (temporal kemik) kayamsı parçasının (pars petroza ya da piramit) iltihabı. |
Piramit (kayamsı parça, pars petroza)
Şakak kemiğinin önden arkaya ve içten dışa doğru uzanan dörtgen piramit biçimli parçası. |
Parazitoz (asalak hastalığı)
Asalağın bulaşması sonucu ortaya çıkan hastalık. |
Piyosalpenks
Dölyatağım yumurtalıklara bağlayan Fallop borularının irinli iltihabı. |
Pleksalji (sinir ağı ağnsı)
Bir sinir ağını örseleyen lezyona bağlı ağrılı sendrom. |
Pedünkül (sap)
Bir organı başka yapılarla birleştiren oluşumların ortak adı. |
Rabdomiyosarkom
Az ya da çok farklılaşmış ya da bütünüyle atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu bir tümör. |
Radarterapi (kısadalga tedavisi)
Radar aygıtında kullanılanlara benzer 2GHz frekanslı çok kısa elektrik dalgalarının uygulanmasına dayanan elektrik tedavisi tekniği. |
Radioimmunoassay (rıa)
İşaretli radyoizotoplar kullanarak kanda antijen, antikor gibi maddelerin yoğunluğunu belirlemeye yarayan laboratuvar İncelemeleri. |
Rhinitis medicamentosa
Burun açıcı damla ve spreylerin veya başka burun ilaçlarının gereğinden uzun ve lüzumsuzca kullanılması sonucu oluşan, ilaca bağlı burun iç zarı iltihabı. |
Rektum (düzbağırsak)
Kalınbağırsağın "S" biçimimde kıvrım yapan bölümüyle (sigmoit kolon) anüs arasındaki son parçası. |
Rekürens sinir
Sağ köprücükaltı atardamarı İle sol aort yayı karşısında vagus sinirinin ana gövdeden çıkan bir dalı. |
Perikolesistit
Safrakesesini çevreleyen dokuların iltihabı. |
Poriyon
Şakak kemiğinin elmacık kemiği çıkıntısının kök bölümünde yer alan kranyometrik nokta. |
Perversiyon (sapma)
Dürtü, eğilim ve İlgilerin toplumsal ve kültürel açıdan normal kabul edilen ölçülere göre çarpık nesnelere ya da amaçlara yönelmesi. |
Petit Mal
Saranın hafif şeklidir. Bu çeşit saralıda şuur kaybı görülür fakat, kasılma ve gevşemeler görülmez. Hatta bazen çevresindekiler kriz geçirdiğini bile anlamaz.İlkyardım olarak, kriz geçiren hastanın yaralanmasını önleyici tedbirler alınır. Dilini ısırmaması için de temiz bir mendili top yaparak ağzına koymak faydalıdır. |
Petrozit
Şakak kemiğinin (temporal kemik) kayamsı parçasının (pars petroza ya da piramit) iltihabı. |
Piramit (kayamsı parça, pars petroza)
Şakak kemiğinin önden arkaya ve içten dışa doğru uzanan dörtgen piramit biçimli parçası. |
Parazitoz (asalak hastalığı)
Asalağın bulaşması sonucu ortaya çıkan hastalık. |
Piyosalpenks
Dölyatağım yumurtalıklara bağlayan Fallop borularının irinli iltihabı. |
Pleksalji (sinir ağı ağnsı)
Bir sinir ağını örseleyen lezyona bağlı ağrılı sendrom. |
Pedünkül (sap)
Bir organı başka yapılarla birleştiren oluşumların ortak adı. |
Rabdomiyosarkom
Az ya da çok farklılaşmış ya da bütünüyle atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu bir tümör. |
Radarterapi (kısadalga tedavisi)
Radar aygıtında kullanılanlara benzer 2GHz frekanslı çok kısa elektrik dalgalarının uygulanmasına dayanan elektrik tedavisi tekniği. |
Radioimmunoassay (rıa)
İşaretli radyoizotoplar kullanarak kanda antijen, antikor gibi maddelerin yoğunluğunu belirlemeye yarayan laboratuvar İncelemeleri. |
Rhinitis medicamentosa
Burun açıcı damla ve spreylerin veya başka burun ilaçlarının gereğinden uzun ve lüzumsuzca kullanılması sonucu oluşan, ilaca bağlı burun iç zarı iltihabı. |
Rektum (düzbağırsak)
Kalınbağırsağın "S" biçimimde kıvrım yapan bölümüyle (sigmoit kolon) anüs arasındaki son parçası. |
Rekürens sinir
Sağ köprücükaltı atardamarı İle sol aort yayı karşısında vagus sinirinin ana gövdeden çıkan bir dalı. |
Retikülum hücreli sarkom (retikülosarkom)
Çoğunlukla lenf dokularından kaynaklanan kötü huylu tümör. |
Ruh Sağlığı
Sağlık, bedensel, ruhsal ve toplumsal iyilik hali olarak tanımlanır. Bu çok genel tanımdır. Her belirti bir hastalık değildir, eger her belirtiyi bir hastalık olarak düşünecek olursak hiç kimsenin sağlıklı olduğunu
söyleyemeyiz.
Ruh sağlığının tanımını yapmak daha güçtür. Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. Bu uyum kati kurallara bagli olmayip degiskenlik ve belli ölçülerde esneklik tasir. Hemen akla ruh sagligi yerinde olan bir kisi ne gibi özellikler tasir sorusu gelir.
* Kisinin kendi kendisi ile uyumlu olmasi, nedeni belli olmayan ve uzun süren kuruntu, kaygi korku ve kuskulardan uzak olmasi,
* Kisi yakin ve uzak çevre ile saglikli bir iliski ve iletisim kurabilmelidir.
* Kisi yakin ve uzak çevre iliskileri disinda saygi duymali, sevebilmeli bunun karsiliginda saygi duyulan sevilen bir kisi olabilmelidir.
* Kendine güvenmeli, yetenekleri, özellikleri, gruba göre arti ve eksileri ile kendini degerlendirebilmeli ve kabul etmelidir.
* Toplumda bir yeri olmali, is yapmali, basarmali ve basarilari ile mutlu olmali, daha iyiye ulasmak için çaba göstermelidir
* Gelecek için gerçekçi planlari olmali, bunlara ulasma çabasi içinde olmali eger bu amaçlara ulasamazsa yerine geçebilecek yeni planlar yapabilmelidir.
* Karsilastigi engeller karsisinda yilmamali, bunlarla bas etme gücü olmalidir.
* Bagimsiz karar verme ve uygulama yetisi olmalidir.
* Içine bulundugu toplum ile uyum içinde olan inanç ve deger yargilarina sahip olmalidir.
* Kisi her seyi zamaninda yapma becerisine sahip olmali, Eglenme, dinlenme sosyal aktivitelere katilma, kendini gelistirme için zaman ayirabilmelidir.
Sigmund Freud ruh sagligini " Sevmek ve çalismak" olarak tanimlar. Gerçekten sevebilen, paylasabilen ve çalisan bir kisi ruh sagligini koruyor demektir. Belki de Goethe'nin yaptigi olgun insan tanimi ayni zamanda ruh sagligi yerinde olan birisinin tanimi olarak da kabul edilebilir. Çünkü "Olgun insan kendine gülebilen insandir." demektedir. Ayni sekilde "Ruh sagligini koruyabilen insan kendine gülebilen insandir." denebilir. Ruh sagligi içinde yasanilan kosullara göre degisebilir, bozulabilir veya kosullar düzelince düzene girebilir. Kisileri siyah-beyaz gibi ruh sagligi yönünden saglikli ve sagliksiz olarak degerlendirmek olasi degildir. Ruh sagliginin bozulmasi kisinin yakin çevresi ve is ortami, basarma düzeyi vb. faktörleri olumsuz yönde etkilediginden; ruh sagliginin bozulmasi fiziki hastaliklardan daha
derin sorunlar yaratabilmektedir.
|
Sabin aşısı
Polyomiyelitten (çocuk felci) korunmak için kullanılan aşı |
Sabit fikir
Kişinin patolojik niteliğini bilmeden kapıldığı düşünce. |
Saç
Kafa derisini örten kıl türü. |
Saç dökülmesi
Günde, normal olarak 80 saç kılı dökülür. Bundan fazla dökülme yaşın ilerlemiş olması, bazı ateşli hastalıklar, tiroid hastalıkları, kansızlık, verem, şeker hastalığı gibi bütün vücudu etkileyen hastalıklardan sonra görülür. Tıp dilinde alopesi adı verilen saç dökülmesi; basit saç dökülmesi ve pelad olmak üzere iki çeşittir. |
Saç ve sakal ağarması
Yaş ilerledikçe saça ve sakala rengini veren maddenin yapımı azalır, bir süre sonra da tamamen kesilir. Kumral ve kızıl saçlar, daha erken beyazlaşır. Genç yaşlarda görülen beyazlaşmalar ise, ırsidir. Tedavisi yoktur. |
Saçkıran
Tıp dilinde tinea tonsurans denilen saçkıran, bir çeşit mantarın neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Hiç vakit kaybetmeden tedavi etmek gerekir.Saçkıranlı hastanın tarağını kullanmak veya şapkasını giymekle bulaşır. Tedaviye, hastalıklı yerdeki saçları kesmek veya traş etmekle başlanır. Saçlar, haftada iki kere yıkanır. |
Saçların kepeklenmesi
Kafatası derisi üzerinde meydana gelen gevşek pul şeklindeki kabuklara kepek denir. Kuru ve yağlı olmak üzere iki çeşidi vardır. Yağlı sarımtırak görünüşteki kepeklenmeye, tıp dilinde sebore denir.Nedeni, derinin en üst kısmında bulunan tabakanın, ürettiği fazla parçalardır. Bunlar, çoğunlukla saçlar tarandığı zaman dökülür.Tedavinin ilk şartı; temizlik ve fazla miktarda unlu şeyler yememektir. |
Sadist
Başkasına işkence etmekten zevk alan kişi. |
Sadizm
Başkalarına acı vermekten cinsel haz duyma. |
Sesamoit (susamsı) kemikler
Özellikle el ve ayak eklemlerine komşu olarak yerleşmiş ve çevresi kiriş, bağ ya da eklem kapsülüyle bir zarf gibi sarılmış kemikleri belirten genel terim. |
Sadomazoşizm
Alman psikolog R. von Krafft-Ebing'in mazoşist ve sadist sapıklığın bileşimini belirtmek için kullandığı terim. |
Safen toplardamarı
Bacağın büyük ve küçük iki yüzeysel ana toplardamarı. |
Safenektomi
Safen toplardamarının kesilip çıkarılması ile yapılan cerrahi girişim. |
Safpengoplasti
Hastalık sonucu hasar görmüş salpenkslerde (Fallop borusu) döllenmeyi engelleyici biçimsel bozukluğu düzeltmeye yönelik girişim. |
Safra
Karaciger tarafından salgılanan, yeşilimsi kahverengi bir sıvıdır.Safra, kısmen yağ sindirimine yarayan bir salgı, kısmende eskimiş alyuvarların tahrip olmaları sonucu oluşmuş bir atılma ürünüdür. |
Safra asitleri
Safrada bulunan, steroit yapıdaki Özsu. |
Safra boyalan (safra pigmentleri)
Safrada bulunan ve ona altın şansı rengini kazandıran maddeler. |
Safra kesesi
Karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karacigerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organ-dır.Kesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak, ve gerekli aralıklarla oniki parmak barsağına safra salgılamaktır. |
Safra kesesi iltihabı
Safra kesesi taşlarının neden olduğu bir çeşit iltihaplanmadır. Tıp dilinde kolesistit denir. İki çeşidi vardır. |
Safra taşları
Safra koyulaşması sonucu meydana gelen taşlara halk arasında safra taşı, tıp dilinde ise kolelitiasis denir. Yapılarında kolestrin bulunur.Bazı safra taşları, rahatsızlık vermez. Bazıları da safra kanalını tıkar. Çok şiddetli, batıcı bir ağrı, bulantı ve kusma yapar. Hasta yerinde duramaz olur. Bu olayların hepsine birden safra kesesi krizi denir.Düşmeyen veya alınmayan safra taşları, safra kesesinin iltihaplanmasına da neden olur. Safra taşlarının neden olduğu rahatsızlıkları gidermek için doktor müdahalesi gerekir. |
Safra tuzları
Safra kesesinden ince bağırsağa salgılanan ve yağların misellere (küçük partiküller) dönüşümünü sağlayan biyokimyasal maddeler. |
Safrakesesi
Ortalama uzunluğu 10 cm, genişliği 3 cm olan küçük kese biçimli bir organ. |
Sagittal
Vücudu sol, sağ şeklinde ortadan ayıran düzlem. |
Sago-green
yarı saydam sarı yeşil |
Sgot (serum glütamik oksalasetik transaminaz)
glütamik oksalasetik transaminaz |
Solunum katsayısı
Çeşitli metabolik süreçler sırasında, hücre ve dokularda besinlerin yanmasıyla (hücre solunumu) ortaya çıkan karbon dioksit hacminin bu iş için birim zamanda harcanan oksijen hacmine oranı. |
Sağ Kalp Yetmezliği
Hastanın ayak ve ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca bir süre çukur kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve iştahsızlık görülür. Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp hastalığıdır.Kaonjestij Kalp Hastalığı : Sağ ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının hastalanması, müzmin bronşit veya akciğer hastalıkları, romatizma ve tiroid hastalıklarıdır.Aşağıdaki tavsiyelere uymak gerekir:- Sigara içmeyin- Yemeklere fazla tuz koymayın- Uykularınızı ihmal etmeyin- İstirahat edin ama devamlı olarak yatmayın- Sinirlenmeyin, üzülmeyin, her şeyi kendinize dert etmeyin |
Sgpt (serum glütamik piriivik transaminaz)
glütamik pirüvik transaminaz. |
Sağırdilsizlik
Doğumsal ya da yaşamın ilk yıllarında edinilmiş iki yanlı sağırlık, insan sesini İşitememeye bağlı olarak çocuk, konuşmayı Öğrenemez. |
Sağırlık
Sonradan meydana gelen sağırlıkları doğuran nedenler çeşitlidir. Mesela; dış, orta veya içkulak bozuklukları, beyin hastalıkları veya histeri, geçici sağırlığa neden olabilir. Gerçek nedeni bulmak doktorun işidir. |
Sağlamlaştırma tedavisi (konsolidasyon)
Uygun hücum tedavisiyle remisyon sağlandıktan sonra yoğun bir tedavi ile yapılanların garantiye alınması. |
Sağlık
Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımına göre "yalnızca hastalık ya da sakatlığın fiziksel, zihinsel ve toplumsal tam bir esenlik hali". |
Sajital
Vücudu ya da bir anatomik oluşumu sol ve sağ olmak üzere iki yarıya ayıran orta çizgiyi tanımlayan terim. |
Sıkı sargı
Deriye ve alttaki organlara baskı yapmak için kullanılan sargı. |
Sakal iltihabı
Sakal kılının kolayca koparılması ve kopan kılın ucunda da cerahat damlacığı görülmesi şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Tıp dilinde sikozis denen bu hastalığa, stafilokok cinsi mikroplar neden olur. |
Sakkaraz (invertaz)
Sakkarozun bağırsaktaki sindiriminde rol oynayan enzim. |
Sakkaroz
Şekerkamışı ya da şeker pancarından elde edilen sıradan şeker. |
Sakkuler anevrizma
Damar duvarının lokalize bir alanında bulunur. |
Sakküler
Keseye benzer, torba gibi. |
Sakral bölge (sağrı bölgesi)
Sakrum (sağrı kemiği) ve kuyruksokumu kemiğinin arka yüzlerine karşılık düşen bölge. |
Sakralizasyon
Beşinci bel omuru ile kuyruk sokumu kemiğinin birleşik olmasına verilen isim.Yapısal bir farklılıktır. |
Sakralji
Sağrı kemiğinden kaynaklanan ağrıları belirten genel terim. |
Sakroiliak eklem
Sakrumla kalça kemiğinin, sağda ve solda yapmış olduğu eklem. |
Sakroiliit
Omurganın altındaki sakroiliyak eklemin iltihaplanmasıdır. |
Saldırganlık
Birine ya da bir nesneye zarar vermek amacıyla yapılan yıkıcı eylem. |
Salgı
Vücutta salgılanan çeşitli sıvıların ortak adı. |
Salgıbezi
5. yüzyılda anatomi bilginlerinin çok çeşitli boyuttaki anatomik yapıları belirtmek için kullandığı terim. |
Salgıbezi dokusu
Özelleşmiş hücreleri olan ve salgılama ya da vücut dışına atma işlevlerine uygun olarak uzmanlaşmış epitel dokusu tipi. |
Salgın (epidemi)
Belirli bir zaman diliminde hızla yayılan bulaşıcı hastalık. |
Salgın menenjit
Menegokok adı verilen bir çeşit mikrobun; beyin zarına yerleşmesi ve orada iltihaplanmalar meydana getirmesi sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalıktır.Hastalık, boğazlarında mikrop taşıyan hastalar veya kendileri hasta olmadıkları halde boğazlarında menenjit mikrobu taşıyan sağlam kimseler tarafından bulaştırılır.Hastalık çoğu kere üşüme, titreme ve ateşin birdenbire yükselmesiyle başlar. Halsizlik, başağrısı, ve kusma görülür. Dudak ve burun deliklerinin kenarlarında uçuklar belirir. Gözlerini açmakta zorluk çeker. Bir süre sonra, ensesi sertleşmeye ve başını öne eğememeye başlar.Hiç vakit geçirmeden tedaviye başlamak şarttır. Aksi halde, ölümle sonuçlanabilir. Bu günkü tedavi yöntemleri sayesinde hastanın sağlığına kavuşması mümkündür.Salgın menenjit salgını sırasında sağlıklı kimseler hastalarla görüşmemelidir. Kalabalık yerlere gidilmemelidir. Bütün vücudun, özellikle ağız ve burunun temiz tutulması gerekir. |
Salisilat zehirlenmesi
Salisilatlardan (aspirin) kaynaklanan hafif zehirlenme. |
Salisilik asit
Ateş düşürücü etkisi olan ve aspirin yapımında kullanılan bir madde. |
Salk aşısı
Polyomiyelİt (çocuk felci) etkeni olan virüslerin formaldehit ile işlenmesi sonucunda elde edilen çocuk felci aşısı. |
Salmonella
Bir bakteri türü |
Salmonella typhi basili
Tifonun etkeni olan mikroorganizma. |
Salpengografi
Dölyatağı borularının (Fallop boruları) incelenmesi için kullanılan radyolojik tanı yöntemi. |
Salpengopeksi
Dölyatağı borularının (Fallop boruları) cerrahi girişimle bağlanması. |
Salpengotomi
Tıkanık dolyatağı borusunun (Fallop borusu) bir bölümünün alınmasına ve yeniden kanlanmanın sağlanmasından sonra, ağızların birleştirilmesine dayanan girişim (bak. salpengoplastİ). |
Salpenjektomi
Bir ya da her İki dolyatağı borusunun (Fallop boruları) Çıkarılma işleminden oluşan cerrahi girişim. |
Salpenjit
Tuba uterinaların iltihabı. |
Salpinks
Tuba uterina, rahimle yumurtalıklar arasındaki geçişi sağlayan, sağlı sollu iki tarafta bulunan tüpler.Tüplerin tıkalı olması kısırlığa neden olur. |
Salpinks:
Tuba uterina, rahimle yumurtalıklar arasındaki geçişi sağlayan, sağlı sollu iki tarafta bulunan tüpler.Tüplerin tıkalı olması kısırlığa neden olur. |
Saman nezlesi
Ot veya bitki tozlarının neden olduğu bir çeşit alerjik hastalıktır. Tıp dilinde pollenosis veya alerjik rinit denir. Daha ziyade, çiçeklerin açtığı aylarda görülür.Hastada şiddetli aksırmalar, burun tıkanıklığı, gözlerde kızarma ve sulanma, fazla miktarda berrak burun akıntısı ve öksürük görülür. Tedavinin ilk şartı, çiçeklerin açtığı sıcak ve rüzgarlı günlerde kırlara gitmemek ve güneş gözlüğü kullanmaktır. |
Saman nezlesi (polen hastalığı)
Çeşitli bitkilerin çiçektozlarına bağlı olarak çeşitli organ ve sistemlerde, özellikle de üst solunum yollarında ortaya çıkan alerjik belirtileri anlatan genel terim. |
Sanatoryum
Veremle savaşta, yasaların belirlediği koşullarda hazırlanmış ve gerekli biçimde donatılmış uzman hastane. |
Sandal kemik (kayıksı, navikiiler, skafoit kemik)
Vücutta ikisi ellerde, ikisi ayaklarda olmak üzere dört adet sandal kemik vardır. |
Saplantı (obsesyon)
Kişinin bilincini saran kurtulması olanaksız yineleyici düşünce. |
Sara
Bir çeşit sinir hastalığıdır. Nedeni beynin çalışmasında görülen bir anormalliktir. Tıp dilinde epilepsi denir. Grand mal ve petit mal olmak üzere iki çeşidi vardır. |
Sarcoptes scabiei
Uyuz hastalığının etkeni olan akar. |
Sargı
Travmaya uğramış ya da iltİhabi lezyonlar oluşmuş vücut bölgelerinin dış etkenlerden korunması ya da sabit-leştirilmesi amacıyla kapatılmasında kullanılan bez. |
Sarhoşluk
Aşın içkiyle alınan etil alkolün vücutta yol açtığı akut zehirlenme durumu. |
Sarılık
Safranın kana karışıp, bütün dokuları hatta göz aklarını bile sarıya boyaması ile ortaya çıkan bir hastalık belirtisidir. Tıp dilinde ikter denilen sarılığın üç çeşidi vardır. |
Sarılık (ikter)
Kandaki bilirubin düzeyinin yükselmesine bağlı olarak mukoza ve derinin sararması. |
Sarkoidoz
Başlıca iki tipi vardır: Akut, nisbeten iyi huylu olan sarkoidoz ani başlar ve genellikle ateş, ciltte inflamasyon ve poliartrit ya da poliartraljiyle karakterizedir; kronik sarkoidoz ise daha nadir bir şeklidir ve tipik olarak daha yavaş başlar, ilerleyicidir ve sonuçları değişiktir, örneğin, akciğerlerin girişindeki lenf nodları büyür. |
Sarkolemma
Kas telini saran zar. |
Sarkom
Yağ dokusu, bağ dokusu, kıkırdak, kemik, lenf ve kas damarları, düz ve çizgili kaslar, |
Sarkoplazmik retikulum
Çizgili kas lifinin endoplazmik retikulumdan (sitoplaz-ma içi zarsı ağyapı) gelişen kesecikler ağı. |
Sartoryus kası (terzi kası)
Uyluğun ön bölümünde yer alan çizgili kas. |
Satirizm
Erkeklerde aşırı cinsel istek sonucunda önüne geçilmez bir biçimde cinsel ilişkiye girme eğiliminin belirdiği pa- tolojik durum. |
Savunma mekanizmaları
İmmünolojide, vücudun bakteri, virüs, organik madde gibi yabancı etkenlerin saldırısından korunmak için harekete geçirdiği süreçler. |
Sisterna (sarnıç)
Dolaşan sıvıların döküldüğü ve içinde toplandığı farklı anatomik yapılara verilen ortak ad. |
Sublüksasyon (kısmi çıkık)
Eklem başlarının tümüyle birbirinden ayrılmadığı çıkıklara verilen ad. |
Skafoit kemik
sandal kemik |
Serum glütamik oksalasetik traınsaminaz (sgot)
glütamik oksalasetik transaminaz |
Serum glütamik pirüvik transaminaz (sgpt)
glütamik pirüvik transaminaz |
Şahdamarı
Boyun ve baş bölgesine kan taşıyan büyük atardamar. |
Şakak kemiği
temporal kemik |
Şalazyon
Meibom bezlerinin iltahabını takiben kanalın tıkanması sonucu görülen kronik granülomatöz genişleme |
Şarbon
Halk arasında karakabarcık da denilen bu hastalık daha çok kasap, çiftçi veya veterinerlerde görülen ve hayvanlardan, insanlara geçen mikrobik bir hastalıktır. Daha çok yüz, boyun veya kolda bir çıban çıkıp daha sonra patlar. Etrafında da siyah bir kabuk meydana gelir. Öldürücü bir hastalık olduğu için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. |
Şarbon basili
Şarbon ya da antraks denen hastalığın etkeni olan bakteri. |
Şaşılık
Şaşılık gözlerin yanlış pozisyonda bulunup farklı noktalara doğru baktığı bir durumdur. Gözlerden bir tanesi tam karşıya bakarken diğeri içe, dışa, yukarı yada aşağıya bakmaktadır. Yanlış pozisyon sürekli belirgin olabileceği gibi bazı yöne bakışlarda da ortaya çıkabilmektedir. Çocuklarda sık karşılaşılan bu duruma %4 oranında rastlanmaktadır. Erkek ve kız çocuklarında aynı sıklıkta görülmekte ve çoğu hastada ailesinde başka kimsede görülmemektedir.
Normalde gözler aynı noktaya bakarlar. Bunun sayesinde beyin iki görüntüyü birleştirerek üç boyutlu görüntü oluşturabilmektedir. Bu üç boyutlu görüntü derinlik hissinin de oluşmasını sağlamaktadır.
Bir göz farklı yöne baktığı zaman beyine farklı iki görüntü gönderilecektir. Bu durumda beyin yanlış yöne bakan gözden gelen görüntüyü yok sayacak ve sadece karşıya bakan gözün ilettiği görüntüyü kabul edecektir. Böylece çocuk derinlik hissini oluşturamayacaktır. Erişkinlerde şaşılık meydana geldiğinde ise beyin bunu yapmayacak, her iki görüntüyü de kabul edecek ve çift görme meydana gelecektir.
Sebep
Şaşılığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Gözü kontrol eden 6 adet kas bulunmaktadır. Her iki gözünde normal pozisyonda olması için kasların denge içinde bulunması ve koordineli bir şekilde hareket etmesi gerekir. Santral sinir sistemini etkileyen hastalıklarda ve görmeyi düşüren katarakt, yaralanma gibi durumlarda da şaşılık oluşabilmektedir.
Gözlerin aynı yöne bakmaması en önemli belirtidir. Bununla birlikte güneşli ortamda gözlerden birini kısmak yada gözlerini birlikte kullanmak için başını yana eğmek gibi belirtilerde olabilir.
Tanı
Bütün çocukların 4 yaşından önce göz doktorunuz tarafından kontrol edilmiş olması gerekmektedir. Eğer ailede şaşılık bulunan başka biri varsa bu muayenenin 3 yaşından önce yapılması gerekmektedir.
Bebeklerin gözleri içe dönük gibi durmaktadır. Bunun sebebi burun kökünün daha geniş olması yada göz kapağının iç tarafında deri kıvrımının bulunmasıdır. Yaş ilerledikçe bu görüntü ortadan kalkacaktır. Gerçekten şaşılık olanlarda ise düzelme olmayacaktır. Yalancı ve gerçek şaşılık arasındaki fark ancak göz doktoru tarafından teşhis edilebilmektedir.
Tedavi
Tedavide amaç görmenin korunması, gözlerin tekrar orta konuma getirilmesi ve binoküler görmenin sağlanmasıdır.Bu amaçla :
Gözlük verilebilir, cerrahi tedavi yapılabilir.
Ameliyat sırasında göz küresi yerinden çıkarılmamaktadır. Üzerinde ufak bir kesi yapılarak kaslara ulaşılmakta ve şaşılığın tipine göre kaslarda çeşitli pozisyon değişiklikleri yapılmaktadır. Gerektiği durumlarda iki göze birden müdahale edilmektedir. Erişkinlerde lokal anestezi ile şaşılık ameliyatları yapılabilse de çocuklarda genel anestezi şarttır. Hasta günlük yaşantısına 1-2 gün içerisinde geri dönebilmektedir. Ancak birçok vakada tekrar ameliyat gereksinimi ortaya çıkmaktadır.
Her ameliyatta olduğu gibi şaşılık ameliyatlarının da da ufakta olsa komplikasyon riski vardır. Bunlar enfeksiyon, kanama çok nadirde olsa görme kaybıdır. |
Tıbbi müstahzar
Sağlık yetkililerinin izin verdiği kuruluşlarda üretilen, bileşimi önceden saptanmış ilaç ürünleri. |
Tabes dorsalis
Sfilizin ilerlemiş döneminde sinir sistemi tutulumuna bağlı olarak dengesizlik, yürüme güçlüğü görme bozuklukları ile seyreden tabloya verilen isimdir. |
Tibia (kaval kemiği)
Sağ ve sol bacakta yer alan ve fibula (kamış kemiği) ile birlikte alt bacağın iskeletini oluşturan kemik. |
Trikotilomani
Saçlar, kaşlar ya da kirpikleri hemen hemen bilinçsiz olarak yolma alışkanlığı. |
Triküspit kapağı
Sağ karıncık ile sağ kulakçık arasındaki kalp kapağı. |
Triküspît kapak
Sağ kulakçık ile sağ karıncığı birleştiren kalp kapakçığı. |
Trokar
Saplı, ucu keskin bir çubuk ile daha kısa metal bir kılıftan oluşan, çeşitli boylardaki büyüklükte cerrahi alet. |
Temporal bölge
Şakak bölgesi. |
Temporal bölge (şakak bölgesi)
Kafatasının göz ile kulak arasında yer alan anatomik bölgesi. |
Temporal kemik (şakak kemiği)
Artkafa (oksipital), yankafa (paryetal) ve sfenoit kemikler arasında yer alan çift ve simetrik kafatası kemiği; üç değişik bölümün kaynaşmasından oluştuğundan çok düzensiz bir biçimi vardır. |
Total t lenfosit saptanması
Doğuştan gelen ya da AİDS gibi sonradan ortaya çıkan bağışıklık yetmezliği tablolarında ve lenfosit sayısının azaldığı virüs enfeksiyonlarında yapılan inceleme. |
Tükürük salgılanması
Tükürük bezlerindekİ salgının ağız içine salgılanması. |
Transaminazlar
Bir aminoasitteki amin grubunun bir keto asite aktarılarak başka bir aminoasit oluşturulması tepkimesinde rol oynayan enzimler. |
Uyku varsanısı
Uyku Öncesindeki uyuklama durumu |
Üretra salgısının incelenmesi
Üretra (siyek) salgısında Neisseria gonorrhoeae'nin (belsoğukluğu elkeni) varlığını lam üzerinde doğrudan belirlemeyi ve erken dönemde özgün tedaviye başlamayı sağlayan leknik. |
Ürobilinojen
Safrada bulunan bilinıbinİn flora bakterilerince yıkılmasıyla bağırsakta oluşan pigment. |
Üriner sistem (boşaltım sistemi)
idrar yapımı ve atılmasıyla ilgili yapılann lümü. |
Valsalva işlemi
Ağız ve burnu kapalı tutarak zorlayıcı bir biçimde soluk vermeye çalışma; ıkınma. |
Varsanı (halüsinasyon)
Gerçek ortamda belirli bir duyuma neden olabilecek hiçbir uyan yokken, kişinin bunu duyumsadığına inanması. |
Yapısal gen
Hücrenin yapısı ve metabolizması için gerekli RNA ' ları kodlayan DNA dizisine verilen genel ad. |
Yok saymak
Kişinin, geçmişe ait sözler, jestler, düşünceler ve eylemleri yadsımak amacıyla geliştirdiği psikolojik mekanizma. |
Yaşam içgüdüsü
Freud'a göre, Ölüm içgüdüsünün yok ediciliğine karşılık, canlının kendini ve türünün sürekliliğini sağlamak İçin sahip olduğu doğal eğilim. |
Yumuşak damak
Damağın arka bölümü. |
Yumuşak doku romatizması
Teknik olarak ölgesel periartiküler"" ya da ""yumuşak doku"" hastalıkları olarak adlandırılırlar, bu grupta eklemleri çevreleyen ligament ya da tendon gibi yapıları etkileyen ve son derece yaygın olan nisbeten önemsiz rahatsızlıklar da bulunur. Romatizma ağrısı eklem çevresindeki yapıların hasar görmesine bağlı olarak ortaya çıkabilir, bunun nedeni çoğunlukla alışık olmadığı şekilde ya da tekrar tekrar kullanmak, küçük hasar ya da travmalardır. Bazıları özellikle belli bir aktivite tipiyle görülür, ""tenisçi dirseği"" ve ""temizlikçi dizi"" gibi. Ek olarak, artrit olmadan eklem ya da kaslarda daha yaygın bir ağrı gelişebilir, örneğin, fibromiyalji. |
Yalancı varsam
Ruhsal-duyusal varsam ya çok benzemesine karşın, onun bütün Özelliklerini taşımayan, ruhsal ve simgesel bir öğenin öne çıktığı ruhsal olgu. |
Yumuşatıcılar (emolyan)
Zedelenmiş ve iltihaplı dokular, özellikle de mukozalar üzerinde koruyucu etki gösteren ilaçlara verilen genel ad. |
Yutak salgısının incelenmesi
Yutak boşluğundan alınan salgının kültür aracılığıyla incelenmesi. |
Yanılsama
Gerçek bir duyumsamanın yanlış yorumlanması ya da bir nesnenin yanlış bir biçimde algılanması; görsel, işitsel, dokusal ve dokunsal-hareketsel yanılsamalar gibi tipleri vardır. |
Yenilmesinde sakınca olmayanlar
un veya sebze çorbaları, yağsız ızgara etler, yoğurt, patates püresi, pilav, beyaz peynir ve sebze yemekleri. | << Geri
| |
|