:: Sağlık Ansiklopedi >> Str
Anjioid streak
papilla çevresinde ışınsal dağılım gösteren retina ve koriodeada damarı andıran çizgiler |
Astrositom
Astrosit denen stroma hücrelerinin çoğalması ile oluşan sinir dokusu tümörü. Astrositler sitoplazmalannm çeşitti uzantılar yapması nedeniyle yıldıza benzer bir biçimdedir. |
Aşın östrojen salgılanması
Östrojen hormonlarının düzeyinin normalden yüksek olduğu kadınlara özgü bir durum. |
Antıstreptokınaz tıtresı
Üst solunum yolu enfeksiyonlanndan ve romatizmal hastalıktan sorumlu olan A grubu beta hemolitik strep-tokoklann ürettiği enzimatik toksine (streptokinaz) karşı oluşan antikorlann kandaki düzeyi. |
Akut bronşit
Streptokok ve stafilokok grubu bakterilere ya da virüslere bağlı olarak gelişen hastalık. |
Antistreptohiyaluronidaz litresi
Üst solunum yolu enfeksiyonlanndan ve romatizma! hastalıktan sorumlu olan A grubu beta hemolitik strep-tokoklann ürettiği hücre dışı bir enzime (hiyaloroni-daz) karşı oluşan antikorların kandaki düzeyi. |
Antistreptolizin o titresi
Streptokokların ürettiği ve alyuvarların parçalanmasına neden olan streptolizin O toksinine karşı oluşan antikorların kandaki düzeyi. |
Algodistrofi
Başlıca özelliği yanıcı nitelikte ısrarlı ağrıdır; hafif şekilleri oldukça sıktır - daha şiddetli formları sakatlayıcı olabilir ve tedavisi daha zordur |
Churg-strauss hastalığı/sendromu
Nadir rastlanan bir vaskülit formu. |
Churg-strauss sendromu**
Nadir rastlanan bir vaskülit formu. |
Corpus striatum (çizgili cisim)
Beyin yarıkürelerinin derin bölümündeki bozmadde çekirdeği; iki yapıdan oluşmuştur: |
Clostridiıun tetani
Toksinleriyle tetanosa yol açan anaerob, spor oluşturan basil. |
Çocuklar Dagastroenterit
Sindirim yolunun enfeksiyonu veya irritasyonudur. Bazı durumlarda bulaşıcıdır. Mide, incebarsaklar ve kalınbarsaklar etkilenir. Her yaşta çocuğu etkileyebilir.
Belirtiler
Kusma, bulantı ve ishal tipik belirtilerdir. Ayrıca karın ağrısı, ateş, iştahsızlık ve halsizlik görülebilir. Ufak bebekler sıklıkla huzursuzdurlar.
Tanı
Çocukta kusma ve ishal başladığında mutlaka hekiminize haber verin. Belirtiler hakkında kendi gözlemleriniz önemlidir. Doktorunuzun alacağı tıbbi öykü ve fizik muayeneye ek olarak labaratuvarda yapılacak kan ve dışkı testleri gerekli olabilir.
Tedavi
Şikayetleri hafif olan çocuklar, evde bol bol istirahat ve belirtiler ortadan kaybolana kadar sıvı içirilerek tedavi edilebilirler.
Biberonla veya anne sütü ile beslenen bebeklerde doktorunuz ile bebeğin diyetini konuşun.
Daha büyük çocuklarda su, meyva suları, ayran bitkisel çaylar verin.
Doktorunuz size eczanelerden temin edebileceğiniz toz halinde hazırlanmış tuz ve şeker karışımını önerebilir. Bu karışım tarife göre sulandırılarak kullanılabilir. ?İshal sayısı azaldığında şu gıdalardan herhangi biri verilebilir; elma püresi, muz, ekmek, havuç püresi, haşlanmış patates, yağsız et, pirinç, makarna, şeftali. ?Katı gıda verilmesini izleyen iki saat içinde ishal tekrarlanmıyorsa yirmi dört saat daha bu gıdalara devam edin. Daha sonra normal diyete kademeli bir şekilde geçin
Öneriler
Günde bir veya iki kez makattan ateşi ölçün. Çocukta sıvı kaybı belirtilerini gözleyin. Çocuğunuzun bakımından sonra veya yiyecek hazırlanmadan once ellerinizi yıkayın. İyileşene kadar çocuğunuzun aktivitelerini kısıtlayın. Kusmanın durmasını izleyen yirmidört saatten sonra çocuk normal aktivitesini genellikle yeniden kazanacaktır. |
Çocuklar Dagastroenterit
Sindirim yolunun enfeksiyonu veya irritasyonudur. Bazı durumlarda bulaşıcıdır. Mide, incebarsaklar ve kalınbarsaklar etkilenir. Her yaşta çocuğu etkileyebilir.
Belirtiler
Kusma, bulantı ve ishal tipik belirtilerdir. Ayrıca karın ağrısı, ateş, iştahsızlık ve halsizlik görülebilir. Ufak bebekler sıklıkla huzursuzdurlar.
Tanı
Çocukta kusma ve ishal başladığında mutlaka hekiminize haber verin. Belirtiler hakkında kendi gözlemleriniz önemlidir. Doktorunuzun alacağı tıbbi öykü ve fizik muayeneye ek olarak labaratuvarda yapılacak kan ve dışkı testleri gerekli olabilir.
Tedavi
Şikayetleri hafif olan çocuklar, evde bol bol istirahat ve belirtiler ortadan kaybolana kadar sıvı içirilerek tedavi edilebilirler.
Biberonla veya anne sütü ile beslenen bebeklerde doktorunuz ile bebeğin diyetini konuşun.
Daha büyük çocuklarda su, meyva suları, ayran bitkisel çaylar verin.
Doktorunuz size eczanelerden temin edebileceğiniz toz halinde hazırlanmış tuz ve şeker karışımını önerebilir. Bu karışım tarife göre sulandırılarak kullanılabilir. ?İshal sayısı azaldığında şu gıdalardan herhangi biri verilebilir; elma püresi, muz, ekmek, havuç püresi, haşlanmış patates, yağsız et, pirinç, makarna, şeftali. ?Katı gıda verilmesini izleyen iki saat içinde ishal tekrarlanmıyorsa yirmi dört saat daha bu gıdalara devam edin. Daha sonra normal diyete kademeli bir şekilde geçin
Öneriler
Günde bir veya iki kez makattan ateşi ölçün. Çocukta sıvı kaybı belirtilerini gözleyin. Çocuğunuzun bakımından sonra veya yiyecek hazırlanmadan once ellerinizi yıkayın. İyileşene kadar çocuğunuzun aktivitelerini kısıtlayın. Kusmanın durmasını izleyen yirmidört saatten sonra çocuk normal aktivitesini genellikle yeniden kazanacaktır. |
Damar büzülmesi (vazokonstriksiyon)
Kan damarlan duvarında bulunan düz kasların kasılmasıyla damar boşluğunun daralması. |
Digastrik kas
Hiyoitüstü bölgede bulunan boyun kası. |
Dolama
Streptokok ya da stafilokok türü bakterilerin parmak uçlarında oluşturduğu akut, İrinli enfeksiyon. |
Dekstrokardi
Normalde göğüs boşluğunun sol yarısında yer alan kalbin sağ göğüs kafesinde bulunması. |
Dekstroz
Altı karbon atomu içeren ve genel olarak glikoz olarak bilinen monosakkarit. |
Dekstroz (glikoz)
Kanda bulanan basit bir şeker; meyva bitki ve balda da bulunur |
Demonstrasyon
Göstererek öğretme. |
Distraksiyon
Davranışları etkileyen kalıcı ya da geçici bir bozukluk. |
Distrofi
Bir doku ya da organizmanın tümünün yetersiz beslenme ve gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkan tüm bozukluklarla bunların sonucunda ortaya çıkan yapı ve işlev bozukluklarını belirten terim. |
Epigastriyum
Karın duvarının üst bölümünde yer alan anatomik bölge. |
Ekstrapiramidal sistem
Merkez sinir sisteminde yer alan değişik çekirdekleri ve karşılıklı bağlantılarını içeren sinir yapılarının tümü. |
Ekstrasistol
Kalbin normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir başka deyişle fazladan atış denir. Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur.
Sonra, bir süre atış olmaz. Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir. Kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir. |
Ekstrasistol
Kalbin normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir başka deyişle fazladan atış denir. Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur. Sonra, bir süre atış olmaz. Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir.Kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir. |
Engellenme (früstrasyon)
İstek, gereksinme ya da bir davranışın sonuca ulaşmasının engellenmesi sonucunda ortaya çıkan ruhsal yaşantı. |
Ekstrasistol (ek atım)
Kalpte anormal atımların bulunduğu ritim bozukluğu. |
Ekstrofî
Bir iç organ boşluğunun, duvarındaki anormal bir açıklık nedeniyle, dışa doğru ters dönmesiyle belirlenen doğumsal oluşum bozukluğu; daha çok idrar kesesinde görülür. |
Enterogastron
Mide salgısını ve hareketlerini ketleyen ve incebağırsak mukozasında üretilen hormonların ortak adı. |
Fenestrasyon
Otoskferoz olgularında ortakulak üzerinde yapılan cerrahi girişim. |
Gastralji
Mide ağnsı. Kramp tarzında ve kusmayla birlikte olabilir. |
Gastrektazi
Midenin anormal biçimde gaz ve sıvıyla dolarak aşırı gerilmesi ve genişlemesi. |
Gastrektomi
Midenin tümünün ya da bir bölümünün çıkarılması. |
Gastrîk analizler
Mide hastalıklarının tanısında başvurulan incelemeler. |
Gastrin
Mide suyunun salgılanmasını uyaran ve mideden salgılanan bir peptit hormonu. |
Gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir.
Hazırlayıcı nedenler Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır.
Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir.
Belirtileri Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar.
Tedavisi Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir. |
Gastrit-Ülser
Gastrit midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir.
Kusmak
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir. Kusmanın bir çok nedeni vardır. Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir. Tedavi nedene göre yapılır. Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır. Birşey yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir.
Mide Ülseri
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu meydana gelen yaraya mide ülseri denir. Sinir bozukluğu, midede asit fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti, karaciğer yetersizliği veya safra azlığı, kalp hastalıkları, sindirilmesi güç yiyeceklerin aşırı derecede kullanılması, haddinden fazla sigara, çay, kahve veya asit yapıcı meşrubat içmek, alkol kullanmak veya bazı ilaçların uzun süre kullanılması mide ülserini doğuran nedenler arasındadır. Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve ağırlık hissi vardır. Hastanın ağzına, sık sık ekşi su gelir. Tat alma duygusu hafiflemiştir, dil paslıdır, hastanın rengi solmuştur. Karnın üst kısmına bastırılınca, acıma hissedilir. Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye geçilmezse; yemeklerden 2-3 saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide ağrıları başgösterir. Baş dönmesi ve terleme de görülür. Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da görülebilir. Bazı kimselerin büyük abdestleri katran gibi olur. Bu işaretler, ülserin ilerlemiş olduğunu gösterir. Mide ülseri, bilhassa ilk bahar ve son bahar aylarında, çok rahatsız edici bir hal alır. Ağrı ve kanamalar artar. Mide ülseri, başlangıcında teşhis edilip de tedaviye başlanılacak olursa, telaşlanmaya ve korkmaya gerek yoktur. Bu durumda yapılacak ilk iş, üzüntüye kapılmamak, aksine bütün üzüntülerden sıyrılmaya gayret sarfetmektir. Sonra tedaviye yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki hususlara kesinlikle uymak gerekir. - Tedavi süresince istirahat edin - Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde yiyin - Bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın - Sigara, çay, kahve ve alkolü bırakın - Diş sağlığına önem verin - Süt ve sütlü yiyecekler, yumurta, kızarmış ekmek, tereyağı, pelte ve haşlanmış balık, sebze püreleri ve patates yemeğini sofranızdan eksik etmeyin.
Onikiparmak Bağırsağı Ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir. Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur. Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir.
Öksürük
Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır. - Kuru öksürük Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür. - Nöbet şeklinde gelen öksürükBu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır. Bu çeşit öksürükte pek az balgam görülür. - Balgamlı öksürük Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir. Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
|
Gastrodııodenostomi
Ülsere bağlı nedbe oluşumu sonucunda daralmış mide kapısının (pilor) aşılması amacıyla midenin onikipar-makbağırsağına ağızlaştırılması. |
Gastroduodenit
Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı. |
Gastroduodenoskopf
Midenin ve onikiparmakbağırsağının esnek bir endos-kop yardımıyla incelenmesi. |
Gastrodüodenit
Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı. |
Gastroenterelog
Mide, barsak hastalıkları mütehassısı. |
Gastroenterit
İshalle seyreden mide barsak iltihabı. |
Gastroenteroloji
Mide, barsak hastalıkları bilgisi. |
Gastroentestinal hormonlar
Mide ve bağırsak mukozasında yaygın olarak bulunan iç salgı hücrelerinden salgılanan hormonlar. |
Gastrointestinal
Mide - barsak. |
Gastrointestinal yol
ağızdan başlayan Mide ve bağırsaklargeçerek anüste sonlanan yol |
Gastrojejunostonu
Mide ile jejunum arasında ağızlaştırma yapılarak doğrudan ilişki kurulmasını sağlayan cerrahi girişim. |
Gastromegali
Midenin genişlemesi. |
Gastronomi
İyi yemek yeme bilimi. |
Gastropeksi
Midenin, diyafram kasındaki yemek borusu deliğinin yanından yukanya doğru göğüs boşluğuna çıktığı diyafram fıtıklarında uygulanan cerrahi yöntem: Mide aşağıya çekilerek karın zarının ön duvarına ve arka düzkas (rektus kası) kılıfına sabitlenir. |
Gastroptoz
Midenin normal yerinden aşağıya doğru sarktığı patolojik durum. |
Gastroptozis
Mide düşüklüğü. |
Gastrorafi
Cerrahi girişimle mideye dikiş atılması. |
Gastroskopi
Hastaya yutturulan bir kamera ile midenin görerek muayene edilmesi. |
Gastrostomi
Özellikle ameliyatla çıkarılma olanağı bulunmayan tümörlere bağlı yemek borusu tıkanmalarında, beslenmeyi sağlamak amacıyla mideyi vücut dışına açan bir kanal oluşturulması. |
Gastrosükore
Mide salgısının anormal Ölçüde arttığı patolojik durum. |
Gastrotomi
Cerrahi bir girişimle midenin kesilerek açılması. |
Gastrula
Embriyonun blastuladan sonra oluşan, hücreleri içeri çökmesiyle ilk bağırsak boşluğunu meydana getiren erken embriyonik safha. |
Hipogastriyum
Ön karın duvarının orta-alt kısmına denk düşen anatomik bölge; |
Dolama
Streptokok ya da stafilokok türü bakterilerin parmak uçlarında oluşturduğu akut, İrinli enfeksiyon. |
Dekstrokardi
Normalde göğüs boşluğunun sol yarısında yer alan kalbin sağ göğüs kafesinde bulunması. |
Dekstroz
Altı karbon atomu içeren ve genel olarak glikoz olarak bilinen monosakkarit. |
Dekstroz (glikoz)
Kanda bulanan basit bir şeker; meyva bitki ve balda da bulunur |
Demonstrasyon
Göstererek öğretme. |
Distraksiyon
Davranışları etkileyen kalıcı ya da geçici bir bozukluk. |
Distrofi
Bir doku ya da organizmanın tümünün yetersiz beslenme ve gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkan tüm bozukluklarla bunların sonucunda ortaya çıkan yapı ve işlev bozukluklarını belirten terim. |
Epigastriyum
Karın duvarının üst bölümünde yer alan anatomik bölge. |
Ekstrapiramidal sistem
Merkez sinir sisteminde yer alan değişik çekirdekleri ve karşılıklı bağlantılarını içeren sinir yapılarının tümü. |
Ekstrasistol
Kalbin normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir başka deyişle fazladan atış denir. Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur.
Sonra, bir süre atış olmaz. Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir. Kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir. |
Ekstrasistol
Kalbin normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir başka deyişle fazladan atış denir. Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur. Sonra, bir süre atış olmaz. Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir.Kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir. |
Engellenme (früstrasyon)
İstek, gereksinme ya da bir davranışın sonuca ulaşmasının engellenmesi sonucunda ortaya çıkan ruhsal yaşantı. |
Ekstrasistol (ek atım)
Kalpte anormal atımların bulunduğu ritim bozukluğu. |
Ekstrofî
Bir iç organ boşluğunun, duvarındaki anormal bir açıklık nedeniyle, dışa doğru ters dönmesiyle belirlenen doğumsal oluşum bozukluğu; daha çok idrar kesesinde görülür. |
Enterogastron
Mide salgısını ve hareketlerini ketleyen ve incebağırsak mukozasında üretilen hormonların ortak adı. |
Fenestrasyon
Otoskferoz olgularında ortakulak üzerinde yapılan cerrahi girişim. |
Gastralji
Mide ağnsı. Kramp tarzında ve kusmayla birlikte olabilir. |
Gastrektazi
Midenin anormal biçimde gaz ve sıvıyla dolarak aşırı gerilmesi ve genişlemesi. |
Gastrektomi
Midenin tümünün ya da bir bölümünün çıkarılması. |
Gastrîk analizler
Mide hastalıklarının tanısında başvurulan incelemeler. |
Gastrin
Mide suyunun salgılanmasını uyaran ve mideden salgılanan bir peptit hormonu. |
Gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir.
Hazırlayıcı nedenler Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır.
Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir.
Belirtileri Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar.
Tedavisi Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir. |
Gastrit-Ülser
Gastrit midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir.
Kusmak
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir. Kusmanın bir çok nedeni vardır. Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir. Tedavi nedene göre yapılır. Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır. Birşey yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir.
Mide Ülseri
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu meydana gelen yaraya mide ülseri denir. Sinir bozukluğu, midede asit fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti, karaciğer yetersizliği veya safra azlığı, kalp hastalıkları, sindirilmesi güç yiyeceklerin aşırı derecede kullanılması, haddinden fazla sigara, çay, kahve veya asit yapıcı meşrubat içmek, alkol kullanmak veya bazı ilaçların uzun süre kullanılması mide ülserini doğuran nedenler arasındadır. Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve ağırlık hissi vardır. Hastanın ağzına, sık sık ekşi su gelir. Tat alma duygusu hafiflemiştir, dil paslıdır, hastanın rengi solmuştur. Karnın üst kısmına bastırılınca, acıma hissedilir. Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye geçilmezse; yemeklerden 2-3 saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide ağrıları başgösterir. Baş dönmesi ve terleme de görülür. Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da görülebilir. Bazı kimselerin büyük abdestleri katran gibi olur. Bu işaretler, ülserin ilerlemiş olduğunu gösterir. Mide ülseri, bilhassa ilk bahar ve son bahar aylarında, çok rahatsız edici bir hal alır. Ağrı ve kanamalar artar. Mide ülseri, başlangıcında teşhis edilip de tedaviye başlanılacak olursa, telaşlanmaya ve korkmaya gerek yoktur. Bu durumda yapılacak ilk iş, üzüntüye kapılmamak, aksine bütün üzüntülerden sıyrılmaya gayret sarfetmektir. Sonra tedaviye yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki hususlara kesinlikle uymak gerekir. - Tedavi süresince istirahat edin - Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde yiyin - Bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın - Sigara, çay, kahve ve alkolü bırakın - Diş sağlığına önem verin - Süt ve sütlü yiyecekler, yumurta, kızarmış ekmek, tereyağı, pelte ve haşlanmış balık, sebze püreleri ve patates yemeğini sofranızdan eksik etmeyin.
Onikiparmak Bağırsağı Ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir. Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur. Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir.
Öksürük
Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır. - Kuru öksürük Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür. - Nöbet şeklinde gelen öksürükBu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır. Bu çeşit öksürükte pek az balgam görülür. - Balgamlı öksürük Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir. Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
|
Gastrodııodenostomi
Ülsere bağlı nedbe oluşumu sonucunda daralmış mide kapısının (pilor) aşılması amacıyla midenin onikipar-makbağırsağına ağızlaştırılması. |
Gastroduodenit
Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı. |
Gastroduodenoskopf
Midenin ve onikiparmakbağırsağının esnek bir endos-kop yardımıyla incelenmesi. |
Gastrodüodenit
Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı. |
Gastroenterelog
Mide, barsak hastalıkları mütehassısı. |
Gastroenterit
İshalle seyreden mide barsak iltihabı. |
Gastroenteroloji
Mide, barsak hastalıkları bilgisi. |
Gastroentestinal hormonlar
Mide ve bağırsak mukozasında yaygın olarak bulunan iç salgı hücrelerinden salgılanan hormonlar. |
Gastrointestinal
Mide - barsak. |
Gastrointestinal yol
ağızdan başlayan Mide ve bağırsaklargeçerek anüste sonlanan yol |
Gastronomi
İyi yemek yeme bilimi. |
Gastropeksi
Midenin, diyafram kasındaki yemek borusu deliğinin yanından yukanya doğru göğüs boşluğuna çıktığı diyafram fıtıklarında uygulanan cerrahi yöntem: Mide aşağıya çekilerek karın zarının ön duvarına ve arka düzkas (rektus kası) kılıfına sabitlenir. |
Gastroptoz
Midenin normal yerinden aşağıya doğru sarktığı patolojik durum. |
Gastroptozis
Mide düşüklüğü. |
Gastrorafi
Cerrahi girişimle mideye dikiş atılması. |
Gastroskopi
Hastaya yutturulan bir kamera ile midenin görerek muayene edilmesi. |
Gastrostomi
Özellikle ameliyatla çıkarılma olanağı bulunmayan tümörlere bağlı yemek borusu tıkanmalarında, beslenmeyi sağlamak amacıyla mideyi vücut dışına açan bir kanal oluşturulması. |
Gastrosükore
Mide salgısının anormal Ölçüde arttığı patolojik durum. |
Gastrotomi
Cerrahi bir girişimle midenin kesilerek açılması. |
Gastrula
Embriyonun blastuladan sonra oluşan, hücreleri içeri çökmesiyle ilk bağırsak boşluğunu meydana getiren erken embriyonik safha. |
Fenestrasyon
Otoskferoz olgularında ortakulak üzerinde yapılan cerrahi girişim. |
Gastralji
Mide ağnsı. Kramp tarzında ve kusmayla birlikte olabilir. |
Gastrektazi
Midenin anormal biçimde gaz ve sıvıyla dolarak aşırı gerilmesi ve genişlemesi. |
Gastrektomi
Midenin tümünün ya da bir bölümünün çıkarılması. |
Gastrîk analizler
Mide hastalıklarının tanısında başvurulan incelemeler. |
Gastrin
Mide suyunun salgılanmasını uyaran ve mideden salgılanan bir peptit hormonu. |
Gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir.
Hazırlayıcı nedenler Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır.
Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir.
Belirtileri Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar.
Tedavisi Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir. |
Gastrit-Ülser
Gastrit midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir.
Kusmak
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir. Kusmanın bir çok nedeni vardır. Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir. Tedavi nedene göre yapılır. Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır. Birşey yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir.
Mide Ülseri
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu meydana gelen yaraya mide ülseri denir. Sinir bozukluğu, midede asit fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen gastrit, mide zafiyeti, karaciğer yetersizliği veya safra azlığı, kalp hastalıkları, sindirilmesi güç yiyeceklerin aşırı derecede kullanılması, haddinden fazla sigara, çay, kahve veya asit yapıcı meşrubat içmek, alkol kullanmak veya bazı ilaçların uzun süre kullanılması mide ülserini doğuran nedenler arasındadır. Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve ağırlık hissi vardır. Hastanın ağzına, sık sık ekşi su gelir. Tat alma duygusu hafiflemiştir, dil paslıdır, hastanın rengi solmuştur. Karnın üst kısmına bastırılınca, acıma hissedilir. Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye geçilmezse; yemeklerden 2-3 saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide ağrıları başgösterir. Baş dönmesi ve terleme de görülür. Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da görülebilir. Bazı kimselerin büyük abdestleri katran gibi olur. Bu işaretler, ülserin ilerlemiş olduğunu gösterir. Mide ülseri, bilhassa ilk bahar ve son bahar aylarında, çok rahatsız edici bir hal alır. Ağrı ve kanamalar artar. Mide ülseri, başlangıcında teşhis edilip de tedaviye başlanılacak olursa, telaşlanmaya ve korkmaya gerek yoktur. Bu durumda yapılacak ilk iş, üzüntüye kapılmamak, aksine bütün üzüntülerden sıyrılmaya gayret sarfetmektir. Sonra tedaviye yardımcı olmak amacıyla aşağıdaki hususlara kesinlikle uymak gerekir. - Tedavi süresince istirahat edin - Yemeklerinizi, her gün belirli saatlerde yiyin - Bağırsaklarınızın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayın - Sigara, çay, kahve ve alkolü bırakın - Diş sağlığına önem verin - Süt ve sütlü yiyecekler, yumurta, kızarmış ekmek, tereyağı, pelte ve haşlanmış balık, sebze püreleri ve patates yemeğini sofranızdan eksik etmeyin.
Onikiparmak Bağırsağı Ülseri
İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir. Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur. Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir.
Öksürük
Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır. - Kuru öksürük Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür. - Nöbet şeklinde gelen öksürükBu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır. Bu çeşit öksürükte pek az balgam görülür. - Balgamlı öksürük Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir. Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
|
Gastrodııodenostomi
Ülsere bağlı nedbe oluşumu sonucunda daralmış mide kapısının (pilor) aşılması amacıyla midenin onikipar-makbağırsağına ağızlaştırılması. |
Gastroduodenit
Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı. |
Gastroduodenoskopf
Midenin ve onikiparmakbağırsağının esnek bir endos-kop yardımıyla incelenmesi. |
Gastrodüodenit
Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı. |
Gastroenterelog
Mide, barsak hastalıkları mütehassısı. |
Gastroenterit
İshalle seyreden mide barsak iltihabı. |
Gastroenteroloji
Mide, barsak hastalıkları bilgisi. |
Gastroentestinal hormonlar
Mide ve bağırsak mukozasında yaygın olarak bulunan iç salgı hücrelerinden salgılanan hormonlar. |
Gastrointestinal
Mide - barsak. |
Gastrointestinal yol
ağızdan başlayan Mide ve bağırsaklargeçerek anüste sonlanan yol |
Gastrojejunostonu
Mide ile jejunum arasında ağızlaştırma yapılarak doğrudan ilişki kurulmasını sağlayan cerrahi girişim. |
Gastromegali
Midenin genişlemesi. |
Gastronomi
İyi yemek yeme bilimi. |
Gastropeksi
Midenin, diyafram kasındaki yemek borusu deliğinin yanından yukanya doğru göğüs boşluğuna çıktığı diyafram fıtıklarında uygulanan cerrahi yöntem: Mide aşağıya çekilerek karın zarının ön duvarına ve arka düzkas (rektus kası) kılıfına sabitlenir. |
Gastroptoz
Midenin normal yerinden aşağıya doğru sarktığı patolojik durum. |
Gastroptozis
Mide düşüklüğü. |
Gastrorafi
Cerrahi girişimle mideye dikiş atılması. |
Gastroskopi
Hastaya yutturulan bir kamera ile midenin görerek muayene edilmesi. |
Gastrostomi
Özellikle ameliyatla çıkarılma olanağı bulunmayan tümörlere bağlı yemek borusu tıkanmalarında, beslenmeyi sağlamak amacıyla mideyi vücut dışına açan bir kanal oluşturulması. |
Gastrosükore
Mide salgısının anormal Ölçüde arttığı patolojik durum. |
Gastrotomi
Cerrahi bir girişimle midenin kesilerek açılması. |
Gastrula
Embriyonun blastuladan sonra oluşan, hücreleri içeri çökmesiyle ilk bağırsak boşluğunu meydana getiren erken embriyonik safha. |
Hipogastriyum
Ön karın duvarının orta-alt kısmına denk düşen anatomik bölge; |
Kondrodistrofi
İskelet sisteminde ortaya çıkan hastalıkların ortak adı. |
Kanda kolestrol yüksekliği
Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz görünümde bir maddedir.
Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak, alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk yapmaktır.
100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur. Bu miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktarı, kanda kolestrolün yükselmiş olduğuna işarettir. Tedavi edilmezse; damarsertliği, beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur.
Meydana Gelişi Böbrek üstü bezleri, husyeler, yumurtalıklar bünyenin ihtiyacı olan kolestrolü imal ederler. Ayrıca hayvansal yağlar, süt, yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alınır.
Kanda, kolestrolün yükseldiğini anlamak için bir seri test yapmak gerekir. Ayrıca, hastanın cildinde oluşan sarı lekeler, göz altlarında beliren siyah halkalar, göz akında görülen sarı lekecikler, genel yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, baş dönmesi, baş ağrısı, görme zayıflığı, ağız acılığı, nefes ve ter kokusu kolestrolün yükselmiş olduğuna işaret olabilir |
Kanda kolestrol yüksekliği
Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz görünümde bir maddedir.Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak, alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk yapmaktır.100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur. Bu miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktarı, kanda kolestrolün yükselmiş olduğuna işarettir. Tedavi edilmezse; damarsertliği, beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur. |
Klostrofobi
Kapalı yerlerden sebebsiz yere korkma reaksiyonudur. |
Kolostrum
Gebeliğin dördüncü ayından itibaren memelerden salgılanan ve doğumdan sonra 2-3 gün daha devam ederek yerini gerçek süte bırakan sarımtırak beyaz sıvı. İçinde bulanan antikorlar bebek için oldukça yararlıdır. |
Lökodistrofi
Akmaddede dejeneratif değişikliklerle beliren bazı merkez sinir sistemi hastalıklarını belirten terim. |
Laringeal stridor (gırtlak hırıltısı)
özellikle soluk alma sırasında gürültülü (hırıltılı) solunumla nitelenen, Özel gırtlak hastalığı. |
Menstrual
Menstruasyonla ile ilgili, adet görme ile ilgili. |
Menstrual siklus
Adet görme dönemleri, iki adet arası. |
Menstruasyon
Adet görme, ay başı. (bayanlarda periodik kanama) |
Mezogastriyum
Karnın bölümlerinden biri. |
Monstrüozite
Bütün vücudu ya da vücudun Önemli bölümlerini etkileyen ve genellikle ölüme yol açan ağır oluşum bozukluğu. |
Nasogastrik tüp (nasogastrıc tube-ng tube
Burundan sokulan, yemek borusundan aşağıya mideye kadar inen, dar, esnek bir tüp. Yenidoğanı beslemek veya hava ya da sıvıyı mideden çıkarmak için kullanılır. Bebekler bazen fazla hava yutarlar veya sindirim sistemlerinde taşıyabileceklerinden daha çok sıvı birikebilir. Bu durumda hava ya da sıvı biriktikçe mide veya barsaklarda genişleyerek ağrıya (gaz sancısı) neden olur. Hava ya da sıvıyı mideden çıkartmak bebekleri rahatlatır. |
Obstrüksiyon
Tıkanma, engel. |
Obstrüktif sarılık
Nedeni, safra kanallarının tıkanmış olmasıdır.Ortak belirtileri ise şunlardır. Hastalığın neden olduğu sarı renk, önce göz aklarında görülür. Sonra yüz, boyun, gövde, kol ve bacaklara kadar yayılır. İdrarın rengi sarı ile koyu kahverengi arasında değişir. Ciltte de kaşıntı vardır. Büyük abdest, kil renginde ve fena kokuludur.Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir. Sıkı bir perhiz uygulanır. |
Osteodistrofi
Kemik dokusu oluşum bozukluğunu tanımlamak için kullanılan genel terim. |
Ostron
Östrojen sınıfından hormon (bak. Östrojen hormonlar). |
Oral gastrik tüp (oral gastrıc tube-og tube)
Burun ya da ağızdan sokulan, yemek borusundan mideye kadar indirilen küçük, esnek tüp. Midedeki sıvıyı almak ya da bebeği beslemek için kullanılır. (Aynı nazogastrik tüp gibi. Ama bunda burun yerine ağızdan geçilir). |
Özofago-gastrostomi
Son bölümü çıkarılan yemek borusunun mide .ile birleştirilmesine yönelik cerrahi girişim. |
Östradiol
Ovaryumda follikül gelişimi sırasında salınır. Ovulasyon indüksiyonunda follikülün gelişimini izlerken östradiol miktarı sürekli kontrol edilir. |
Östradîyol
Kadın eşey özelliklerini sağlayan ve yumurtalıktan salgılanan hormon; erkekte de erbezlerinden bir miktar salgılanır. |
Östriyol
Östradiyolden türeyen ve bir biyolojik etkinliği olan daha düşük östrojen hormonu. |
Östrojen
Yumurtalıklardan salgılanan ve insanlarda sekonder cinsel karakterlerin gelişmesini sağlıyan hormondur. |
Östrojen hormonlar
Yumurtalıklardan, eteneden, böbreküstü bezlerinden ve erkeklerde erbezlerinden salgılanan steroit yapılı cinsiyet hormonları. |
Pentagastrin
Kısa sürede midede hidroklorik asit üretimini uyaran yapay madde. |
Premenstruel Sendrom
Premenstruel Sendrom (PMS) kadınlarda adet öncesi dönemde adetten yaklaşık 1 hafta önce başlayan ruhsal ya da fiziksel bir takım sıkıntılara ve gerginliklere verilen isimdir. Bu belirtiler genellikle adetin başlamasına 1 hafta kala ortaya çıkar ve adet görülmesiyle birlikte sıkıntılar azalır ve birkaç günde kaybolur.
Adet öncesi sıkıntılar özellikle yetişkin üreme çağındaki kadınların karşılaştıkları bir sorundur ve bazen normal hayatını engelleyen biri durumdur. Her yıl yaklaşık 12 kez adet gören bir kadın için her 7-10 gün gibi sıkıntılı bir dönem yılda toplam 3-4 ay sıkıntılı bir dönemi ifade eder ki bu büyük bir rakamdır yaşamda ve kişinin hayat kalitesini düşürmektedir.
Aslında her kadında adet öncesi dönemde bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerin amacı kadının adet olacağından haberdar edilmesi ve böylece hazırlıksız yakalanmasının engellenmesidir. Bu belirtiler kadınların yarısından daha azında rahatsız edici, ancak dayanabilecek şiddette olurken, %5 kadında oldukça şiddetli belirtiler ortaya çıkmaktadır. Burada premenstruel (adet öncesi) belirtiler ile premenstruel sendrom arasındaki ayrımı yapmak önemlidir.
PMS Üreme çağındaki kadınlarda gözükse de; çok ender olarak ergenlik döneminden önce ve menapozda da görülebilir. Sıklıkla 30-45 yaş arsı kadınlarda gözükür. Ailevi bir eğilim söz konusu olmasına karşın sosyal ,sınıf ve ırksal farklılıklar göstermez. Doğum kontrol hapı kullananlarda belirtiler şiddetlenebilir.
Belirtiler
PMS bazen tüm vücut sistemlerini ağır şekilde etkileyebilir ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir. PMS belirtileri hafif adet öncesi belirtileri şeklinde olabilir, doktora başvuracak kadar, ancak dayanılabilir şiddette olabilir ve iş kaybına, sosyal ilişkilerde sorunlara, kişide depresyona yol açacak kadar şiddetli olabilir.
PMS'nin ruhsal belirtileri depresyona, yorgunluk hissi, aşırı uyuma çevreye ilginin azalması, duygu durumunu dalgalanmalar, sinirlilik gerginlik, asabileşme, üzüntü hali, öfke, dikkat azlığı şeklinde olabilir.
Memelerin olgunlaşması, büyümesi ve ileri derecede hassaslaşması şeklinde meme belirtileri olabilir.
Vücutta ödemlere (su tutulumuna) ve değişik bölgelerde şişliklere yol açar. Bu dönemde vücut ağırlığında 2-3 kiloya kadar ağırlık artışı olabilir.
Baş ağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, iştah artışı, aşırı susama alkole tahammülsüzlük, cinsel istek artışı, akne (sivilce) ortaya çıkması diğer sık gözlenen belirtilerdir.
Tanı
PMS tanısı koymak kolay değildir. Adet öncesi dönemde bazı şikayetlerle başvuran her kadına PMS tanısı koymak, kadının gereksiz yere bazı tedavilere ve bunların yan etkilerine maruz kalması anlamına geleceğinden ancak bazı kriterleri taşıyanların PMS tanısı konur. PMS'li kadınların genellikle kendi kendilerine tanı koyarak doktora başvururlar. Ancak bu kadınların çoğunda ya abartılmış premenstruel belirtiler söz konusudur ya da başka bir hastalık vardır. Tanının düzgün koyulup tedavinin doğru bir şekilde verilmesi için komple bir jinekolojik sorgulama ve muayene yapılmalı, bazı destekleyici laboratuar tetkikleriyle tanıya gidilmelidir
Tedavi
Premenstural sendrom kadının kadınlığı gereği kanıtlamak zorunda olduğu bir durum değil, yardımcı olunabilecek ve de olunması gerekli bir düzensizliktir.
Burada yapılması gereken şey bir kadın hastalıkları uzmanına başvurmaktır. Hekiminiz sizi ciddi bir sorgulamadan ve muayeneden ve de gerekirse laboratuar tetkikinden geçirip, değerlendirecek, Psikiyatrist bir doktorla beraber ilaçlı veya ilaçsız tedavinizi düzenleyecektir. Kendi başınıza yapmaya kalktığınız her şey size belki daha fazla zarar verecektir.
Kafein (kahve, çay, çikolata, kola ve bazı ağrı kesicilerde bulunur) PMS bağlı baş ağrılarının ve meme ağrılarının kötüleşmesine neden olabilir. PMS'li kadınlar siklusun ikinci yarısında (yumurtlama sonrasında) alkole karşı aşırı duyarlılık geliştiğinden bu günlerde alkol alınması PMS belirtilerin artmasına neden olabilir. Şişmeleri (ödem) olanlar için sigara azaltılmalı veya bırakılmalıdır. Çünkü nikotin vücutta su tutar hormonal salgısını uyarır. Sol tarafına yatılarak uyuması genel vücut ödemi olanlar da faydalıdır. Gerekirse tuz kısıtlanmalıdır. Yine diyette kırmızı et azaltılmalı balık , sebze ve meyve tercih edilmelidir.
Düzenli egzersiz PMS'nin belirtilerini azaltır. Stressiz sağlıklı ve düzenli yaşam, gevşeme teknikleri meditasyon veya yoga gibi yöntemler faydalıdır.
Hobilerle ilgilenmek önemlidir.
Yukarıda yöntemler yetersiz olduğunda veya baştan beri şiddetli seyreden PMS durumlarında ilaçla tedavi yapılır; Doğum kontrol hapları, Ağrı kesici - iltihap giderici ilaçlar, hormonal ilaçlar kullanılır. |
Perleş
Streptokok ya da stafilokoklar ve diplokoklar gibi mik-roorganizmalann, dudaklann birleşme yerinde yol açtığı dermatoz. |
Pnömokok
Streptococcus pneumoniae'nin(*) yaygın adı. |
Premenstruel Sendrom
Premenstruel Sendrom (PMS) kadınlarda adet öncesi dönemde adetten yaklaşık 1 hafta önce başlayan ruhsal ya da fiziksel bir takım sıkıntılara ve gerginliklere verilen isimdir. Bu belirtiler genellikle adetin başlamasına 1 hafta kala ortaya çıkar ve adet görülmesiyle birlikte sıkıntılar azalır ve birkaç günde kaybolur.
Adet öncesi sıkıntılar özellikle yetişkin üreme çağındaki kadınların karşılaştıkları bir sorundur ve bazen normal hayatını engelleyen biri durumdur. Her yıl yaklaşık 12 kez adet gören bir kadın için her 7-10 gün gibi sıkıntılı bir dönem yılda toplam 3-4 ay sıkıntılı bir dönemi ifade eder ki bu büyük bir rakamdır yaşamda ve kişinin hayat kalitesini düşürmektedir.
Aslında her kadında adet öncesi dönemde bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerin amacı kadının adet olacağından haberdar edilmesi ve böylece hazırlıksız yakalanmasının engellenmesidir. Bu belirtiler kadınların yarısından daha azında rahatsız edici, ancak dayanabilecek şiddette olurken, %5 kadında oldukça şiddetli belirtiler ortaya çıkmaktadır. Burada premenstruel (adet öncesi) belirtiler ile premenstruel sendrom arasındaki ayrımı yapmak önemlidir.
PMS Üreme çağındaki kadınlarda gözükse de; çok ender olarak ergenlik döneminden önce ve menapozda da görülebilir. Sıklıkla 30-45 yaş arsı kadınlarda gözükür. Ailevi bir eğilim söz konusu olmasına karşın sosyal ,sınıf ve ırksal farklılıklar göstermez. Doğum kontrol hapı kullananlarda belirtiler şiddetlenebilir.
Belirtiler
PMS bazen tüm vücut sistemlerini ağır şekilde etkileyebilir ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir. PMS belirtileri hafif adet öncesi belirtileri şeklinde olabilir, doktora başvuracak kadar, ancak dayanılabilir şiddette olabilir ve iş kaybına, sosyal ilişkilerde sorunlara, kişide depresyona yol açacak kadar şiddetli olabilir.
PMS'nin ruhsal belirtileri depresyona, yorgunluk hissi, aşırı uyuma çevreye ilginin azalması, duygu durumunu dalgalanmalar, sinirlilik gerginlik, asabileşme, üzüntü hali, öfke, dikkat azlığı şeklinde olabilir.
Memelerin olgunlaşması, büyümesi ve ileri derecede hassaslaşması şeklinde meme belirtileri olabilir.
Vücutta ödemlere (su tutulumuna) ve değişik bölgelerde şişliklere yol açar. Bu dönemde vücut ağırlığında 2-3 kiloya kadar ağırlık artışı olabilir.
Baş ağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, iştah artışı, aşırı susama alkole tahammülsüzlük, cinsel istek artışı, akne (sivilce) ortaya çıkması diğer sık gözlenen belirtilerdir.
Tanı
PMS tanısı koymak kolay değildir. Adet öncesi dönemde bazı şikayetlerle başvuran her kadına PMS tanısı koymak, kadının gereksiz yere bazı tedavilere ve bunların yan etkilerine maruz kalması anlamına geleceğinden ancak bazı kriterleri taşıyanların PMS tanısı konur. PMS'li kadınların genellikle kendi kendilerine tanı koyarak doktora başvururlar. Ancak bu kadınların çoğunda ya abartılmış premenstruel belirtiler söz konusudur ya da başka bir hastalık vardır. Tanının düzgün koyulup tedavinin doğru bir şekilde verilmesi için komple bir jinekolojik sorgulama ve muayene yapılmalı, bazı destekleyici laboratuar tetkikleriyle tanıya gidilmelidir
Tedavi
Premenstural sendrom kadının kadınlığı gereği kanıtlamak zorunda olduğu bir durum değil, yardımcı olunabilecek ve de olunması gerekli bir düzensizliktir.
Burada yapılması gereken şey bir kadın hastalıkları uzmanına başvurmaktır. Hekiminiz sizi ciddi bir sorgulamadan ve muayeneden ve de gerekirse laboratuar tetkikinden geçirip, değerlendirecek, Psikiyatrist bir doktorla beraber ilaçlı veya ilaçsız tedavinizi düzenleyecektir. Kendi başınıza yapmaya kalktığınız her şey size belki daha fazla zarar verecektir.
Kafein (kahve, çay, çikolata, kola ve bazı ağrı kesicilerde bulunur) PMS bağlı baş ağrılarının ve meme ağrılarının kötüleşmesine neden olabilir. PMS'li kadınlar siklusun ikinci yarısında (yumurtlama sonrasında) alkole karşı aşırı duyarlılık geliştiğinden bu günlerde alkol alınması PMS belirtilerin artmasına neden olabilir. Şişmeleri (ödem) olanlar için sigara azaltılmalı veya bırakılmalıdır. Çünkü nikotin vücutta su tutar hormonal salgısını uyarır. Sol tarafına yatılarak uyuması genel vücut ödemi olanlar da faydalıdır. Gerekirse tuz kısıtlanmalıdır. Yine diyette kırmızı et azaltılmalı balık , sebze ve meyve tercih edilmelidir.
Düzenli egzersiz PMS'nin belirtilerini azaltır. Stressiz sağlıklı ve düzenli yaşam, gevşeme teknikleri meditasyon veya yoga gibi yöntemler faydalıdır.
Hobilerle ilgilenmek önemlidir.
Yukarıda yöntemler yetersiz olduğunda veya baştan beri şiddetli seyreden PMS durumlarında ilaçla tedavi yapılır; Doğum kontrol hapları, Ağrı kesici - iltihap giderici ilaçlar, hormonal ilaçlar kullanılır. |
Perleş
Streptokok ya da stafilokoklar ve diplokoklar gibi mik-roorganizmalann, dudaklann birleşme yerinde yol açtığı dermatoz. |
Pnömokok
Streptococcus pneumoniae'nin(*) yaygın adı. |
Restriksiyon enzimi
DNA'yı parçalamaya, kesmeye yarayan enzimler. |
Refleks sempatik distrofi
Başlıca özelliği yanıcı nitelikte ısrarlı ağrıdır; hafif şekilleri oldukça sıktır - daha şiddetli formları sakatlayıcı olabilir ve tedavisi daha zordur. Değişik RSD formlarıyla ilgili diğer terimler şunlardır: Algodistrofi"", ""Sudeck atrofisi"" ve son zamanlarda ""Kompleks bölgesel ağrı sendromu"". |
Streptococcus pneumoniae (diplococcus pneumoniae)
Gram-pozitif, kapsüllü ve insanda solunum yolu enfek-siyonlanna yol açan mikroorganizma. |
Streptokinaz
Bazı streptokok türlerinin ürettiği enzim. |
Streptokok
Gram-pozitif, küre biçimli, Latobacillaceae familyasının Eubacteriales takımına ait bakteri cinsi. |
Streptolizin
Alyuvar parçalayıcı etkisi olan protein yapısında maddeler. |
Stres
Kanadalı biyokimyacı H. Selye'nin bir organizmanın denge durumunun bozulmasını belirtmek için kullandığı terim. |
Stroma
Bir organın bağdoku, damar ve sinir gibi yapılarını içeren temel çatısı (iskeleti). |
Sequestrum
Bir organın ya da dokunun bir bölümünün bağlı olduğu bölümden tecrit edilmesiyle ortaya çıkan hastalık durumunu tanımlamak için kullanılan terim. |
Tromboplastra (trombokinaz, faktör ııı)
Kanda protrombinin trombine dönüşümünü sağlayan pıhtılaşma faktörlerinden biri. |
Vazokonstrüksiyon
Damarları büzülmesi, kasılması. |
Vazokonstrüktör
Damarları büzen etkiye sahip ilaç, madde. |
Vakum (vakum ekstraktör)
Doğumda dölyatağının kasılması yetersiz olduğunda bebeğin çıkarılması için kullanılan ve negatif basınç sağlayan aygıt. | << Geri
| |
|