TurkMedikal.net { ana sayfa }
TurkMedikal. N E T | ANA SAYFA Üyelik Online Alış-Veriş | Dükkan Kitaplar Hastalıklar Hakkında Bilgi | Hastalıklar İlk Yardım Medikal Rehber | Medikal Linkler Reklam
  04 Mayıs 2024, Cumartesi Bu Sayfayı Arkadaşınıza Göndermek İstermisiniz ?
:: Sağlık Ansiklopedi >> il

Ablasyon (ayrılma)

Cerrahi girişimle patolojik bir oluşumun alınmasını .belirten terim.
Abstinans belirtileri

İlaç alışkanlığı olan bir kimsenin, bu ilacı bırakması ya dailaçtan yoksun kalması sonucu ortaya çıkan belirtilerdir. Bkz. Abstinans Sendromu
Acil kontrasepsiyon

Doğum kontrol yöntemi uygulamadan ilişkiye girilmesi sonucu ya da uygulanan doğum kontrol yöntemlerine rağmen dikkatsizlik sebebiyle hamile kalınma tehlikesine karşı uygulanan acil müdahale.
Alyuvarlarda biçim çeşitliliği (poikilositoz)

Dolaşan kanda farklı biçimlerde alyuvar bulunmasıdır:
Amer

İlaç endüstrisinde kullanılan bir bileşik
Après-soleıl hydratant

Güneş sonrası nemlendirici.
Amilaz

Polisakkarit yapısında bir madde olan nişastanın sindiriminden sorumlu olan enzim.
Amilazemi

Kandaki amilaz yoğunluğu.
Amilazüri

idrardaki amilaz yoğunluğu.
Amiloidoz

Dokularda hücrelerarası bölgeye amiloit (nişastamsı madde) adı verilen bir maddenin birikmesi ile ortaya çıkan hastalık.
Anafilaksi

Hastanın daha önce duyarlılık kazandığı bir maddeye tekrar maruz kalması sonucu bütün vücutta ortaya çıkan alerjik tepkiler. Şok (tansiyon düşmesi, soğuk ve terli deri, idrar azalışı), kızarma ve kaşıntı, hırıltılı solunum ve nefes darlığı. Acil tıbbi müdahale gerekir.
Anal ilişki

Bir eşin cinsel organlarının, öbür eşin anüsüyle temas etmesi.
Agraniilositoz

Kanda ve kemik iliğinde nötrofil (parçalı) akyuvarların iyice azaldığı ya da tümüyle yok olduğu ağır hastalık.
Asetilkolin

Kolinle asetik asilin birleşmesi (esterleşme tepkimesi) sonucu oluşan molekül.
Asetilsalisilik asit

Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı.
Asetilsalisilikasit

Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı.
Asidofili

Bazı hücre yapılarının eozin gibi asit boyalarım tutması.
Asil kirişi

Baldır kaslarından kaynaklanan ve topuk kemiğinin arka yüzüne yapışan kalın ve güçlü kiriş.
Ağız yoluyla ilişki

Bir eşin cinsel organlarına öbür eşin ağızla temas etmesi.
Asil refleksi

Refleks çekiciyle Asil kirişine vurulması sonucu ayağın tabana doğru yaptığı refleks hareket.
Ağıziçi iltihabı

stomatit
Asili

Mide sıvısının hiç olmaması (asit yokluğu).
Ağrılı aybaşı hali

Tıp dilinde dysmenorrhoea/dismenore denilen bu hâl, özellikle aybaşı kanamasının başladığı ilk gün görülür. Bazı kimselerde, ağrılar aybaşı kanamasının başlamasından bir kaç gün önce ortaya çıkar ve kanamanın başlamasıyla kesilir. Bir kısmında da kanama başlamadan, kanama görülen günlerde ve sonraki birkaç gün içinde hissedilir.Bu çeşit ağrılara, çoğunlukla 18-24 yaşları arasındaki kadınlarda rastlanır. Ağrı, göbek altında veya bacakların üst kısmında kasılmalar şeklinde başlar. Kusma görülebilir. Yüz, sararır ve terleme artar.
Aspergillus

Küf mantarı cinsi. Bu mikroskopik yapıdaki mantarlar normal koşullarda hastalık etkeni değildir.
Aşağılık kompleksi

Kendini başkalarından ya da idealindekinden aşağı görmeye bağlı olarak acı duyma; bu duygunun anormal boyutlara varması ya da psikopatik tepkilere yol açması.
Ankiloz

Bir eklemin hareketlerinin çeşitli öğelerindeki bozukluklara bağlı olarak kısıtlanması ya da ortadan kalkması
Ankilozan Spondilit

Omurgayı etkileyen ve omurga çevresi, bel ve sırtta bir miktar katılaşmaya neden olan romatizmal bir hastalık. Spondilit omur eklemlerinin iltihabı anlamına gelmektedir ve Yunanca omur anlamına gelen spondylos kelimesinden türemiştir. İnflamasyon (iltihap) geçerken ve iyileşme oluşurken, kemik omurun iki yanından dışarı doğru büyüyebilir ve iki omur birleşebilir; bu katılaşmaya ankiloz adı verilmektedir. Bu hastalık erkeklerde kadınlardan daha şiddetli seyretmektedir.
Ankilozan spondilit

Omurgayı etkileyen ve omurga çevresi, bel ve sırtta bir miktar katılaşmaya neden olan romatizmal bir hastalık. Spondilit omur eklemlerinin iltihabı anlamına gelmektedir ve Yunanca omur anlamına gelen spondylos kelimesinden türemiştir. İnflamasyon (iltihap) geçerken ve iyileşme oluşurken, kemik omurun iki yanından dışarı doğru büyüyebilir ve iki omur birleşebilir; bu katılaşmaya ankiloz adı verilmektedir. Bu hastalık erkeklerde kadınlardan daha şiddetli seyretmektedir.
Aşılama

Belirli bir hastalığa karşı bağışıklık oluşturmak için aşı enjeksiyonu yapılması.
Aşın östrojen salgılanması

Östrojen hormonlarının düzeyinin normalden yüksek olduğu kadınlara özgü bir durum.
Aşın ruhsal uyarılma

Psikiyatride karmaşık bir psikomotor sendrom.
Aşil tendiniti

Aşil tendonunun iltihaplanmasıdır, tendon bu durumda hassas ve genellikle şiş olur. Ayrıca bkz. Plantar fasciit.
Aşil tendiniti**

Aşil tendonunun iltihaplanmasıdır, tendon bu durumda hassas ve genellikle şiş olur. Ayrıca bkz. Plantar fasciit.
Aşil tendonu

Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı(kiriş).
Aşil tendonu**

Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı(kiriş).
Akson (silindirakson)

Bir sinir hücresinin sitoplazmasının uzantısı.
Atlas

İlk boyun omuru.
Akut Böbrek İltihabı

Ani olarak ortaya çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir. Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur. İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir. İlk önlem olarak belin iki yanına sıcak su torbası konur. Bol su, limonata ve açık çay içilir.
Antienflamatuar

İltihabi reaksiyonu önleyen madde, ilaç...
Akut Safra Kesesi İltihabı

Bilhassa, safra yollarına yerleşmiş taşın neden olduğu bir hastalıktır. Tıp dilinde akut kolestit denir. Hastada karnın sağ üst kısmına gelen ani, şiddetli ve çabuk gelişen, sırta, hatta sağ omuzun ucuna kadar yayılan ağrı vardır. Ateş artar, kusma ve bulantı görülür.Her iki çeşit safra kesesi iltihabında da; vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Ameliyat gerekebilir.
Atrofi (doku gerilemesi)

Dokuları oluşturan hücrelerin küçülmesi ve sayıca azalmasına bağlı olarak doku kütlesinin eksilmesi.
Antiheınofilik a faktörü (faktör vııı)

Kanın pıhtılaşma sürecine katılan özetken.
Antihemofilik b faktörü (faktör ıx)

Kanın pıhtılaşması için gerekli bir etken; eksikliğinde küçük travma ve yaralanmalardan sonra bile ağır, durdurulması güç kanamalar ortaya çıkar.
Albuginea (akkılrf)

Erbezini saran beyaz kılıf.
Antihistaminik ilaçlar

Histamine karşı etki yaparak alerjiyi tedavi eden ilaçlar
Ayak ağrıları

Ayak ağrıları; çoğunlukla yorgunluk, bağ yerlerinin burkulması, fazla kilo almak veya bazı hastalıklardan kaynaklanabilir. Önemli bir hastalıktan kaynaklanmayan ağrılarda yapılacak masaj ve dinlenme çok faydalı olur.
Ayak ağrıları

Ayak ağrıları; çoğunlukla yorgunluk, bağ yerlerinin burkulması, fazla kilo almak veya bazı hastalıklardan kaynaklanabilir. Önemli bir hastalıktan kaynaklanmayan ağrılarda yapılacak masaj ve dinlenme çok faydalı olur.

Alçılı sargı

Kullanım sırasında ıslatılan, alçı emdirilmiş sargı.
Ayak bileği (tars)

Kaval kemiği (tibia) ve kamış kemiğinin (fibula) alt ucuyla tarak kemikleri arasında yer alan kemiklerin oluşturduğu yapı.
Antistafîlotoksin fitresi

Stafilokoklann ürettiği toksinlere (stafilolizin) karşı oluşan antikorların kandaki düzeyi.
Algılama

Dış dünyadaki cisimlerin duyu organlarında belirlediği değişiklikler aracılığıyla tanınmasını ve hatırlanmasını sağlayan karmaşık ruhsal işlev.
Algılama eşiği

Alıcı bir organa ulaşarak organizmada bir yanıt oluşturan, yani bir duyum ve algılamanın doğmasına yol açacak güçteki uyarının şiddeti.
Belirtileri

Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar.
Belirtileri

Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar.
Bencillik (egoizm)

Bireysel çıkar sağlamaya yönelik olarak kendini her olayın merkezinde tutma eğilimi.
Bademcik iltihabı

Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir. Yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır. Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar. Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir.
Bademcik iltihabı

Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir.

Yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır. Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar.

Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir.

Benmerkezcilik (egosantrizm)

Başkalarının varlığım ve çıkarlarım göz ardı ederek kendini ve sorunsalını her şeyin merkezine koyma tutumu ve davranışı.
Bağımlılık

Bir maddeya (özellikle alkol ya da uyuşturucular) fiziksel ya da ruhsal olarak aşırı düşkünlük. Genellikle bağımlı olunan madde giderek daha yüksek dozlarda alınır.
Bağırsak iltihabı

Beslenme bozuklukları, soğuk veya sıcak içecekler veya kullanılan bazı ilaçlar, hastalığın nedenleri arasındadır. Tıp dilinde kolit denir. Tedavide rejim ve istirahat esastır.
Bağırsak iltihabı

Beslenme bozuklukları, soğuk veya sıcak içecekler veya kullanılan bazı ilaçlar, hastalığın nedenleri arasındadır. Tıp dilinde kolit denir.
Tedavide rejim ve istirahat esastır.

Berilyoz

Berilyum tozlarının solunmasının yol açtığı hastalık.
Bağırsak tıkanması

İleus
Böbrek iltihabı

Böbreklerin iç kısımlarının iltihaplanmasıdır. Tıp dilinde piyelonefrit adı verilir. İki çeşiti vardır:
Beta agonist ilaçlar

Beta sempatik sinirler gibi, bronş genişletici vb. etkisi olan ilaçlar.
Böbrek iltihabı

Böbreklerin iç kısımlarının iltihaplanmasıdır. Tıp dilinde piyelonefrit adı verilir. İki çeşiti vardır

- Akut Böbrek İltihabı Ani olarak ortaya çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir. Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur. İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir. İlk önlem olarak belin iki yanına sıcak su torbası konur. Bol su, limonata ve açık çay içilir.

- Kronik Böbrek İltihabı Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının başlıca nedenidir. Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik, baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve bel ağrıları görülür.

Yapılacak ilk iş, bol bol meyva suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır. Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır.

Beyaz pupil

(lökori) pupilladan beyaz ışık reflesi alınması
Beyin iltihabı

ensefalit
Bakterilin

İdrarda bakteri bulunması.
Beyin-omurilik engeli

Bazı maddelerin kandan beyin-omurilik sıvısına geçişini belirli ölçülerde önleyen fizyolojik engel; kan-beyin engeli.
Beyin-omurilik iltihabı

ensefalomiyelit
Bradilali

Konuşmada bir yavaşlama İle beliren konuşma bozukluğu.
Beyin-omurilik sıvısı (likör)

Merkez sinir sisteminde örümceksizann altında yer alan aralıkları ve beyin boşluklannı dolduran renksiz sıvı.
Beyin-omurilik sıvısı incelemesi

Beyin karıncıklarının, beyinle beyin zarları arasındaki boşluğun ve omurilikle beyin zarları arasındaki boşlukta bulunan beyin-omurilik sıvısının çeşitli özelliklerinin laboratuvar koşullarında incelenmesi.
Braille alfabesi

Körlerin kullanabilmesi için kâğıt üzerine kabartılı olarak geçirilen ve parmakla kolayca algılanan işaretlerden oluşmuş alfabe.
Bıngıldak

Kafatasını oluşturan çeşitli kemiklerin arasındaki henüz kemikleşmemiş, zarsı alan. Bak, kafatası.
Brakidaktili

Parmakların anormal kısalığı ile beliren doğumsal oluşum bozukluğu.
Bilateral

Her iki tarafa ait olan, iki taraflı.
Bilefarit

Göz kapaklarının, özellikle kenar bölümlerinin iltihabı.
Bilek

Anatomide önkol ile el arasındaki geçiş bölgesi.
Bileşenleri

Bağdoku temel olarak hücrelerden, hücreler arasındaki bağlayıcı maddeden ve bunun içindeki farklı tipteki liflerden (kollajen, retiküler [ağsı], esnek) oluşur.
Bilgisayarlı eksenel tomografi

tomografi
Bilinç

İnsanın deneyimlerini fark etme ve düzenleme durumunu belirleyen algılasal, zihinsel ve duygusal öğeler bütünü; kişinin kendini ve kendi dışındaki gerçeği tanıma yetisi.
Bilinç bulanıklığı

Bilinçte ortaya çıkan ve zihnin bulanmasına yol açan yetersizlik ya da bozukluk
Bilinçaltı

Bilinç eşiğinin altındaki ruhsal etkinlikler bütünü.
Bîlinçdışı

Bilinç alanından uzaklaştırılmış, yani bir bakıma "silinmiş" olduklarından bilince yabancı kalan, ama kişinin birçok davranışının altında yatan ruhsal süreç ve içerikler bütünü.
Bilirubin

Karaciğer, kemik iliği ve dalakta hemoglobinin yıkıma uğramasıyla ortaya çıkan safra pigmenti
Bilirubinemi

Kanda bulunan bilirubin düzeyi.
Bilurubinemi

Kanda bulunan bilubin düzeyi
Bilurubinüri

İdrarda bulunan bilurubin düzeyi
Bilurübin

Karaciğer, kemik iliği ve dalakta hemoglabinin yıkımına uğramasıyla ortaya çıkan safra piğmenti
Bilüribin

Hemoglobinin yıkılmasından açığa çıkan kırmızı boya.
Bilüribinemi

Kanda bilüribinin artması.
Bartonella bacilliformis

Riketsiya grubunda yer alan ve Güney Amerika'ya özgü bartonelloz adlı bir hastalığın etkeni olan mikroorganizma türü.
Birincil kompleks

Verem etkeniyle (Koch basili) ilk kez temas eden bir organizmada ortaya çıkan lezyonlar bütünü.
Basil

Çomak şeklindeki mikroorganizmalardır. Örneğin Tüberküloz'un etkeni Koch adı verilen basildir.
Basilli Dizanteri

Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra belirtileri ortaya çıkar. Hastalığın salgın halini almasında kara sinekler başrolü oynar. Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın ağrısı, halsizlik ve ateş görülür. Yapılacak ilk iş; hastayı, sağlamlardan ayırmaktır.
Baş ağrıları

Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bunlar; şöyle sıralanabilir.

- Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan kaynaklanan baş ağrıları.
- Göz, kulak veya burun hastalıklarından kaynaklanan baş ağrıları
- Ateşli hastalıkların neden olduğu baş ağrıları
- Alkol kullanmanın neden olduğu baş ağrıları
- Kafa bölgesinde meydana gelen, kırık, ezik, çatlak veya sarsıntılardan kaynaklanan baş ağrıları
- Beyin urlarının neden olduğu baş ağrıları
- Kahve tiryakilerinde kahvesizlikten doğan baş ağrıları
- Kabızlık çekenlerde görülen baş ağrıları
- Saralılarda görülen baş ağrıları
- Çikolata, sarımsak, lahana, yeşil biber, kuru yemiş yedikten sonra görülen, alerjik baş ağrıları
- Menenjit hastalığının neden olduğu baş ağrıları
- Fazla miktarda şekerli yiyecek yemekten doğan baş ağrıları
- Diş hastalıklarının neden olduğu baş ağrıları
- Fazla çalışma ve ruhi çöküntülerin neden olduğu baş ağrıları

Baş ağrılarının gerçek nedenini bulabilmek için mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Baş ağrıları

Baş ağrıları çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bunlar; şöyle sıralanabilir.- Aşırı yemekten sonra görülen veya açlıktan kaynaklanan baş ağrıları.- Göz, kulak veya burun hastalıklarından kaynaklanan baş ağrıları- Ateşli hastalıkların neden olduğu baş ağrıları- Alkol kullanmanın neden olduğu baş ağrıları- Kafa bölgesinde meydana gelen, kırık, ezik, çatlak veya sarsıntılardan kaynaklanan baş ağrıları- Beyin urlarının neden olduğu baş ağrıları- Kahve tiryakilerinde kahvesizlikten doğan baş ağrıları- Kabızlık çekenlerde görülen baş ağrıları- Saralılarda görülen baş ağrıları- Çikolata, sarımsak, lahana, yeşil biber, kuru yemiş yedikten sonra görülen, alerjik baş ağrıları- Menenjit hastalığının neden olduğu baş ağrıları- Fazla miktarda şekerli yiyecek yemekten doğan baş ağrıları- Diş hastalıklarının neden olduğu baş ağrıları- Fazla çalışma ve ruhi çöküntülerin neden olduğu baş ağrılarıBaş ağrılarının gerçek nedenini bulabilmek için mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Bursit (kesecik iltihabı)

Kirişler arasında, kemiklerin yüzeyinde ya da birbirleri üzerinde bulunan kasların arasındaki bir ya da daha çok seröz keseciğin iltihabı.
Bayılma

Kan basıncında düşme, nabızda zayıflama ve hızlanma, solgunluk ve terlemenin eşlik ettiği geçici bilinç kaybı.
Bayılmalar

Geçici olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen azalmıştır.

Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani heyecanlar, tansiyon yüksekliği, gebelik, kansızlık, damar sertliği ve kalp hastalıklarıdır.

Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz kül rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve baş dönmesi görülür.

Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su serpilir ve amonyak koklatılır.

Bayılmalar

Geçici olarak uyanıklık halinin kaybolmasına halk arasında bayılma tıp dilinde senkop denir. Bu durumda beyin hücrelerine giden oksijen azalmıştır. Bayılmanın nedeni; yorgunluk, uzun süre ayakta kalmak, ani heyecanlar, tansiyon yüksekliği, gebelik, kansızlık, damar sertliği ve kalp hastalıklarıdır.Bayılmadan önce baygınlık hissi gelir. Sonra yüz kül rengini alır. Arkasından da terleme, çarpıntı, göz kararması ve baş dönmesi görülür.Bu gibi durumlarda yapılacak ilk iş hastayı hemen yatırmak, elbise ve çamaşırlarını gevşetmektir. Sonra yüzüne su serpilir ve amonyak koklatılır.
Bazofil

Mast hücresine benzeyen, alerjide rol oynayan kan akyuvar hücreleri.
Bcg (calmette-guerin basili)

Verem hastalığının etkeni olan bir tür basilin sığırlardan elde edilip zayıflatılmış kültürlerinden hazırlanmış aşı.
Boğaz iltihabı

Tıp dilinde farenjit veya anjin adı verilen bu hastalığın nedenleri; nezle ve grip gibi ateşli hastalıklarla, havadaki zararlı maddeler, sinüzit, alkol veya sigaradır.Yapılacak ilk iş; istirahat etmektir. Mümkün olduğu kadar az konuşmak da yararlıdır.
Boğaz iltihabı

Tıp dilinde farenjit veya anjin adı verilen bu hastalığın nedenleri; nezle ve grip gibi ateşli hastalıklarla, havadaki zararlı maddeler, sinüzit, alkol veya sigaradır.

Yapılacak ilk iş; istirahat etmektir. Mümkün olduğu kadar az konuşmak da yararlıdır.

Cilt

deri
Cilt Lekeleri

Ciltteki renk değişiklikleri, deriden daha açık ve daha koyu olmak üzere iki şekilde görülür.

Koyu renkli lekelerin nedenler nelerdir?

Bazı iyi huylu cilt benleri
Cilt kanseri (Melanom)
Güneş lekeleri
Gebelik lekeleri
Çiller
Mantar hastalıkları
Bu lekeler yaşamımızı tehdit etmemekle birlikte bir takım kozmetik problemlere sebep olmakta, hatta bazı kişilerin sosyal yaşamını da etkileyebilen bir takım psikolojik problemlere yol açabilmektedir.

Bu lekeler ne şekilde tedavi edilirler?

Bu tip cilt sorunlarının bazıları ilaçlarla tedavi edilirken, bazıları kimyasal peeling (cilt soyma işlemi) ile düzelmekte, bazılarına lazer, krioterapi (dondurarak tedavi), koterizasyon gibi müdaheleler uygulanabilmektedir.Yapılacak bu müdahalenin tecrübeli uzman hekimlerce yapılması alınacak kozmetik sonucun kalitesini etkilemektedir.

Sıklıkla karşılanılan koyu renkli lekeler hangileridir?

Sıklıkla karşılaştığımız, yüzde görülen koyu lekelerden biri gebelik lekeleridir. Kadınlarda yaygın olarak gebelik, doğum kontrol hapı veya östrojen hormonu kullanılması ile ortaya çıkar. Bu tip lekeler erkeklerde de gelişebilir. En çok alın, yanak ve dudak üzerinde görülür. Öncelikle doğum kontrol hapları kesilmeli, güneşe olabildiğince maruz kalınmamalı, şapka ve güneşten koruyucular kullanılmalıdır. Tedavisinde hidrokinon, azeleik asit veya kojik asit gibi kimyasal renk açıcılar veya günlük uygulanan peeling kremleri kullanılabilir. Ayrıca Dermatoloji Uzmanı tarafında kimyasal peeling uygulanabilir

Güneşin zararlı etkisiyle oluşan güneş lekeleri ve güneşe maruz kalındığında artan çiller de kimyasal peeling, kriyoterapi ve laser ile tedavi edilebilir.

Ciltte görülen benler nasıl oluşur?

Ciltteki benlerin ise gelişim nedeni bilinmemekle beraber , bu benlerin sayısı genellikle kalıtsal olarak belirlenir ve sayıları birkaç taneden düzinelerceye kadar varabilir. Genellikle erken çocukluk yaşlarında ortaya çıkmaya başlar ve ergenlik çağında sayıları hızla artar. İlk önce küçük yassı noktalar şeklinde ortaya çıkar, daha sonra çapları büyüyebilir. Yıllar geçtikçe kabarıklaşabilecekleri gibi düz de kalabilirler. Benlerin yüzeyi pürüzsüz, pürtüklü, hatta böğürtlen benzeri olabilir, üzerlerinde kalın koyu renkli kıllar bulunabilir. Rengi deri renginden daha koyu renklere kadar uzanan bir çeşitlilik gösterebilir.

Cilte kanserler bene benzer şekillerde görülebilir mi?

Evet. Melanom cilt benlerine benzer görüntüde olabilen çok kötü huylu bir cilt kanseridir. Melanomların %30′u benlerin üzerinde, %70′i de normal deride gelişir.

Melanom açısından kimler risk taşır?

Çok sayıda ben olması melanom gelişme riskini arttırr. Özellikle 75′in üzerinde beni olan kişiler melanom açısından sıkı takip edilmelidirler. Ayrıca açık ten rengine sahip olmak, ailede melanom bulunması,uzun yıllar güneşte kalmak riski arttıran faktörlerdir.

Melanomun belirtileri nelerdir?

Bir deri beni birden bire ortaya çıktıktan sonra hızla büyür kabarıklaşırsa, boyutu 6mm ‘nin üzerinde ise, oldukça koyu kahve veya siyah renkte ise, içinde birden fazla renk barındırıyorsa, sınırları düzensiz, girintili çıkıntılı ise, kanıyorsa bir Dermatoloji Uzmanı tarafından acilen başvurulmalıdır

Melanomdan nasıl korunulur?

Cilt kanserlerinden korunmanın yolu güneşten sakınmaktır. Özellikle güneşin yer küreye dik geldiği 10.00 -15.00 saatlerinde güneşe çıkmamak, 15 koruyucu faktörden yüksek güneşen koruyucuları kullanmak gerekir.

Cildin beyazlaması ile seyreden hastalıklar nelerdir?

Cildin beyazlaşması ile seyreden hastalıklar ise vitiligo, mantar hastalığı, hassas ciltli çocuklarda görülen beyaz lekelenmelerdir. Ayrıca bazı beyaz lekeler doğuştan itibaren de mevcut olabilir

Vitiligo nedir?

Vitiligo deriyi boyayan maddenin (pigment ) kaybı nedeniyle, cildin beyazlaşması ile seyreden bir hastalıktır. Vitiligo vücudun herhangi bir yerini tutabilir.
Bu hastalık otoimmün (vücudun pigment hücrelerine antikor oluşturduğu) bir hastalıktır. Vitiligosu bulunan hastaların çoğu sağlıklı olmasına rağmen bazı hastalarda guatr hastalığı gibi otoimmün hastalıklar vardır.

Ciltte lekelere neden olan pitriasis versicolor nasıl bir hastalıktır ve nasıl tedavi edilir ?

Tinea versicolor deri yüzeyindeki bir mantarın aşırı üremesi ile oluşan yaygın rastlanılan bir deri hastalığıdır. Bu aşırı gelişim deride beyaz veya kahverengi renk değişikliğine ve pullanmaya neden olur.

Tinea versicolor sürülen veya ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilir. Lokal uygulanan tedaviler deriye uygulanan şampuan, krem ve losyonlar şeklinde olabilir.

Bir çok ağızdan alınan tedavi tinea versicoloru başarılı bir şekilde tedavi eder. Fakat yan etkileri ve diğer ilaçlarla etkileşimi yüzünden bu ilaçlar Dermatoloji uzmanlarının kontrolünde kullanılmalıdır. Uygulanan her tip tedaviden sonra derinin rengindeki değişiklik deri rengi normale dönene kadar aylarca kalır.

Çocuklarda görülen pitriasis alba nedir ve nasıl tedavi edilir?

Pitriasis alba çocuklarda özellikle yüz bölgesinde üzeri hafif kepekli beyaz lekeler şeklinde görülür. Hastalığın temel nedeni bilinmemekle beraber, atopik bünyeye sahip olmak ve derinin kuru olmasının hastalığın gelişiminde rol oynasığı düşünülmektedir.Hastalığın tedavisinde kortizonlu krem ve nemlendiriciler kullanılır.

Corpus striatum (çizgili cisim)

Beyin yarıkürelerinin derin bölümündeki bozmadde çekirdeği; iki yapıdan oluşmuştur:
Cinsel çekicilik

Fiziksel güzellik veya kişinin karakterinin bir başka kişiyi cinsel açıdan uyarması.
Cinsel ilişki

Kadın ve erkek, erkek ve erkek veya kadın ve kadın arasındaki cinsel birleşim.
Calnıette-guerin basili

BCG
Crp (c-reaktif protein)

İltihabi hastalıklarda, çeşitli romatizmalarda, infeksiyonlarda ve multipl miyelom gibi bazı tümörlerde kanda artmış bulunan bir protein. CRP interlökin-6'nın etkisiyle karaciğerde sentez edilir.
Crush sendromu (ezilme sendromu)

Ağır travma nedeniyle kas kütleleri ezilen kişilerde ortaya çıkan klinik tabloyu tanımlayan İngilizce terim;
Cunnilingus

Ağızla vajinayı yalamak.
Çift çenekli bitki (dikotiledon)

Embriyolarında iki çenek yaprak (kotiledon) bulunan bitkiler. İletim demetleri gövdede belirli bir düzende yerleşmiştir. CDNA: Tamamlayıcı DNA. Haberci RNA şablonundan sentezlenerek elde edilen DNA şeklinde de tanımlanabilir.
Çil

Deride, güneşe maruz kalma sonucu beliren, ufak lekelerdir. Bunlar, daha fazla, lokalize güneş yanıklarına benzetilebilir ve ekseriyetle sarışın veya kızıl saçlılarda görülen melanin pigmenti birikimidir.
Çiller

Çoğunlukla beyaz tenli, kırmızı saçlı kimselerde görülen çiller, yüze serpilmiş ufak lekeler halindedir. Nedeni; cildin güneşe karşı gösterdiği tepkidir.

Olgunlaşmış çillerin yok edilmesi mümkün değildir. Ancak koruyucu önlemler alınır. Yüzünde çil olanların güneşte fazla durmamaları ve yüzlerini sık sık yıkmaları tavsiye edilir.

Çiller

Çoğunlukla beyaz tenli, kırmızı saçlı kimselerde görülen çiller, yüze serpilmiş ufak lekeler halindedir. Nedeni; cildin güneşe karşı gösterdiği tepkidir. Olgunlaşmış çillerin yok edilmesi mümkün değildir. Ancak koruyucu önlemler alınır. Yüzünde çil olanların güneşte fazla durmamaları ve yüzlerini sık sık yıkmaları tavsiye edilir.
Dahili kullanım

Bir ilacın ağız yolu, deri altı enjeksiyon, kas İçi, damar içi, dil altı, rektal yol gibi çeşitli kullanım biçimlerinin tümü.
Desensibilizasyon (duyarsızlaştırma)

Kişinin belirli maddelerle karşılaştığında gösterdiği aşırı duyarlılık durumunun azaltılması ya da zayıflatılmasma yönelik süreçlerin bütünü.
Daktilofazi

Sağır ve dilsizlerin çeşitli parmak, el ve kol hareketleriyle harf ya da heceleri anlatma yöntemi;
Damar iltihaplanması

Kan damarlarını tutar. Kan damarı duvarlarında inflamatuvar hücre toplanması ve nekroza neden olan ve nadir rastlanan heterojen bir hastalıklar grubunu ifade eder. Dev hücreli arterit (polimiyalji romatikada görülür) bu grupta yer alır, poliarteritis nodosa da (PAN) bu hastalık grubunun daha nadir görülen bir üyesidir. Romatoid artrit ya da sistemik lupusta da vaskülit görülebilir.
Debilite

Zeka geriliği.
Dışkılama

Bağırsak içeriğinin (dışkı) anüs (makat) yoluyla dış ortama atılması.
Dışkılama zorluğu

Dışkılama eylemini gerçekleştirmedeki yetersizliğe bağlı olarak ortaya çıkan bir kabızlık biçimi.
Defibrilasyon

Kalp kas tellerinin, art arda ve hızlı hızlı kasılmalar biçiminde görülen düzensiz titreşimlerini durdurmak amacıyla yapılan tedavi. Defibrilasyon, kalbe potasyum klorür şırınga edilerek ya da elektrik şoku sağlanarak gerçekleştirilir. Şok yöntemiyle gerçekleştirilen defibrilasyon daha etkili olduğundan, en çok bu yöntem uygulanır. Kapalı ya da açık kalp ameliyatlarını gerektiren hallerde de defibrilasyona başvurulur.

Kalp durduğu ya da kaslarının kasılmalarının yetersizleştiği zaman hasta bayıltılır. Elektrokardiyografi kontrolü yapıldıktan sonra göğsün iki yanına bağlanan elektrotlar arasından, kapalı kalp ameliyatlarında 4-8 amper şiddetinde ve 400-600 volt geriliminde, açık kalp ameliyatlarında 1,5 amper şiddetinde ve 100-150 volt geriliminde elektrik akımı geçirilir. Akımın geçişi saniyenin onda biri kadar bir süre içinde gerçekleşir.

Defibrilator

Kalbin normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç.
Defibrilatör

Kalbin normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç.
Doğum sancıları

Doğum sancıları; doğumun habercisidir. Başlangıçta 20 dakikada bir gelen doğum sancıları, daha sonra sıklaşır ve her seferinde döl yatağı kasılıp, sertleşir.Sancılar sırasında kanama görülmezse korkulacak bir şey yoktur.
Doğum sancıları

Doğum sancıları; doğumun habercisidir. Başlangıçta 20 dakikada bir gelen doğum sancıları, daha sonra sıklaşır ve her seferinde döl yatağı kasılıp, sertleşir.

Sancılar sırasında kanama görülmezse korkulacak bir şey yoktur.

Dikotiledon

Embriyosunda iki çenek yaprağı bulunan bitki.
Dil

Ağız boşluğunda, orta çizgide bulunan bir organ.
Dil büyümesi

Kısa süreli dil büyümelerinde aşağıdaki reçeteler kullanılır. 2-3 günde geçmeyen dil büyümesinde, doktora başvurmak gerekir.

Dil büyümesi

Kısa süreli dil büyümelerinde aşağıdaki reçeteler kullanılır. 2-3 günde geçmeyen dil büyümesinde, doktora başvurmak gerekir.
Dil felci

Sinir sistemindeki bir bozukluktan dolayı, dil gücünün kaybolmasıdır. Doktor tarafından tedavi edilmesi gerekir.
Dil felci

Sinir sistemindeki bir bozukluktan dolayı, dil gücünün kaybolmasıdır. Doktor tarafından tedavi edilmesi gerekir.

Dil iltihabı

Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır.

İhmal etmemek gerekir. Çünkü dil kanseri veye dil ülseri belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora başvurmak gerekir.

Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.

Dil iltihabı

Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır.İhmal etmemek gerekir. Çünkü dil kanseri veye dil ülseri belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora başvurmak gerekir.Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.
Dil iltihabı

Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır.İhmal etmemek gerekir. Çünkü dil kanseri veye dil ülseri belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora başvurmak gerekir.Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.
Dil ülseri

Dilde görülen; etrafı kırmızı, içi su dolu küçük kabarcıklar, dil ülserinin belirtisi olabilir. Derin ve sert kenarlı dil yaralarında, mutlaka doktora başvurmak gerekir. Diğer dil yaraları, hazımsızlık veya gripten kaynaklanabilir.
Dilatasyon

Bir atardamar ya da göz bebeği gibi bir organ ya da kanalın genişlemesi ya da açılması.
Dildo

Suni penis.
Dopa (3,4-dihidroksifenilalanin)

Tirozinaz enziminin etkisiyle fenilalaninin yükseltgen-mesi sonucu oluşan kimyasal madde.
Direkt bilirubin

Karaciğer, retikülo-endotelyal sistemdeki (RES) hücrelerden gelen bilirubini gliküronik asitle birleştirerek suda kolay eriyebilen ve kolay atılan bir bileşiğe dönüştürür.
Dölyatağı ekleri iltihabı

adneksit
Depilasyon

Kılların çıkartılması işlemi.
Deri iltihabı

Çoğunlukla kullanılan sabun, deterjan, boyalar ve bazı bitkilerin neden olduğu bu hastalığa tıp dilinde Dermatit denir.Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan şeyi belirleyip, onu terk etmekle başlanır.
Deri iltihabı

Çoğunlukla kullanılan sabun, deterjan, boyalar ve bazı bitkilerin neden olduğu bu hastalığa tıp dilinde Dermatit denir.

Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan şeyi belirleyip, onu terk etmekle başlanır.

Derinlil sarhoşluğu

Sıkıştıılnıış basınçlı hava tüpleriyle derine dalan dalgıçlarda ortaya çıkan, alkol sarhoşluğuna benzer zihinsel bulamdık ve öfori (aşın keyifliük) durumu.
Düzeltilmiş yaş

Prematüre bebeklerin büyüme ve gelişmelerinin değerlendirilmesi ile ek besinlerin başlanmasında ?düzeltilmiş yaş? kullanılır. Özellikle bebeğin gelişmesinin izlenmesinde ?düzeltilmiş yaş?, bebek 2-2.5 yaşına kadar kullanılmalıdır. ?Düzeltilmiş yaş? bebeğin doğumundan itibaren geçen süreden (takvim yaşından), beklenen doğum tarihinden (zamanından) ne kadar önce doğduğunu gösteren sürenin çıkarılmasıyla bulunur. Örneğin 34 haftalık doğan bir bebeğin doğumundan 2 ay (8 hafta) geçmişse (yani takvim yaşı 2 ay ise), ?düzeltilmiş yaşı? 8 hafta ? 6 hafta = 2 haftadır.
Eau de toılette

 Konsantrasyonu daha düşük olan koku.
Eozinofil

Bağışıklık yanıtlannda önemli rol oynayan akyuvar türü. Astımda ve diğer alerjik reaksiyonlarda artar.
Edinilmiş özellikler

Kalıtımla taşınmayan, çevre ve eğitime bağlı etkenlerle ya da çalışma, yaşanan deneyimler ve yaşam biçimine bağlı olarak ortaya çıkan tüm biçimsel, fizyolojik ya da davranışsal özellikler.
Elle ilişki

Bir eşin cinsel organlarına öbür eşin elle temas etmesi.
Eozinofili

Kanda eozinofil akyuvarlann normalden (yüzde 1-4) fazla miktarda bulunması.
Efeminasyon (kadımılaşma)

Erkekte vücut görünümünün değiştiği patolojik durum.
Epîkondil

Uyluk ve üstkol kemiğinde bulunan yumrumsu çıkıntı.
Emilim bozukluğu sendromu

Belirli besinlerin emilim yetersizliğiyle ortaya çıkan bozukluk.
Epilasyon

Epilasyon,kelime anlamı ile istenmeyen tüylerden kurtulma olarak tanımlanır.

İstenmeyen tüylerden kurtulma çabası, geçmişi eski Mısır a kadar uzanan bir tarihe sahiptir.Bu tarihi süreç içersinde geleneksel ağdadan, son teknoloji ürünü lazer epilasyon a kadar çok çeşitli ürün ve yöntemler bulunmaktadır.Bu yöntemler içinde en güncel ve etkileyeci görünen lazer epilasyon,istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmada büyük bir umut kaynağı olarak lanse edilmektedir

Lazer Epilasyon

Lazer Epilasyon İstenmeyen tüylerden kurtulmanın en hızlı ve en sağlıklı yoludur. Lazer epilasyon' da kullanılan lazer ışığının dalga boyu melanin pigmenti tarafından emilme özelliğine sahiptir. Soğutma sistemli lazer tekniği ile yapılan lazer epilasyon ile lazer ısısı cilde zarar vermeden doğrudan kıl kökünü yok eden ısıya dönüşür.

Lazer Epilasyon Cihazlarının farkları ve üstünlükleri nelerdir?  

Alexandrite lazer: Türk insanı genellikle çok koyu olmayan ten rengine ve koyu renk kıl yapısına sahiptir, bu nedenle alexandrite lazer epilasyon için en uygun yapıdadır. Alexandrite lazer derindeki kıl köküne dek ulaşarak kalıcı sonuç sağlar ve bu başarıyı sağlarken kalıcı yanık sorununa yol açmaz. Cihaz cilde 3 santimden atış yaptığından hijyen açısından sorun yaşanmaz.

NdYag lazer: Bazı merkezlerin lazer epilasyon bronz ciltte yazın dahi uygulanabilir diye tanıtım yaptığı NdYag lazer yüzeysel etki yaptığından derindeki köklere etki etmemekte, seans sayısı çok artmakta, kalıcı epilasyon başarısı düşmektedir. NdYag lazer fazla acı hissi verdiğinden lazer epilasyon tedavisinin yarım kalma ihtimali yüksektir. NdYag kullanımında bir diğer risk ise bu lazer ile ciddi ve kalıcı iz bırakan yanık olma ihtimalinin mevcut olmasıdır.

Işık bazlı sistemler: (IPL, Mavi Işık, Fotoepilasyon vs.) Bunlar gerçek lazer epilasyon değillerdir, sadece yoğunlaştırılmış ışık sistemleridir. Bu yöntemler derindeki köklere ulaşıp kıl kökünü tahrip gücüne sahip olmadıklarından daha ziyade bir modern ağda yöntemi olarak kabul edilir ve geçici etki gösterirler. Uygulama sırasında cihaz cilde temas ettiğinden hijyen açısından sorun olabilir. Vücut kıllarından kalıcı olarak bu yöntemler ile kurtulamazsınız.

Diode lazer: Diyot lazerler sadece ince, zayıf kıllarda başarılıdır, yüz kıllarında olumlu sonuçlar verebilmektedir. Kalın ve kökleri daha derinde olan vücut kılları için Lazer Epilasyon 'da önerilmez, sadece yüzünüzde ince ve açık renkli tüyler için tercih edebilirsiniz. Lazer epilasyon Uygulamada cihaz cilde temas ettiğinden hijyen açısından sorun olabilir.

Radio Frequency (RF): Radyo frekans dalgalarıdır, lazer değildir. Açık renkli, beyaz, sarı kılları yok edeceği iddia edilmekteyse de tarafsız çalışmalarda sadece kıl köklerinde geçici nem azalması sağladığı, zamanla kılın tekrar eski haline geldiği saptanmıştır.
Bazı cihazlar bu RF’ye (Radyo Frekans) ek olarak IPL veya Diode lazer epilasyon sistemlerini de birlikte kullanır.

(Referans: Pers. Comm. Nov. 2006, Larry Kunze, M.E., President of Rocky Mountain Laser College, Inc, state certified medical laser professor)

Lazer epilasyon uygulamasında gerekenler

  • Kıl oluşumunda gerekli olgunlaşma evresinin tamamlaması beklenmelidir.
  • Vücut bölgeleri için ikişer ay ara ile ortalama 4-6 seans, yüz bölgesindeki daha ince kıllar için birer ay ara ile ortalama 6-12 seans gerekecektir. Bu seans sayıları kıl yapısına göre kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir.
  • Alexandrite lazer epilasyon sisteminden etkilenerek haraplanan kıl köklerinin daha sonraki yıllarda kıl üretmesi mümkün değildir.
  • Tıbbi gerçeklere göre ve etik lazer epilasyon uygulaması yapılmalıdır; ticari amaçlı kısa aralıklarla seans uygulaması yapılmamalı, gerçekleşmeyecek sonuçlar vaat edilerek ve sözde garantiler ile yanıltılmamalısınız...
  • Etkin dozda epilasyon uygulaması yapılmalı, düşük lazer epilasyon dozları uygulanarak seans sayısının arttırılması gibi ticari yaklaşımlarda bulunulmamalıdır.

CYNOSURE Apogee 5500 Elite lazer epilasyon sistemi ile gelişmiş ayar mekanizmaları sayesinde
en etkili ve güvenli doz seçilebilir, havalı soğutma sistemi ile acısız, hızlı ve konforlu epilasyon sağlanır. 

Lazer epilasyon sağlık açısından zarar verebilir mi?   
 
Hayır. Çünkü Lazer non-iyonize (iyonize olmayan) enerjidir. Bu da hücre mutasyonunu etkilemediğinin göstergesidir. Lazer Epilasyon 'da kullanılan tüm lazer tipleri yalnızca kıl foliküllerini (kılın kök hücrelerini ) hedefler.
   
Kaç lazer epilasyon seansı uygulanması gerekir ?
   
Lazer ışığı anajen (aktif) aşamadaki kıl köklerini etkilemektedir. Bütün kökler aynı anda aktif olmazlar. Dolayısıyla telojen (pasif) kökler, aktif hale geldiklerinde bunlara da uygulama gerekecektir. Kalıcı bir çözüm, ancak birkaç lazer epilasyon seansından sonra elde edilir. Kılların kalınlığı ve yoğunluğu her vücutta farklı olduğu için kesin bir seans sayısı vermek mümkün değildir, kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye değişmektedir. Ortalama olarak çoğunlukla 4-6 lazer epilasyon seansı yeterli olmaktadır. Lazer epilasyon uygulamasında cilt tipine göre doz seçimi yapılır. Bu sayede kıl köklerine etki edecek ama cilde zarar vermeyecek güçte çalışılarak en kısa sürede tedavinin bitirilmesi amaçlanır. Herkesin vücut yapısı ve hormonal seviyeleri, cilt tipi farklı olduğu için lazer epilasyonda sonuca ulaşmak için gereken süre kişiden kişiye değişir. Seanslar kılları anajen (büyüme) safhasında yakalamaya uygun sürelerde tekrarlanır.
 

Epilepsi

Sara
Eğilim

Psikolojide ruhsal enerjinin bîr amaca yönelmesi.
Epilepsi

Sara
Epileptik eşdeğerler

Karmaşık belirtili kısmi sara nöbetlerinin bazı biçimlerini tanımlamak için kullanılan terim.
Eklampsi

İlerlemiş gebeliklerde veya doğumdan hemen sonra yüksek kan basıncı, ödem ve idrarda protein yükselmesi ile karekterize nöbetler ve önlem alınmazsa bilincin kaybolması hali.
Eklem hipermobilitesi

Eklemin hareket yeteneğinin artması; jeneralize (genel) eklem gevşekliği ise genetik olarak aktarılan bir bağ dokusu hastalığıdır
Eklem iltihabı

artrit
Ergenlik sivilceleri

Ergenlik yaşındakilerin yüz, omuz, sırt ve karınlarında görülürler. Siyah noktalar, beyaz benekler, kırmızı veya mor lekeler halindedirler. İçleri cerahat dolu bu sivilcelere; akne de denir. nedeni; yağ bezlerinin tıkanmış olmasıdır. Ergenlik sivilceleri kendiliğinden kaybolur. Sıkmamak, oynamamak gerekir. Tedavinin ilk şartı sabırdır. Yüzü günde 3-4 kere kükürtlü sabunla yıkamakta fayda vardır. Bu arada baharatlı yiyecekleri ve çikolatayı terketmek gerekir.
Eksipiyan (ilaç katkı maddesi)

İlaçların verilmesinde ya da uygulanmasında kullanılan ve ilaçlara biçim ve daha fazla dayamklık vermeye yarayan maddeler.
Erişkinde Şaşılık

Erişkinde şaşılık

    Erişkinlerin %1'inde şaşılık görülebilmektedir. Bunların çoğu çocukluktan beri bulunan şaşılık vakalarıdır. Eğer erişkin bir kişide şaşılık meydana geldiyse diyabet, tiroit hastalığı, myestania gravis, beyin tümörleri yada felçler araştırılmalıdır.

Belirtiler

    Çocukluktan beri şaşılık bulunuyorsa çok az belirti bulunabilmektedir. Ancak ileri yaşlarda oluşursa şaşılık en sık görülen belirti çift görme olacaktır.Bazı erişkinlerde gözde ağrı, baş ağrısı, başı sürekli eğik tutmak gibi belirtiler bulunabilir. Dışa bakış bulunan çocuk ve erişkinler güneş ışığının altında tek gözlerini kapatmayı tercih ederler.

    Çocukların aksine erişkinler yanlış yöne bakan gözden gelen görüntüyü yok sayamazlar ve bu çift görmeye neden olur. Bunun tedavisi tek gözün kapatılması yada gözlerin tekrar ameliyatla doğru pozisyona getirilmesiyle sağlanır.

Tedavi

Göz egzersizleri: Konverjans yetmezliği adı verilen okuma yada çalışırken gözün yeterli çalışmaması gibi özel durumların tedavisinde kullanılır.

Prizmalı gözlükler: Küçük kaymaların tedavisinde kullanılır. Çift görmenin azalmasını sağlar.

Enjeksiyon: Bir kaç ay boyunca enjekte edildiği kası felç eden bir ilacın kullanılması esasına dayanır. Seçilmiş vakalarda faydalı olan bir yöntemdir.

Ameliyat: Her yaşta en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Uyumlu olan vakalarda lokal anesteziyle yapılabilmektedir. Ameliyat kozmetik nedenle, çift görmenin azaltılması, gözlerin birlikte kullanılmasının sağlanması, gözlerdeki ağrının azaltılması amacıyla yağılabilmektedir. Ancak her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatlarında riskleri mevcuttur.
 

Enflamasyon (iltihap, yangı)

dokularında çeşitli uyanlara yanıt olarak ortaya çıkabilen patolojik süreç;
Etenenin ayrılması

Doğum sonucunda dölüte ait bağlantıların (etene, gö-bekbağı, amniyon kesesi) dışarıya çıkması.
Etkilenîm (ünprinting)

Hayvan türlerine özgü Özel öğrenme biçimi.
Fibril

Telcik. (miyofibril=kas telciği; nörofibril=sinir telciği)
Fibrilasyon

Kalp kasının tireşimler şeklinde ya da kontrolsüz kasılmaları, kalp atımının düzensiz olmasına yol açar.
Flüor profîlaksisi

Koruyucu flüor tedavisi.
Familyal

Irsi, kalıtsal, herediter.
Fannakoterapi

ilaçlarla yapılan tedavi, İlaç dışında fizik, diyet, cerrahi ve psikolojik tedavi yöntemleri vardır.
Farmakofili (farmakomani)

Tedavi açısından gerekli olmayan ilaçlan alma eğilimi.
Farmakoloji

İlaçları ve ilaçların canlı organizmalar üzerinde etkilerinhi inceleyen bilim dalı.
Fasciculııs gracillis

Goll demeti
Fick ilkesi

Kandaki bir maddenin miktarının bir organdan geçerken artması ya da azalması durumunda, organdan geçen kan akımının hesaplanmasını sağlayan İlke.
Fil Hastalığı

Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir.

Fil hastalığı

Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir.
Fosforilasyon

ATP üretimi.
Filaria

Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit. Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur.
Fosforilaz

Glikojen ile organik olmayan (inorganik) fosfattan glikoz I-fosfat oluşumunu sağlayan enzim.
Filarya

Balıklar dışındaki bütün omurgalılarda asalak yaşayan Nemaîoda (ipliksolucanlar) sınıfının
Fosil

Milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların korunarak bu güne kadar gelmiş kalıntıları.
Filebit

Toplardamar duvarının iltihaplaşması
Filogenetik sıflandırma

Canlıların akrabalık derecelerine göre sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma.
Filotaksis

Gövde ekseni üzerinde yaprakların diziliş şekli.
Filtre

Akışkan olan sıvı yada gazı süzmeye yarayan gözenekli madde. Akışkandaki asıltı, çamursu ya da katı maddeleri ayırmaya yarar.
Febril

Ateşli, hummalı.
Fenilketonuri

Kalıtım yoluyla geçen zeka ve gelişim geriliiği yapan bir metobolizma hastalığıdır.
Fertil

Gelişme yeteneği olan, doğurabilen.
Fertilite

Doğurma yeteneği, verimlilik.
Fertilizasyon

Döllenme. Embriyo oluşumu için spermin yumurtayı delmesi ve genetik materyalin birleşmesidir.
Flebotromboz

iltihap dışı nedenlerle toplardamarların içinde kan pıhtısı (trombus) oluşmasıyla ortaya çıkan bozukluk.
Gerantofiliya

Bir erkeğin, yaşlı bir kadınla cinsel ilişkiye girmeyi tercih etmesi.
Gonilit

Dizle ilgili yapılardaki iltihaplı hastalık.
Gerontofîli

Psikolojide, yaşlı kişilere karşı cinsel istek duyma.
Gamma glütamil-transferaz (ganuna-gt)

Glütamik asilin bir peptitten öbürüne taşınmasını sağlayan enzim.
Gingko biloba

 Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar.
Göz iltihabı

Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir. Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde konjonktivit denir. Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür.Gözde sulanma; kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır. Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker.
Göz İltihabı

Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir. Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde konjonktivit denir. Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür. Gözde sulanma; kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır. Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker.

Gözbebekleri iltihabı

Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar. Bazen; şeker hastalığı, burun hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür.Tıp dilinde iritis denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir.Hasta, ışığa fazla bakamaz. Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede şiddetli ağrılar vardır. Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür. Göze dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı görülür.
Gözbebekleri iltihabı

Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar. Bazen; şeker hastalığı, burun hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür.

Tıp dilinde iritis denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir.
Hasta, ışığa fazla bakamaz. Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede şiddetli ağrılar vardır.

Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür. Göze dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı görülür

Gözi iltihabı

Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar. Tıp dilinde blefarit denir

Gözkapağı iltihabı

Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar. Tıp dilinde blefarit denir.
Gözyaşı salgılanması

Gözyaşı bezlerinden gözyaşının salgılanması.
Glomeriilonefrit

Çeşitli türden iltihaplı böbrek hastalıklarının genel adı.
Gebelik (hamilelik)

Dişide yumurtanın döllenmesiyle başlayıp dölütün doğmasıyla sonuçlanan süreç.
Glomerül filtrasyonu

Böbrek glomerüllerinden Bowman boşluğuna su ve çeşitli maddelerin süzülme işlemi.
Glossofaringeal sinir (dil-yutak siniri)

IX. kafa çifti.
Glossospazm (dil spazmı)

Dil kaslarının istemsiz kasılmalanyla beliren durum.
Gen ailesi

Benzer ürünler veren ve birbiriyle yakından ilintili genlerin meydana getirdiği grup.
Goll çekirdeği (nucleus gracilis)

Soğanilikte Fasciculus gracilis denen sinir liflerinin son bulduğu sinir hücreleri topluluğu.
Goll demeti (fasciculus gracilis)

Omuriliğin arka kordonunun iç bölümünde yer alan sinir lifleri demeti.
Gerantofili

Kendisinden yaşça büyük kişilerle cinsel ilişkiye girme eylemi.
Hepatik sarılık

Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır. Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır. Belirtileri, yavaş yavaş görülür. Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır. En çok görülen sarılık çeşidi budur.
Hamilelik maskesi

 Alın, çene ve ağız çevresinde aşırı pigmentasyon nedeniyle oluşan kahverengi lekeler. Genellikle hamileliğin 4. ila 5.ayları arasında görüldüğü için bu adı almış.
Hansen basili

Cüzam hastalığının etkeni Mycobacterium leprae'nin yaygın olarak kullanılan adı.
Hermafroditizm (erdişilik)

Aynı kişide erkek ve kadın cinsel organlarının bir arada bulunması.
Hipoglossus siniri (dilaltı siniri)

XII. kafa çifti (dilaltı siniri) dilin iç ve dış kaslannı hareket ettiren sinirdir.
Hırıltılı solunum

Akciğerlerde duyulan gürültülü solunum.
Hipoşili

Mide mukozasının yetersiz çalışmasına bağh olarak mide suyunda pepsin ve hidroklorik asit azlığı.
Hiler

Hilus'a ait. Örneğin, Hiler Lenf Adenopati denildiği zaman Hilus'a komşu lenf bezlerinde büyüme anlaşılır.
Hilus

Organlarda büyük damar ve sinirlerin, akciğerlerde solunum yollarının giriş kapısı.
Hemilaminektomi

Bİr omurun sol ya da sağ yapraksı çıkıntısının (lamina) cerrahi girişimle çıkanlması.
Hiyoit kemiği (dil kemiği)

Ortada boynun ön bölümünde yer alan, tek, simetrik, at nalı biçiminde kemik.
Hemodilüsyon

Organizmada aşın su tutulması ya da sıvı alımı sonucu kanın sıvı bölümünün hacminin artması
Hemofil

Kanın normal sürede pıhtılaşmaması şeklinde kendini gösteren, erkeklere has bir çeşit kan hastalığıdır. Halk arasında kanama hastalığı denir. Irsi bir hastalıktır. Doktor tedavisi gerekir.

Bu hastalığa tutulanların; az su içmeleri ve limon, portakal, kiraz veya ahududu yemeleri tavsiye edilir. Ayrıca vücudun herhangi bir yerinde kanamaya neden olabilecek davranışlardan da kaçınmaları gerekir

Hemofili

Hemofili çoğunlukla genetik geçiş gösteren , vücutta kanın pıhtılaşma sisteminde rol alan ve pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan proteinlerin eksikliği veya yokluğu nedeniyle ortaya çıkan ve pıhtılaşma bozukluğu yaratan nesilden nesile geçen kalıtsal bir kan hastalığıdır       

Kanın vücutta dolaşmasını sağlayan kan damarları venler, arterler ve kılcal damarlardan oluşur. Bu da damarlardan herhangi bir tanesinde hasar meydana gelmesi durumunda iç kanama meydana gelir. Normal şartlarda kan damarı hasar gördükten hemen sonra travmanın damar üzerine etkisiyle damar duvarı kasılır ve "Trombosit" adı verilen kan hücreleri devreye girerek hasarlı bölgede "Trombosit Tıkacı" adı verilen geçici bir tıkaç oluşturur. Damardaki yırtılma küçükse, bu tıkaç kan kaybını tek başına durdurabilir, fakat delik büyükse kanamayı durdurmak için Trombosit tıkacına ek olarak kanın pıhtılaşması da gerekmektedir. Bu aşamada, pıhtılaşma faktörlerine ihtiyaç vardır. Pıhtılaşma faktörlerinin devreye girmesiyle oluşan Fibrin İplikçikleri, Trombositleri, kan hücrelerini ve plazmayı da içine alarak kan pıhtısını oluşturur.

Hemofili'de ise yeterince güçlü bir kan pıhtısı oluşamamaktadır. Bu nedenle bir Hemofili hastasında vücut içi veya vücut dışı ciddi bir travma meydana gelirse, hastaya genellikle pıhtılaşmanın sağlanması için tıbbi müdahale gerekir. Hemofili hastalarının kanamaları normal bir insandan daha hızlı kanamaz, fakat kan kaybının süresi uzundur. Hemofili erkeklerde görülen ciddi bir kan hastalığıdır.Türkiye’de 4000 Hemofili hastası vardır ve her yıl bu sayıya 100 kişi daha eklenmektedir.

Hemofili Tedavisi

Hemofili hastalarında meydana gelen kanamalar, olmayan faktörün yerine konması ile durdurulabilir. Bunun için iki çeşit faktör üretilmektedir:

Plazma kaynaklı faktörler: insanlardan toplanan kanlar bir havuzda toplanır, faktörler ayrıştırılır, viral inaktivasyondan (kan içinde olabilecek viruslar temizlenir) geçer ve paketlenir. Bu ürünler her ne kadar viral inaktivasyon yöntemlerinden geçmekteyse de insandan insana bulaşabilecek bir takım virusları taşıma riski vardır.

Rekombinat DNA teknolojisi ile elde edilen faktörler: insülinin üretimi gibidir. Bir vektör kullanılarak faktör elde edilmektedir. İçinde insana ait herhangi bir madde olmadığı için hastalık bulaştırma riski yoktur. Ürünümüz bu yolla elde edilir.   
 

Hemolitik sarılık

Kandaki alyuvarların tahrip olması sonucu safra, kana karışır. Hastanın idrar rengi normal, büyük tuvaleti ise koyudur.
Dil iltihabı

Tıp dilinde Glossit denilen bu iltihaplanmanın nedeni, çürük dişler, dişeti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık haline getirmiş olmaktır.İhmal etmemek gerekir. Çünkü dil kanseri veye dil ülseri belirtisi de olabilir. Mutlaka doktora başvurmak gerekir.Yapılacak ilk iş, sigarayı bırakmak, çürük dişleri tedavi ettirmek, ve kötü alışkanlıkları terk etmektir.
Dil ülseri

Dilde görülen; etrafı kırmızı, içi su dolu küçük kabarcıklar, dil ülserinin belirtisi olabilir. Derin ve sert kenarlı dil yaralarında, mutlaka doktora başvurmak gerekir. Diğer dil yaraları, hazımsızlık veya gripten kaynaklanabilir.
Dilatasyon

Bir atardamar ya da göz bebeği gibi bir organ ya da kanalın genişlemesi ya da açılması.
Dildo

Suni penis.
Dopa (3,4-dihidroksifenilalanin)

Tirozinaz enziminin etkisiyle fenilalaninin yükseltgen-mesi sonucu oluşan kimyasal madde.
Direkt bilirubin

Karaciğer, retikülo-endotelyal sistemdeki (RES) hücrelerden gelen bilirubini gliküronik asitle birleştirerek suda kolay eriyebilen ve kolay atılan bir bileşiğe dönüştürür.
Dölyatağı ekleri iltihabı

adneksit
Depilasyon

Kılların çıkartılması işlemi.
Deri iltihabı

Çoğunlukla kullanılan sabun, deterjan, boyalar ve bazı bitkilerin neden olduğu bu hastalığa tıp dilinde Dermatit denir.Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan şeyi belirleyip, onu terk etmekle başlanır.
Deri iltihabı

Çoğunlukla kullanılan sabun, deterjan, boyalar ve bazı bitkilerin neden olduğu bu hastalığa tıp dilinde Dermatit denir.

Tedaviye deride iltihaplanmaya sebep olan şeyi belirleyip, onu terk etmekle başlanır.

Derinlil sarhoşluğu

Sıkıştıılnıış basınçlı hava tüpleriyle derine dalan dalgıçlarda ortaya çıkan, alkol sarhoşluğuna benzer zihinsel bulamdık ve öfori (aşın keyifliük) durumu.
Düzeltilmiş yaş

Prematüre bebeklerin büyüme ve gelişmelerinin değerlendirilmesi ile ek besinlerin başlanmasında ?düzeltilmiş yaş? kullanılır. Özellikle bebeğin gelişmesinin izlenmesinde ?düzeltilmiş yaş?, bebek 2-2.5 yaşına kadar kullanılmalıdır. ?Düzeltilmiş yaş? bebeğin doğumundan itibaren geçen süreden (takvim yaşından), beklenen doğum tarihinden (zamanından) ne kadar önce doğduğunu gösteren sürenin çıkarılmasıyla bulunur. Örneğin 34 haftalık doğan bir bebeğin doğumundan 2 ay (8 hafta) geçmişse (yani takvim yaşı 2 ay ise), ?düzeltilmiş yaşı? 8 hafta ? 6 hafta = 2 haftadır.
Eau de toılette

 Konsantrasyonu daha düşük olan koku.
Eozinofil

Bağışıklık yanıtlannda önemli rol oynayan akyuvar türü. Astımda ve diğer alerjik reaksiyonlarda artar.
Edinilmiş özellikler

Kalıtımla taşınmayan, çevre ve eğitime bağlı etkenlerle ya da çalışma, yaşanan deneyimler ve yaşam biçimine bağlı olarak ortaya çıkan tüm biçimsel, fizyolojik ya da davranışsal özellikler.
Elle ilişki

Bir eşin cinsel organlarına öbür eşin elle temas etmesi.
Eozinofili

Kanda eozinofil akyuvarlann normalden (yüzde 1-4) fazla miktarda bulunması.
Efeminasyon (kadımılaşma)

Erkekte vücut görünümünün değiştiği patolojik durum.
Epîkondil

Uyluk ve üstkol kemiğinde bulunan yumrumsu çıkıntı.
Emilim bozukluğu sendromu

Belirli besinlerin emilim yetersizliğiyle ortaya çıkan bozukluk.
Epilasyon

Epilasyon,kelime anlamı ile istenmeyen tüylerden kurtulma olarak tanımlanır.

İstenmeyen tüylerden kurtulma çabası, geçmişi eski Mısır a kadar uzanan bir tarihe sahiptir.Bu tarihi süreç içersinde geleneksel ağdadan, son teknoloji ürünü lazer epilasyon a kadar çok çeşitli ürün ve yöntemler bulunmaktadır.Bu yöntemler içinde en güncel ve etkileyeci görünen lazer epilasyon,istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmada büyük bir umut kaynağı olarak lanse edilmektedir

Lazer Epilasyon

Lazer Epilasyon İstenmeyen tüylerden kurtulmanın en hızlı ve en sağlıklı yoludur. Lazer epilasyon' da kullanılan lazer ışığının dalga boyu melanin pigmenti tarafından emilme özelliğine sahiptir. Soğutma sistemli lazer tekniği ile yapılan lazer epilasyon ile lazer ısısı cilde zarar vermeden doğrudan kıl kökünü yok eden ısıya dönüşür.

Lazer Epilasyon Cihazlarının farkları ve üstünlükleri nelerdir?  

Alexandrite lazer: Türk insanı genellikle çok koyu olmayan ten rengine ve koyu renk kıl yapısına sahiptir, bu nedenle alexandrite lazer epilasyon için en uygun yapıdadır. Alexandrite lazer derindeki kıl köküne dek ulaşarak kalıcı sonuç sağlar ve bu başarıyı sağlarken kalıcı yanık sorununa yol açmaz. Cihaz cilde 3 santimden atış yaptığından hijyen açısından sorun yaşanmaz.

NdYag lazer: Bazı merkezlerin lazer epilasyon bronz ciltte yazın dahi uygulanabilir diye tanıtım yaptığı NdYag lazer yüzeysel etki yaptığından derindeki köklere etki etmemekte, seans sayısı çok artmakta, kalıcı epilasyon başarısı düşmektedir. NdYag lazer fazla acı hissi verdiğinden lazer epilasyon tedavisinin yarım kalma ihtimali yüksektir. NdYag kullanımında bir diğer risk ise bu lazer ile ciddi ve kalıcı iz bırakan yanık olma ihtimalinin mevcut olmasıdır.

Işık bazlı sistemler: (IPL, Mavi Işık, Fotoepilasyon vs.) Bunlar gerçek lazer epilasyon değillerdir, sadece yoğunlaştırılmış ışık sistemleridir. Bu yöntemler derindeki köklere ulaşıp kıl kökünü tahrip gücüne sahip olmadıklarından daha ziyade bir modern ağda yöntemi olarak kabul edilir ve geçici etki gösterirler. Uygulama sırasında cihaz cilde temas ettiğinden hijyen açısından sorun olabilir. Vücut kıllarından kalıcı olarak bu yöntemler ile kurtulamazsınız.

Diode lazer: Diyot lazerler sadece ince, zayıf kıllarda başarılıdır, yüz kıllarında olumlu sonuçlar verebilmektedir. Kalın ve kökleri daha derinde olan vücut kılları için Lazer Epilasyon 'da önerilmez, sadece yüzünüzde ince ve açık renkli tüyler için tercih edebilirsiniz. Lazer epilasyon Uygulamada cihaz cilde temas ettiğinden hijyen açısından sorun olabilir.

Radio Frequency (RF): Radyo frekans dalgalarıdır, lazer değildir. Açık renkli, beyaz, sarı kılları yok edeceği iddia edilmekteyse de tarafsız çalışmalarda sadece kıl köklerinde geçici nem azalması sağladığı, zamanla kılın tekrar eski haline geldiği saptanmıştır.
Bazı cihazlar bu RF’ye (Radyo Frekans) ek olarak IPL veya Diode lazer epilasyon sistemlerini de birlikte kullanır.

(Referans: Pers. Comm. Nov. 2006, Larry Kunze, M.E., President of Rocky Mountain Laser College, Inc, state certified medical laser professor)

Lazer epilasyon uygulamasında gerekenler

  • Kıl oluşumunda gerekli olgunlaşma evresinin tamamlaması beklenmelidir.
  • Vücut bölgeleri için ikişer ay ara ile ortalama 4-6 seans, yüz bölgesindeki daha ince kıllar için birer ay ara ile ortalama 6-12 seans gerekecektir. Bu seans sayıları kıl yapısına göre kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir.
  • Alexandrite lazer epilasyon sisteminden etkilenerek haraplanan kıl köklerinin daha sonraki yıllarda kıl üretmesi mümkün değildir.
  • Tıbbi gerçeklere göre ve etik lazer epilasyon uygulaması yapılmalıdır; ticari amaçlı kısa aralıklarla seans uygulaması yapılmamalı, gerçekleşmeyecek sonuçlar vaat edilerek ve sözde garantiler ile yanıltılmamalısınız...
  • Etkin dozda epilasyon uygulaması yapılmalı, düşük lazer epilasyon dozları uygulanarak seans sayısının arttırılması gibi ticari yaklaşımlarda bulunulmamalıdır.

CYNOSURE Apogee 5500 Elite lazer epilasyon sistemi ile gelişmiş ayar mekanizmaları sayesinde
en etkili ve güvenli doz seçilebilir, havalı soğutma sistemi ile acısız, hızlı ve konforlu epilasyon sağlanır. 

Lazer epilasyon sağlık açısından zarar verebilir mi?   
 
Hayır. Çünkü Lazer non-iyonize (iyonize olmayan) enerjidir. Bu da hücre mutasyonunu etkilemediğinin göstergesidir. Lazer Epilasyon 'da kullanılan tüm lazer tipleri yalnızca kıl foliküllerini (kılın kök hücrelerini ) hedefler.
   
Kaç lazer epilasyon seansı uygulanması gerekir ?
   
Lazer ışığı anajen (aktif) aşamadaki kıl köklerini etkilemektedir. Bütün kökler aynı anda aktif olmazlar. Dolayısıyla telojen (pasif) kökler, aktif hale geldiklerinde bunlara da uygulama gerekecektir. Kalıcı bir çözüm, ancak birkaç lazer epilasyon seansından sonra elde edilir. Kılların kalınlığı ve yoğunluğu her vücutta farklı olduğu için kesin bir seans sayısı vermek mümkün değildir, kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye değişmektedir. Ortalama olarak çoğunlukla 4-6 lazer epilasyon seansı yeterli olmaktadır. Lazer epilasyon uygulamasında cilt tipine göre doz seçimi yapılır. Bu sayede kıl köklerine etki edecek ama cilde zarar vermeyecek güçte çalışılarak en kısa sürede tedavinin bitirilmesi amaçlanır. Herkesin vücut yapısı ve hormonal seviyeleri, cilt tipi farklı olduğu için lazer epilasyonda sonuca ulaşmak için gereken süre kişiden kişiye değişir. Seanslar kılları anajen (büyüme) safhasında yakalamaya uygun sürelerde tekrarlanır.
 

Epilepsi

Sara
Eğilim

Psikolojide ruhsal enerjinin bîr amaca yönelmesi.
Epilepsi

Sara
Epileptik eşdeğerler

Karmaşık belirtili kısmi sara nöbetlerinin bazı biçimlerini tanımlamak için kullanılan terim.
Eklampsi

İlerlemiş gebeliklerde veya doğumdan hemen sonra yüksek kan basıncı, ödem ve idrarda protein yükselmesi ile karekterize nöbetler ve önlem alınmazsa bilincin kaybolması hali.
Eklem hipermobilitesi

Eklemin hareket yeteneğinin artması; jeneralize (genel) eklem gevşekliği ise genetik olarak aktarılan bir bağ dokusu hastalığıdır
Eklem iltihabı

artrit
Ergenlik sivilceleri

Ergenlik yaşındakilerin yüz, omuz, sırt ve karınlarında görülürler. Siyah noktalar, beyaz benekler, kırmızı veya mor lekeler halindedirler. İçleri cerahat dolu bu sivilcelere; akne de denir. nedeni; yağ bezlerinin tıkanmış olmasıdır. Ergenlik sivilceleri kendiliğinden kaybolur. Sıkmamak, oynamamak gerekir. Tedavinin ilk şartı sabırdır. Yüzü günde 3-4 kere kükürtlü sabunla yıkamakta fayda vardır. Bu arada baharatlı yiyecekleri ve çikolatayı terketmek gerekir.
Eksipiyan (ilaç katkı maddesi)

İlaçların verilmesinde ya da uygulanmasında kullanılan ve ilaçlara biçim ve daha fazla dayamklık vermeye yarayan maddeler.
Erişkinde Şaşılık

Erişkinde şaşılık

    Erişkinlerin %1'inde şaşılık görülebilmektedir. Bunların çoğu çocukluktan beri bulunan şaşılık vakalarıdır. Eğer erişkin bir kişide şaşılık meydana geldiyse diyabet, tiroit hastalığı, myestania gravis, beyin tümörleri yada felçler araştırılmalıdır.

Belirtiler

    Çocukluktan beri şaşılık bulunuyorsa çok az belirti bulunabilmektedir. Ancak ileri yaşlarda oluşursa şaşılık en sık görülen belirti çift görme olacaktır.Bazı erişkinlerde gözde ağrı, baş ağrısı, başı sürekli eğik tutmak gibi belirtiler bulunabilir. Dışa bakış bulunan çocuk ve erişkinler güneş ışığının altında tek gözlerini kapatmayı tercih ederler.

    Çocukların aksine erişkinler yanlış yöne bakan gözden gelen görüntüyü yok sayamazlar ve bu çift görmeye neden olur. Bunun tedavisi tek gözün kapatılması yada gözlerin tekrar ameliyatla doğru pozisyona getirilmesiyle sağlanır.

Tedavi

Göz egzersizleri: Konverjans yetmezliği adı verilen okuma yada çalışırken gözün yeterli çalışmaması gibi özel durumların tedavisinde kullanılır.

Prizmalı gözlükler: Küçük kaymaların tedavisinde kullanılır. Çift görmenin azalmasını sağlar.

Enjeksiyon: Bir kaç ay boyunca enjekte edildiği kası felç eden bir ilacın kullanılması esasına dayanır. Seçilmiş vakalarda faydalı olan bir yöntemdir.

Ameliyat: Her yaşta en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Uyumlu olan vakalarda lokal anesteziyle yapılabilmektedir. Ameliyat kozmetik nedenle, çift görmenin azaltılması, gözlerin birlikte kullanılmasının sağlanması, gözlerdeki ağrının azaltılması amacıyla yağılabilmektedir. Ancak her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatlarında riskleri mevcuttur.
 

Enflamasyon (iltihap, yangı)

dokularında çeşitli uyanlara yanıt olarak ortaya çıkabilen patolojik süreç;
Etenenin ayrılması

Doğum sonucunda dölüte ait bağlantıların (etene, gö-bekbağı, amniyon kesesi) dışarıya çıkması.
Etkilenîm (ünprinting)

Hayvan türlerine özgü Özel öğrenme biçimi.
Fibril

Telcik. (miyofibril=kas telciği; nörofibril=sinir telciği)
Fibrilasyon

Kalp kasının tireşimler şeklinde ya da kontrolsüz kasılmaları, kalp atımının düzensiz olmasına yol açar.
Flüor profîlaksisi

Koruyucu flüor tedavisi.
Familyal

Irsi, kalıtsal, herediter.
Fannakoterapi

ilaçlarla yapılan tedavi, İlaç dışında fizik, diyet, cerrahi ve psikolojik tedavi yöntemleri vardır.
Farmakofili (farmakomani)

Tedavi açısından gerekli olmayan ilaçlan alma eğilimi.
Farmakoloji

İlaçları ve ilaçların canlı organizmalar üzerinde etkilerinhi inceleyen bilim dalı.
Fasciculııs gracillis

Goll demeti
Fick ilkesi

Kandaki bir maddenin miktarının bir organdan geçerken artması ya da azalması durumunda, organdan geçen kan akımının hesaplanmasını sağlayan İlke.
Fil Hastalığı

Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir.

Fil hastalığı

Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir.
Fosforilasyon

ATP üretimi.
Filaria

Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit. Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur.
Fosforilaz

Glikojen ile organik olmayan (inorganik) fosfattan glikoz I-fosfat oluşumunu sağlayan enzim.
Filarya

Balıklar dışındaki bütün omurgalılarda asalak yaşayan Nemaîoda (ipliksolucanlar) sınıfının
Fosil

Milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların korunarak bu güne kadar gelmiş kalıntıları.
Filebit

Toplardamar duvarının iltihaplaşması
Filogenetik sıflandırma

Canlıların akrabalık derecelerine göre sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma.
Filotaksis

Gövde ekseni üzerinde yaprakların diziliş şekli.
Filtre

Akışkan olan sıvı yada gazı süzmeye yarayan gözenekli madde. Akışkandaki asıltı, çamursu ya da katı maddeleri ayırmaya yarar.
Febril

Ateşli, hummalı.
Fenilketonuri

Kalıtım yoluyla geçen zeka ve gelişim geriliiği yapan bir metobolizma hastalığıdır.
Fertil

Gelişme yeteneği olan, doğurabilen.
Fertilite

Doğurma yeteneği, verimlilik.
Fertilizasyon

Döllenme. Embriyo oluşumu için spermin yumurtayı delmesi ve genetik materyalin birleşmesidir.
Flebotromboz

iltihap dışı nedenlerle toplardamarların içinde kan pıhtısı (trombus) oluşmasıyla ortaya çıkan bozukluk.
Gerantofiliya

Bir erkeğin, yaşlı bir kadınla cinsel ilişkiye girmeyi tercih etmesi.
Gonilit

Dizle ilgili yapılardaki iltihaplı hastalık.
Gerontofîli

Psikolojide, yaşlı kişilere karşı cinsel istek duyma.
Gamma glütamil-transferaz (ganuna-gt)

Glütamik asilin bir peptitten öbürüne taşınmasını sağlayan enzim.
Gingko biloba

 Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar.
Göz iltihabı

Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir. Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde konjonktivit denir. Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür.Gözde sulanma; kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır. Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker.
Göz İltihabı

Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir. Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde konjonktivit denir. Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür. Gözde sulanma; kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır. Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker.

Gözbebekleri iltihabı

Gözbebekleri iltihabı

Gözi iltihabı

Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar. Tıp dilinde blefarit denir

Gözkapağı iltihabı

Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar. Tıp dilinde blefarit denir.
Gözyaşı salgılanması

Gözyaşı bezlerinden gözyaşının salgılanması.
Glomeriilonefrit

Çeşitli türden iltihaplı böbrek hastalıklarının genel adı.
Gebelik (hamilelik)

Dişide yumurtanın döllenmesiyle başlayıp dölütün doğmasıyla sonuçlanan süreç.
Glomerül filtrasyonu

Böbrek glomerüllerinden Bowman boşluğuna su ve çeşitli maddelerin süzülme işlemi.
Etenenin ayrılması

Etkilenîm (ünprinting)

Hayvan türlerine özgü Özel öğrenme biçimi.
Fibril

Telcik. (miyofibril=kas telciği; nörofibril=sinir telciği)
Fibrilasyon

Kalp kasının tireşimler şeklinde ya da kontrolsüz kasılmaları, kalp atımının düzensiz olmasına yol açar.
Flüor profîlaksisi

Koruyucu flüor tedavisi.
Familyal

Irsi, kalıtsal, herediter.
Fannakoterapi

ilaçlarla yapılan tedavi, İlaç dışında fizik, diyet, cerrahi ve psikolojik tedavi yöntemleri vardır.
Farmakofili (farmakomani)

Tedavi açısından gerekli olmayan ilaçlan alma eğilimi.
Farmakoloji

İlaçları ve ilaçların canlı organizmalar üzerinde etkilerinhi inceleyen bilim dalı.
Fasciculııs gracillis

Goll demeti
Fick ilkesi

Kandaki bir maddenin miktarının bir organdan geçerken artması ya da azalması durumunda, organdan geçen kan akımının hesaplanmasını sağlayan İlke.
Fil Hastalığı

Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir.

Fil hastalığı

Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir.
Fosforilasyon

ATP üretimi.
Filaria

Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit. Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur.
Fosforilaz

Glikojen ile organik olmayan (inorganik) fosfattan glikoz I-fosfat oluşumunu sağlayan enzim.
Filarya

Balıklar dışındaki bütün omurgalılarda asalak yaşayan Nemaîoda (ipliksolucanlar) sınıfının
Fosil

Milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların korunarak bu güne kadar gelmiş kalıntıları.
Filebit

Toplardamar duvarının iltihaplaşması
Filogenetik sıflandırma

Canlıların akrabalık derecelerine göre sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma.
Filotaksis

Gövde ekseni üzerinde yaprakların diziliş şekli.
Filtre

Akışkan olan sıvı yada gazı süzmeye yarayan gözenekli madde. Akışkandaki asıltı, çamursu ya da katı maddeleri ayırmaya yarar.
Febril

Ateşli, hummalı.
Fenilketonuri

Kalıtım yoluyla geçen zeka ve gelişim geriliiği yapan bir metobolizma hastalığıdır.
Fertil

Gelişme yeteneği olan, doğurabilen.
Fertilite

Doğurma yeteneği, verimlilik.
Fertilizasyon

Döllenme. Embriyo oluşumu için spermin yumurtayı delmesi ve genetik materyalin birleşmesidir.
Flebotromboz

iltihap dışı nedenlerle toplardamarların içinde kan pıhtısı (trombus) oluşmasıyla ortaya çıkan bozukluk.
Gerantofiliya

Bir erkeğin, yaşlı bir kadınla cinsel ilişkiye girmeyi tercih etmesi.
Gonilit

Dizle ilgili yapılardaki iltihaplı hastalık.
Gerontofîli

Psikolojide, yaşlı kişilere karşı cinsel istek duyma.
Gamma glütamil-transferaz (ganuna-gt)

Glütamik asilin bir peptitten öbürüne taşınmasını sağlayan enzim.
Gingko biloba

 Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar.
Göz iltihabı

Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir. Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde konjonktivit denir. Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür.Gözde sulanma; kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır. Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker.
Göz İltihabı

Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir. Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde konjonktivit denir. Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür. Gözde sulanma; kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır. Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker.

Gözbebekleri iltihabı

Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar. Bazen; şeker hastalığı, burun hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür.Tıp dilinde iritis denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir.Hasta, ışığa fazla bakamaz. Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede şiddetli ağrılar vardır. Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür. Göze dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı görülür.
Gözbebekleri iltihabı

Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar. Bazen; şeker hastalığı, burun hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür.

Tıp dilinde iritis denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir.
Hasta, ışığa fazla bakamaz. Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede şiddetli ağrılar vardır.

Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür. Göze dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı görülür

Gözi iltihabı

Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar. Tıp dilinde blefarit denir

Gözkapağı iltihabı

Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar. Tıp dilinde blefarit denir.
Gözyaşı salgılanması

Gözyaşı bezlerinden gözyaşının salgılanması.
Glomeriilonefrit

Çeşitli türden iltihaplı böbrek hastalıklarının genel adı.
Gebelik (hamilelik)

Dişide yumurtanın döllenmesiyle başlayıp dölütün doğmasıyla sonuçlanan süreç.
Glomerül filtrasyonu

Böbrek glomerüllerinden Bowman boşluğuna su ve çeşitli maddelerin süzülme işlemi.
Glossofaringeal sinir (dil-yutak siniri)

IX. kafa çifti.
Glossospazm (dil spazmı)

Dil kaslarının istemsiz kasılmalanyla beliren durum.
Gen ailesi

Benzer ürünler veren ve birbiriyle yakından ilintili genlerin meydana getirdiği grup.
Goll çekirdeği (nucleus gracilis)

Soğanilikte Fasciculus gracilis denen sinir liflerinin son bulduğu sinir hücreleri topluluğu.
Goll demeti (fasciculus gracilis)

Omuriliğin arka kordonunun iç bölümünde yer alan sinir lifleri demeti.
Gerantofili

Kendisinden yaşça büyük kişilerle cinsel ilişkiye girme eylemi.
Glossospazm (dil spazmı)

Dil kaslarının istemsiz kasılmalanyla beliren durum.
Gen ailesi

Benzer ürünler veren ve birbiriyle yakından ilintili genlerin meydana getirdiği grup.
Goll çekirdeği (nucleus gracilis)

Soğanilikte Fasciculus gracilis denen sinir liflerinin son bulduğu sinir hücreleri topluluğu.
Goll demeti (fasciculus gracilis)

Omuriliğin arka kordonunun iç bölümünde yer alan sinir lifleri demeti.
Gerantofili

Kendisinden yaşça büyük kişilerle cinsel ilişkiye girme eylemi.
Hepatik sarılık

Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır. Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır. Belirtileri, yavaş yavaş görülür. Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır. En çok görülen sarılık çeşidi budur.
Hamilelik maskesi

 Alın, çene ve ağız çevresinde aşırı pigmentasyon nedeniyle oluşan kahverengi lekeler. Genellikle hamileliğin 4. ila 5.ayları arasında görüldüğü için bu adı almış.
Hansen basili

Cüzam hastalığının etkeni Mycobacterium leprae'nin yaygın olarak kullanılan adı.
Hermafroditizm (erdişilik)

Aynı kişide erkek ve kadın cinsel organlarının bir arada bulunması.
Hipoglossus siniri (dilaltı siniri)

XII. kafa çifti (dilaltı siniri) dilin iç ve dış kaslannı hareket ettiren sinirdir.
Hırıltılı solunum

Akciğerlerde duyulan gürültülü solunum.
Hipoşili

Mide mukozasının yetersiz çalışmasına bağh olarak mide suyunda pepsin ve hidroklorik asit azlığı.
Hiler

Hilus'a ait. Örneğin, Hiler Lenf Adenopati denildiği zaman Hilus'a komşu lenf bezlerinde büyüme anlaşılır.
Hilus

Organlarda büyük damar ve sinirlerin, akciğerlerde solunum yollarının giriş kapısı.
Hemilaminektomi

Bİr omurun sol ya da sağ yapraksı çıkıntısının (lamina) cerrahi girişimle çıkanlması.
Hiyoit kemiği (dil kemiği)

Ortada boynun ön bölümünde yer alan, tek, simetrik, at nalı biçiminde kemik.
Hemodilüsyon

Organizmada aşın su tutulması ya da sıvı alımı sonucu kanın sıvı bölümünün hacminin artması
Hemofil

Kanın normal sürede pıhtılaşmaması şeklinde kendini gösteren, erkeklere has bir çeşit kan hastalığıdır. Halk arasında kanama hastalığı denir. Irsi bir hastalıktır. Doktor tedavisi gerekir.

Bu hastalığa tutulanların; az su içmeleri ve limon, portakal, kiraz veya ahududu yemeleri tavsiye edilir. Ayrıca vücudun herhangi bir yerinde kanamaya neden olabilecek davranışlardan da kaçınmaları gerekir

Hemofili

Hemofili çoğunlukla genetik geçiş gösteren , vücutta kanın pıhtılaşma sisteminde rol alan ve pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan proteinlerin eksikliği veya yokluğu nedeniyle ortaya çıkan ve pıhtılaşma bozukluğu yaratan nesilden nesile geçen kalıtsal bir kan hastalığıdır       

Kanın vücutta dolaşmasını sağlayan kan damarları venler, arterler ve kılcal damarlardan oluşur. Bu da damarlardan herhangi bir tanesinde hasar meydana gelmesi durumunda iç kanama meydana gelir. Normal şartlarda kan damarı hasar gördükten hemen sonra travmanın damar üzerine etkisiyle damar duvarı kasılır ve "Trombosit" adı verilen kan hücreleri devreye girerek hasarlı bölgede "Trombosit Tıkacı" adı verilen geçici bir tıkaç oluşturur. Damardaki yırtılma küçükse, bu tıkaç kan kaybını tek başına durdurabilir, fakat delik büyükse kanamayı durdurmak için Trombosit tıkacına ek olarak kanın pıhtılaşması da gerekmektedir. Bu aşamada, pıhtılaşma faktörlerine ihtiyaç vardır. Pıhtılaşma faktörlerinin devreye girmesiyle oluşan Fibrin İplikçikleri, Trombositleri, kan hücrelerini ve plazmayı da içine alarak kan pıhtısını oluşturur.

Hemofili'de ise yeterince güçlü bir kan pıhtısı oluşamamaktadır. Bu nedenle bir Hemofili hastasında vücut içi veya vücut dışı ciddi bir travma meydana gelirse, hastaya genellikle pıhtılaşmanın sağlanması için tıbbi müdahale gerekir. Hemofili hastalarının kanamaları normal bir insandan daha hızlı kanamaz, fakat kan kaybının süresi uzundur. Hemofili erkeklerde görülen ciddi bir kan hastalığıdır.Türkiye’de 4000 Hemofili hastası vardır ve her yıl bu sayıya 100 kişi daha eklenmektedir.

Hemofili Tedavisi

Hemofili hastalarında meydana gelen kanamalar, olmayan faktörün yerine konması ile durdurulabilir. Bunun için iki çeşit faktör üretilmektedir:

Plazma kaynaklı faktörler: insanlardan toplanan kanlar bir havuzda toplanır, faktörler ayrıştırılır, viral inaktivasyondan (kan içinde olabilecek viruslar temizlenir) geçer ve paketlenir. Bu ürünler her ne kadar viral inaktivasyon yöntemlerinden geçmekteyse de insandan insana bulaşabilecek bir takım virusları taşıma riski vardır.

Rekombinat DNA teknolojisi ile elde edilen faktörler: insülinin üretimi gibidir. Bir vektör kullanılarak faktör elde edilmektedir. İçinde insana ait herhangi bir madde olmadığı için hastalık bulaştırma riski yoktur. Ürünümüz bu yolla elde edilir.   
 

Hemolitik sarılık

Kandaki alyuvarların tahrip olması sonucu safra, kana karışır. Hastanın idrar rengi normal, büyük tuvaleti ise koyudur.
Ileitis

İnce bağırsağın iltihaplanmasıdır. Hastada, karın ağrısı ve ishal görülür. Buna Crohn hastalığı da denir

Ileitis

İnce bağırsağın iltihaplanmasıdır. Hastada, karın ağrısı ve ishal görülür. Buna Crohn hastalığı da denir.
İçilebilir kılma işlemleri

Sağlanan suyun içilebilir hale gelmesi İçin yapılması gereken işlerin tümü.
İntramüsküler (im)

İlacın kas dokusu içine yapılması.
İntratekal (it)

İlacın direkt olarak belden özel iğnelerle bel suyuna verilmesi.
İntravenöz (iv)

İlacın damara direkt verilmesi.
İmmünoprofilaksi

Bağışıklarım yoluyla vücudu enfeksiyon hastalıklarından koruma tekniği.
İdrar torbası iltihabı

İdrar torbasının (mesanenin) bakteri ve virüsler tarafından iltihaplandırılması sonucu ortaya çıkan bu hastalığa, tıp dilinde sistit denir. Hastanın karın bölgesinin alt kısmında ve bacak aralarında ağrı vardır. Sık sık idrar yapmak ihtiyacı hisseder. İdrar yaptıktan sonra da mesanede veya penisin ucunda şiddetli ağrı hissedilir. Bazı durumlarda idrar yollarında yanma ve kanlı idrar da görülür.Ağrıları dindirmek için, karına sıcak su torbası konur.
İdrar Torbası İltihabı

İdrar torbasının (mesanenin) bakteri ve virüsler tarafından iltihaplandırılması sonucu ortaya çıkan bu hastalığa, tıp dilinde sistit denir. Hastanın karın bölgesinin alt kısmında ve bacak aralarında ağrı vardır.

Sık sık idrar yapmak ihtiyacı hisseder. İdrar yaptıktan sonra da mesanede veya penisin ucunda şiddetli ağrı hissedilir. Bazı durumlarda idrar yollarında yanma ve kanlı idrar da görülür. Ağrıları dindirmek için, karına sıcak su torbası konur.

İn vitro fertilizasyon ? embriyo transferi

Yumurta ve spermin insan vücudu dışarısında laboratuar ortamında bir araya getirilmesi ve döllenme sağlanması, daha sonrada fertilize olup gelişen embriyoların rahime yerleştirilmesi işlemidir.
İnatçılık

Bir amaç ya da tutum konusunda katı davranma; bazen olumlu anlamda, kararlılık karşılığı olarak da kullanılır.
İdrar Yolları İltihabı

İdrar torbası iltihabı; idrar yolları taşı, belsoğukluğu veya eklem hastalıklarının neden olduğu bir hastalıktır. Çok içki içenlerde görülür.

İdrar yollarında acıma hissedilir. Tedaviye yardımcı olmak için bol miktarda su içilir, sıcak banyolar yapılır.

İdrar Yolları İltihabı

İdrar torbası iltihabı; idrar yolları taşı, belsoğukluğu veya eklem hastalıklarının neden olduğu bir hastalıktır. Çok içki içenlerde görülür.

İdrar yollarında acıma hissedilir. Tedaviye yardımcı olmak için bol miktarda su içilir, sıcak banyolar yapılır.

İndoksil

Proteinlerin yapısındaki bir aminoasit olan triptofamn metabolizması sonucu oluşan bileşik
İritabilite

Karakterin kararsız, dayanıksız, değişken olması durumu.
İdrarda verem basili aranması

İdraryolları iltihabı

İdrar torbası iltihabı; idrar yolları taşı, belsoğukluğu veya eklem hastalıklarının neden olduğu bir hastalıktır. Çok içki içenlerde görülür. İdrar yollarında acıma hissedilir.Tedaviye yardımcı olmak için bol miktarda su içilir, sıcak banyolar yapılır.
İnfantilizm

Bedensel büyüme ve ruhsal gelişme açısından geri kalmanın yol açtığı patolojik durum.
İğdiş edilme korkusu

Erkek çocukta fallik dönemde ortaya çıkan ve asılmazsa çok çeşitli psikolojik bozukluklara yol açan erkeklik organını yitirme korkusu.
İsilik

Terledikten sonra derinin üzerinde görülen kızarıklılara halk arasında isilik denir. Tıp dilinde ise miliare denir.

İnfertilite

Çiftlerin bir yıllık düzenli, korunma olmaksızın cinsel birliktelikleri sonucu, gebelik oluşmaması ya da oluşan gebeliğin taşınamamasıdır.
İsilik

Terledikten sonra derinin üzerinde görülen kızarıklılara halk arasında isilik denir. Tıp dilinde ise miliare denir.
İnfiltrasyon

Patoloji biliminde bir dokuda ya da organda normal koşullarda bulunmaması gereken hücrelere rastlanması.
İki cinslilik

hermafroditizm
İnflamasyon (iltihap)

Canlı dokunun hasara verdiği yanıt; inflamasyonlu bir alanda kan akımı artar, bunun sonucunda ısı artışı ve kızarıklık oluşur; doku içine sıvı ve hücre sızması şişmeye neden olur. İnflamatuvar reaksiyonların çoğu hasara karşı verilen kısa süreli yanıtlardır, fakat bazı hastalıklarda inflamasyon kalıcıdır (kronik) ve anormaldir.
İlaç sinerjizmi

Birlikte kullanılma durumunda, bazı İlaçların etkilerinin güçlenmesi.
İlaçlar

Canlının kimyasal, fiziksel ya da fizikofcimyasal özellikleri temelinde işlevsel değişiklikler yapabilen doğal ya da yapay maddeler.
İleit

İncebağırsağın ileum bölümünü ilgilendiren iltihabi süreç.
İleitis

İnce bağırsağın iltihaplanmasıdır. Hastada, karın ağrısı ve ishal görülür. Buna Crohn hastalığı da denir

İleoileostomi

încebağırsağın son bölümü olan ileumun bir engel nedeniyle tıkandığı ya da bir bölümünün çıkarıldığı durumlarda incebağırsak kanalına bütünlüğünü kazandırmak amacıyla uygulanan cerrahi girişim
İleokolostomi

İleum (incebağırsağın son bölümü) ile kalınbağırsak arasında yeni bir bağlantı yolu oluşturmak amacıyla uygulanan cerrahi girişim.
İleostomi

İleumun (incebağırsağın son bölümü) vücudun dış yüzüne açılmasını amaçlayan cerrahi girişim
İşlevselcilik

Uyarılmış davranışlarla bunlann yöneldiği hedefler arasındaki ilişkilerin incelenmesine ağırlık veren psikolojik çözümleme modeli, îşlevselciliğe göre her davranışın bir İşlevi vardır;
İletişim

İki ya da daha fazla kişi arasında ortaya çıkan sözel ya da sözel olmayan bilgi alışverişi.
İleum

İnce barsağın son bölümü.
İleus

Barsak tıkanması.
İleus (bağırsak tıkanması)

Bağırsak içeriğinin sindirim kanalı boyunca hareketinin tam ve sürekli olarak durması.
İliyopsoas kası

Kann boşluğunda, bel-böğür bölgesinde yer alan kas. İki bölümden oluşur.
İtis

İltihap anlamındaki son ek.
İlk Yardım

Hasta yada yaralı kişiye, hastalanması veya yaralanmasından hemen sonra doktor gelinceye kadar hayatını kurtarmak için zamanında ve yerinde yapılan yardıma denir.

Önemi : Yaşamı boyunca insan ilk yardımı gerektiren durumlarla her zaman karşılaşabilir. Zamanında yapılacak basit ve etkili bir ilk yardımla hasta veya yarılının hayatı kurtarılabilir.

Kaza ve ani hastalıklarda, hasta yada yaralının doktora veya hastaneye sağ olarak götürülebilmesi, bilinçli ilk yardımın anında yapılmış olmasına bağlıdır.

Bilinci kapalı olan kişiye ilk yardım

Altın Kural  : Koma pozisyonu yapılabilmesi için kazazedenin ;  NABIZI OLMALIDIR , SOLUNUMU OLMALIDIR .
Sesli ve ağrılı uyaranla bilincin kapalı olduğuna karar verilmeli
Kendi kendine solunum yaptığı gözlenmeli
Nabız kontrolu ile kalbin çalıştığı belirlenmeli
Ortam koşulları dikkate alınarak kazazedenin hangi tarafa döndürüleceğine karar verilmeli ve o tarafa geçerek diz çökülmeli
Kazazedenin karşı taraftaki kolu gövdesinin üzerine konulmalı
Kazazedenin yakın tarafındaki kolu gövdesinin altına yerleştirilmeli
Kazazedenin karşı taraftaki bacağı yakın taraftaki bacağının üzerine konulmalı
Bir el ile kazazedenin karşı omuzundan diğer el ile de karşı kalçasından kavrayarak yavaşça tek hareketle kendine doğru çevirmeli
Kazazede yan yatar pozisyonda iken üstteki bacağını kalça ve dizden bükerek öne doğru destek yapmalı
Üsteki kolu öne getirerek elini kazazedenin yanağının altına yerleştirmeli
Alttaki kol arkaya doğru çıkarılarak destek yapılmalı
Kazazedenin başı hafifçe aşağıya doğru eğilmeli
Tıbbi yardım gelinceye kadar yan pozisyonu korunmalı
Aralıklarla (3-5 dakika bir) solunum ve nabız kontrol edilmeli

Burun Kanamasının Durdurulması

Telaş ve endişe etmemesi söylenerek hasta sakinleştirilmeli
İki taraftan burun kanatlarına baskı yapılmalı ya da hastanın kendisinin yapması sağlanmalı
Hasta oturtulup öne doğru hafif eğilmiş pozisyonda tutulmalı
Beş dakika sonunda kanama durmamışsa tıbbi yardım istenmeli

Dış Kalp Masajı ve Suni Solunumu Birlikte Uygulama

      Bu uygulamayı hem bir kişi , hem de iki kişi ile uygulayınız ;

      Bir kişi ile uygulama ; 1 İLK YARDIMCI - 2 SOLUNUM - 15 KALP MASAJI

Solunum ve kalp atımı yoksa ilk önce iki defa arka arkaya nefes verilmeli ve kalp masajı ile devam edilmeli
2 solunum ve 15 kalp masajı uygulaması ile devam edilmeli
Özet olarak  ;  ilk yardımcı her seferinde 2 solunum vermeli, 15 dış kalp masajı yapmalıdır 

İki kişi ile uygulama;  2 İLK YARDIMCI - 1 SOLUNUM - 5 KALP MASAJI

Solunum ve kalp atımı yoksa ilk önce iki defa arka arkaya nefes verilmeli
1 solunum 5 kalp masajı ile uygulama sürdürülmeli
Kalp masajını yapan kişinin yorulması halinde; işleme ara verilmeksizin suni solunum yapan kişi ile kalp masajını yapan kişi yer değiştirmeli
Özet olarak  ; solunumu veren 1. ilk yardımcı her seferinde 1 solunum verirken, dış kalp masajını yapan 2.  ilk yardımcı her seferinde 5 kalp masajı yapmalıdır

Dış Kanama Kontrolü (küçük kanama)

Kanayan yer üzerine (parmakla temiz bir bez kullanılarak) baskı yapılmalı
Kanama durmuyorsa el ayası kullanılarak baskı artırılmalı
Kanama duruncaya kadar baskı uygulamaya devam edilmeli
Birinci bez, kanla ıslanırsa üzerine ikinci bir bez koyarak ( Altın kural : ilk bezi kaldırmadan) baskı yapmaya devam edilmeli
Yaranın uç tarafındaki renk değişikliği ve nabız, kontrol edilmeli

Kaza Ortamını Değerlendirme

Kişi kazazedeler arasında ise öncelikle kendi durumunu gözden geçirmeli,
Kişi kendi can güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almalı,
Kişi sakin olmalı, telaşa kapılmamalı,
Kaza yerinde sağlık personeli varsa onun talimatlarına uymalı ve ona yardımcı olmalı
Ortamda sağlık personeli yoksa etkinliği ele alıp çevredeki sağlıklı kişileri organize etmeli
Çevrede etkisini sürdüren bir tehlike kaynağı olup olmadığını değerlendirmeli,
Trafik kazası ortamında yol güvenliğini sağlayacak işaretlemelerin yapılmasını sağlamalı,
Sağlık kuruluşu, itfaiye ve polise haber verilmeli,
Kazazedeler ile sakin yumuşak bir şekilde konuşmalı, onları yatıştırmalı ve şikayetlerini sormalı,
Trafik kazası ortamında sigara içilmesini önlemeli,
Patlama ve zehirlenme tehlikesi olan kaza ortamından herkesin uzaklaşmasını sağlamalı
Patlama ve zehirlenme tehlikesi yoksa kazazedeyi yerinden kıpırdatmamalı
Kazazedelerin başındaki meraklı toplanmaları önlemeli
Kaza ortamındaki tüm kazazedelerin durumu hızla değerlendirilmeli ve kazazedeler için öncelik sıralaması belirlenmeli
Nakli gereken kazazedeler için nakil organizasyonu sağlanmalı
Kaza ve kazazedeler hakkındaki bilgileri kaydetmeli
Yardım ekibi gelene kadar olay yerini terk etmemeli ve gelen yardım ekiplerine olay ve kazazedeler hakkındaki bilgiler aktarılmalı.

Kazazedeyi Kaza Ortamından Çıkarma

Boyun tespiti yapılmalı
Sıkışmanın kaldırılması için araç gereç kullanılmalı
Kazazedenin arkasına geçmeli
Kollarını kazazedenin kollarının altından geçirmeli
Kazazedeyi kolundan tutarak çekmeli
Vücuda saplanmış cisim varsa çıkarılmamalı.

Kırıklarda İlk Yardım

GENEL PRENSİPLER

Eklem veya kırık bölgenin hareketini engellemek için TESPİT (sabitlenmeli) edilmeli
Kırık bölgeye soğuk uygulama yapılmalı (buz uygulaması)
Kol ve bacaklardaki kırıklar sabitlendikten sonra kalp seviyesinden yükseğe kaldırılmalı 

BACAK

Diz ve ayak bileği eklemini içine alacak şekilde ve eşit uzunlukta iki atel seçilmeli (uzun bir tahta kullanılabilir)
Atel bacağın iki tarafına uygun şekilde yerleştirilmeli ve geniş sargı ile bağlanmalı. 

UYLUK

Kalça ve diz eklemini içine alacak şekilde, biri koltuk altına uzanacak uzunlukta iki atel seçilmeli
Atel bacağın iki tarafına uygun şekilde yerleştirilmeli
İki atel gövde düzeyinde ve bacak hizasında iki veya üç geniş sargı kullanarak, diz seviyesinde geniş bir sargı, ayak bileğinde 8 şekli oluşturan bir sargı ile bağlanmalı 

OMURGA TESPİTİ

Esnemeyecek kalınlıkta 1.8-2 m. uzunlukta ve en az 70 cm genişliğinde sert materyal seçilmeli (tahta, kapı veya merdiven)
Tahta, katlanmış bir battaniye ile kaplanmalı
Boyun, bel ve dizlerin arkası yumuşak materyalle desteklenmeli
Başı desteklemek için, baş altına bir kumaş halkası yerleştirilmeli
Baş bir bandajla tahtaya bağlanmalı
Vücut, yanlarda rulo haline getirilmiş battaniyelerle desteklenmeli
Ayak bileği, bacak, uyluk ve kalça sargılarla tahtaya bağlanmalı
Göğüs çapraz sargılarla tahtaya bağlanmalı

Şokta İlk Yardım

Kazazede sırt üstü yatırılmalı
Kanama ve şok ile ilgili bulgular kontrol edilmeli;
 
Görünür kanama
Soluk cilt
Uzuvlarda soğukluk
Hızlı nabız
Ayakların altına destek koyarak 20 -30 cm kadar kaldırılmalı
Yaralı (varsa pansuman ve turnike görülecek şekilde) battaniye ile sarılmalı
Tıbbi yardım gelene kadar bu pozisyon korunmalı
Solunum ve nabız 3-5 dakika aralıklarla kontrol edilmeli

Turnike (Boğucu Sargı) Uygulaması

       Altın Kural : Ne zaman turnike uygulanmalıdır ? 

       4 koşulda uygulanmalıdır :

İlgilenecek başka yaralı varsa,
Engebeli uzun yol gidilecekse,
Uzak noktada basınç etkisizse
Ya da uzuv kopmuşsa turnike uygulanır.
Turnikeler bazen yaralı ekstremiteye yaralanmanın yaptığından fazla zarar verebileceğinden önerilmez . Altlarındaki dokuyu ezer, sinir ve damarlarda kalıcı hasara yol açabilir. Eğer uzun süre yerinde bırakılırsa, distaldeki (turnikenin altındaki) bütün dokular ölür.
 Vücutta, dirsek ve dizin altındaki yaralarda asla turnike kullanılmaz,
8-10 cm genişliğindeki sargı yaralı uzvun kalbe yakın tarafına, fakat uzvun mümkün olduğu kadar ucuna 2 kez dolanır.
Bir düğüm atılır ve üzerine bir çubuk veya kalem konup tekrar düğümlenir, çubuk veya kalem kanama duruncaya kadar döndürülür, kanama durduktan sonra çubuk sargının bir yerine sıkıştırılarak sabitlenir.
Turnike görülebilir durumda olmalı
Yaralının elbisesine üzerinde yaralının adı ve turnikenin uygulandığı zaman (saat ve dakika) yazılı bir kart iğnelenmeli
Çok sayıda yaralı olduğunda, yaralının alnına rujla veya sabit kalemle Turnike veya T harfi yazılmalı
Yaralı pansuman ve turnike görülecek şekilde battaniye ile sarılmalı
Uygulamanın uzun sürmesi durumunda, turnike 30 dakika aralıklarla gevşetilmeli, sonra tekrar sıkılmalı

Uzuv Kopması Durumunda İlk Yardım

Kazazede sırt üstü yatırılmalı
Kazazedenin bacakları 20-30 cm kadar yükseltilmeli
Turnike uygulamalı (kopan uzvun 3-4 parmak üzerine)
Kopan parça temiz, su geçirmez ağzı kapalı plastik bir torbaya yerleştirilmeli
Altın kural : Kopan parçanın konduğu torba, buz içeren ikinci bir torbanın içine konmalı (kopan parça direkt buz veya su içine konmaz)
Torba temiz bir bez ile sarılıp yaralı ile aynı vasıtaya konmalı, üzerine hastanın ad ve soyadı yazılmalı
Tıbbi birimler müdahalenin hızlandırılması için transport esnasında haberdar edilmeli

Yanık Durumunda Yapılacaklar

Yanan bölge üzerine bol su dökülmeli
Yanan bölge üzerindeki elbiseler (giysiler) keserek, sıyırmadan çıkarılmalı
Yanan bölge üzerindeki içi su dolu kabarcıklar patlatılmamalı
Yanan bölge üzerine, su dışında (salça, diş macunu, yoğurt, patates vb. ) herhangi madde sürülmemeli

İlluzyon

Dışarıdan gelen görsel uyarıların olduklarından faklı algılanması.
İnsiilinom (insülom)

Langerhans adacıklarından kaynaklanan bir pankreas tümörü.
İyatrojen

İlaçların kullanımından kaynaklanan ya da bir tıbbi girişimin yol açtığı hastalığı tanımlayan terim.
İllüzyon

Dışarıdan gelen görsel uyarıların olduklarından faklı algılanması.
İmbesil

Geri zekalı. embesil
İnstilasyon

ilaçlı bir çözeltinin bir mukoza yüzeyiyle temasa getirilmesi İçin uygulanan girişim.
İmmobil

Hareketsiz.
Juvenil

Gençliğe ait
Juvenil kronik artrit

Her 1,000 çocuktan birinde görülen nadir bir iltihaplı romatizmal hastalık. Juvenil romatoid artrit olarak da adlandırılır. Eklemlerde kişinin alışık olduğundan (zorlayıcı egzersizler, stes, viral rahatsızlıklar ve hatta soğuğun neden olduğu) daha fazla bir ağrı ve acı vardır. Eklemlerden herhangi biri aylarca inflame kaldığı ve başka bir neden bulunamadığı zaman, kronik artritten şüphe edilebilir.
Kemik iliği

Kemiklerin ortasında bulunan ve kan hücrelerinin yapımından sorumlu olan yumuşak, süngerimsi doku. Kemik iliği omurgada bulunan, sinir sistemiyle ilgili omurilik"" ile karıştırılmamalıdır."
Kemik iliği aspirasyonu

Göğüsteki iman tahtası ya da kalça kemiğine ince bir iğne batırılarak enjektörle ilik örneği alınması. Örnek kan gibi cama yayıldıktan ve boyandıktan sonra ilikteki hücreler mikroskop altında hematolog tarafından incelenir
Kemik iliği biyopsisi

Kalça kemiğinin arka kısmındaki küçük kemik çıkıntısına, o bölge uyuşturulduktan sonra özel bir iğne ile girilerek ilik dokusunun alınması. Bu yöntemle mikroskopta yalnız hücreler değil, iliğin yapısal durumu da incelenmiş olur. Genelde kalça kemiğinden aspirasyon ve biyopsi birlikte yapılır
Kemik iliği nakli (transplantasyonu)

(bkz. kök hücre nakli)
Kondil

Bir eklem sisteminin yuvarlak ya da elips biçimindeki kemik çıkıntısı.
Kemik İltihabı

Kemiğin ve iliğin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde osteomyelit denir. Nedeni, cerahat yapan mikropların kana karışması veya derideki herhangi bir yaradan dağılan mikroplardır.

Hastalanan kemik, dokunulmayacak kadar hassastır. Hastada, terleme ve titreme görülür. Ağrılar aniden başlar. Vakit geçirmeden tedavi ettirmek gerekir

Kondilom

Mukozalar ya da deri üzerinde oluşan, etli nasınmsı görünüşte patolojik çıkıntı.
Kemik iltihabı

Kemiğin ve iliğin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde osteomyelit denir.Nedeni, cerahat yapan mikropların kana karışması veya derideki herhangi bir yaradan dağılan mikroplardır. Hastalanan kemik, dokunulmayacak kadar hassastır. Hastada, terleme ve titreme görülür. Ağrılar aniden başlar. Vakit geçirmeden tedavi ettirmek gerekir.
Kemoprofîlaksi

Sağlıklı bireylere belirli farmakolojik özellikleri olan maddeler vererek belirli hastalık etkenlerinin etki göstermesini, hastalığın ilerlemesini ya da istenmeyen sonuçlar doğmasını önlemek.
Kemoterapî (ilaç tedavisi)

Belirli kimyasal maddelerin kullanıldığı tedavi yöntemi.
Kalın Bağırsak İltihabı

Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.

Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora başvurmak şarttır.

Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez.

Kalınbağırsak iltihabı

Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte ülser de görülür. Buna tıp dilinde ülserli kolit denir. Hastalık aniden başlayıp, hiç beklenmedik bir anda kaybolabilir.Hastada aniden veya yavaş yavaş gelen ishal görülür. Dışkısı kanlıdır. Hasta, karın ağrılarından şikayet eder, ateşi de yüksektir. Doktora başvurmak şarttır. Bu arada istirahat etmek ve bol vitaminli gıdalar almak gerekir. Alkol, fazla miktarda meşrubat ve süt içilmez. Çekirdek gibi kabuklu şeyler yenmez.
Koprofili (skatofili)

Kişinin kendisinin, başkalarının ya da hayvanların dışkılarını bir kap içinde ya da açıkta biriktirmesiyle ortaya çıkan psikopatolojik olgu.
Kıkırdak (kartilaj)

Kıkırdak dokusundan oluşan çeşitli anatomik oluşumların ortak adı.
Kıl

Üstderİden (epidermis) kaynaklanan ve bütünüyle ke-ratinli(*) hücrelerden oluşan ince yapı.
Kıl kserodemisi

keratoz
Kılcal damar

Kan ya da lenf damarlarında görülen ince dallanmalara
Kızıl

Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde scarlatina denir. Nedeni, bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur.Hastalık aniden ortaya çıkan baş ağrısı, titreme, boğaz yanması, bulantı, ve havale ile başlar. Ateş yükselir. Nabız hızlanır ve bademcikler de şişer. Bu belirtilerin ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, ağız çevresi hariç vücudun diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir. Dilin üstü de beyaz bir tabakayla kaplanır. Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği görünümünü alır. Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer.Bulaşmayı önlemek amacıyla, hastanın odası ayrılır. Başkaları ile görüşmesi engellenir. Odası sık sık havalandırılır. Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir.İyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden olabilir.
Kızıl

Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Tıp dilinde scarlatina denir. Nedeni, bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur.

Hastalık aniden ortaya çıkan baş ağrısı, titreme, boğaz yanması, bulantı, ve havale ile başlar. Ateş yükselir. Nabız hızlanır ve bademcikler de şişer.

Bu belirtilerin ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, ağız çevresi hariç vücudun diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir. Dilin üstü de beyaz bir tabakayla kaplanır. Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği görünümünü alır. Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer.

Bulaşmayı önlemek amacıyla, hastanın odası ayrılır. Başkaları ile görüşmesi engellenir. Odası sık sık havalandırılır. Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir.
İyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden olabilir

Kızılötesi ışınlar

Dalga uzunluğu 8.000 Â'nın üzerinde olan, insan gözünün göremediği elektromagnetik ışınlar.
Kan pıhtılaşması

Fibrin ağı arasında alyuvar, akyuvar ve trombositlerin tutularak pıhtı kütlesinin oluşması süreci.
Kilobase

1000 nükleotidlik DNA parçalarını esas alan ölçü birimi.
Korpüskfil (cisimcik)

Çıplak gözle görülebildiği gibi, bazıları yalnızca mikroskop yardımıyla seçilebilen küçük oluşumların anatomideki ortak adı.
Kilüs

İncebağırsağın lenf damarlarında bulunan madde.
Kanal (iletim yolu)

Dar anlamda, kendine ait bîr duvarla çevrili, az çok düzenli, silindirimsi ve oyuk biçimli yapı.
Kortikosteroid ilaçlar

Adrenal bezlerinin yaptığı doğal kortikosteroid hormonlara benzer sentetik, iltihap karşıtı (anti-erıflamatuar) ilaçlar. Prednisone, dexamethasone, betamethasone, triamcinolone vb.
Kirişsî uzantılar (chordae tendineae)

Kalp karıncıklannın içindeki papiller kasların kirişleri ve birincil etsi sütunlann uzantısı olan lifsi oluşumlar.
Kanın ağdalılığı

Kanın iç sürtünme gücü.
Kortizon türü ilaçlar

Prednizon türevleri (örneğin Prednol), deksametazon (örneğin Dekort).
Kişilik

Ruhsal-fiziksel açıdan aynlmaz bir birim oluşturan insanın bütün zihinsel, duygusal ve fizyolojik özelliklerinin dinamik organizasyonu.
Kapiller

Kılcal damar.
Kloforil

Bitki hücrelerinde Kloroplast "" adı verilen bir pigmentin içerisinde bulunan ve ışık enerjisini absorbe ederek kimyasal enerji halinde depolayan bir tür molekül.
Klorofil

Fotosentaz olayında güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirenyeşil pigment maddesi.
Koch basili

Tüberküloz basiline, bulanın adına izafeten verilen ad.
Kronik Böbrek İltihabı

Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının başlıca nedenidir. Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik, baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve bel ağrıları görülür. Yapılacak ilk iş, bol bol meyva suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır. Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır.
Karp (el bileği kemikleri)

El iskeletinin metakarp (el tarağı kemikleri) ile el bileği arasında bulunan bölümü.
Kartilaj

Kıkırdak dokusu
Koleperiton (bilyer peritonit, safra peritoniti)

Safranın kann zarı boşluğuna yayılmasıyla ortaya çıkan iltihaplanma.
Ksiloz yükleme testi (ağızdan)

Bağırsak emilim yetersizliklerinin ayırıcı tanısında yararlanılan bir test.
Kulak Arkasındaki Kemiğin İltihabı

Nedeni, genellikle ortakulaktaki iltihabın, kulak arkasındaki kemiğe doğru yayılmış olmasıdır. Hastada ateş, kulak ağrısı, koyu kulak akıntısı, halsizlik görülür. İşitme azalır. Çaresi ameliyattır.
Koli basili

Escherichia coli
Kulak iltihabı

Ortakulakta veya kulak arkası kemikte görülür. Vakit geçirilmeden doktora başvurmak gerekir.
Kum Sancıları

Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için, perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır.

Kum sancıları

Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için, perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır.
Kavile

Bir cisim ya da organın kapalı ya da dışarıyla bağlantılı oyuk bölgelerine verilen genel ad.
Labil

Kararsız, çabuk değişen.
Langer çizgileri

Yüzeysel kas demetlerindeki liflerin çizgileri.
Laringeal stridor (gırtlak hırıltısı)

özellikle soluk alma sırasında gürültülü (hırıltılı) solunumla nitelenen, Özel gırtlak hastalığı.
Lazer Epilasyon

Lazer epilasyon uygulamasının güvenilirliği ve tesiri, Amerikan gıda ve ilaç dairesi FDA (Food and Drug Association) tarafından 1997 yılında onaylanmıştır.

Lazer, kabaca tek dalga boyunda yoğunlaştırılmış ışık demektir. Belirli dalga boylarındaki lazer ışınları koyu renkli maddeler tarafından tutulmak suretiyle enerjilerini bu maddelere aktararak ısı enerjisine dönüşürler.Bu özellikten yararlanarak lazer ışığı tıpta 40 yıldır çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Lazer epilasyonda prensip, kıl folikülünde yerleşmiş bulunan melanin adı verilen renk maddesinin lazer ışığı tarafından tutularak ısıya dönüşmesini sağlamak daha sonra da ortaya çıkan bu ısı enerjisi ile kıl folikülünü tahrip etmektir. (Bu sırada ortaya çıkan ısı kıl kökü hücresini tahrip eder. Tüylerdeki melanin cilttekine göre daha konsantredir. Bu da cildin zarar görmesini önler. )

nbsp;

 

Lazer Epilasyonun Avantajları
nbsp;

Magnezyum alüminyum silikat

 Kozmetikte kalınlaştırıcı bir ajan ve toz olarak kullanılabilen kuru, beyaz bir madde.
Magnezyum askorbil palmitat

 C Vitamininden elde edilir ve kuvvetli bir antioksidandır.
Mikrovillus

Silindirik yada kübik epitel (örtü) hücrelerinin üst yüzeylerinde emme yüzeyini genişletmek için hücrenin sitoplazmasından dışarı doğru yaptığı uzantılardır.
Makrodaktili

Parmakların aşın büyük olduğu doğumsal oluşum bozukluğu.
Milya

1-2 mm çapında, beyaz-san renkli, küçük bir yumru bi-Çİminde ve üstderinin (epidermis) hemen altında yer alan deri lezyonu.
Maksilla

Üst çene.
Maksilla (üstçene kemiği)

Yüzün orta bölümünde yer alan bir çift kemik.
Maksillektomi

üst çene kemiğinin cerahi yolla çıkartılması
Mamilla

Meme başı.
Miyoloji (kas bilimi)

Çizgili kaslardan ve bunların eklerinden oluşan kas sistemini inceleyen anatomi dah.
Motilin

Incebağırsağm üst bölümünde bulunan mukoza dokusundaki iç salgıbezi hücrelerinden salgılanan hormon.
Motilite

Hareket etme yeteneği
Mediyal epikondilit

Mediyal kelimesi, dirseğin iç kısmını işaret etmektedir. Bu durum, ağrı ve hassasiyetle karakterizedir.
Mikrodaktili

El ve ayak parmaklarının normalden küçük olduğu doğumsal oluşum bozukluğu.
Müzmin safra kesesi iltihabı

Safra kesesi büzülür, gereği gibi çalışamaz hale gelir. Hastanın karnında, özellikle yemeklerden sonra gaz ve gerginlik vardır. Ayrıca; sağ taraftan başlayıp, kaburgaların altına kadar yayılan geçici bir ağrı ve sarılık nöbetleri de görülür. Tıp dilinde kronik kolestit denir. Bu hastalık genellikle 40 yaşını geçmiş şişman kadınlarda görülür.
Nörilemma

Çevrel sinirlerin liflerini örten ince kılıf.
Nörilemmom

Sinir kılıflarının Schwann hücrelerinin üremesiyle gelişen iyi huylu tümör.
Nekrofili

Cesetlerle cinsel ilişkiye girme eylemi (Ölüsevicilik).
Nekrofîli

Bir cesedi görmek, onunla temas etmek, birlikte olmaktan kaynaklanan uyarılma ve cinsel orgazma ulaşmayla nitelenen olay.
Nasır (tilom)

Epidermisin boynuzsu katmanının büyümesine bağlı olarak derinin sertleşmesi ve kalınlaşması.
Nekrofiliya

Ölüm ve cesetlere saplantı halinde ilgisi olan. Cesetlerle cinsel ilişkide bulunmak.
Nervosizm (sinirlilik)

Bir iç gerilim ve huzursuzlukla beliren ruhsal rahatsızlık.
Nötrofil

Beyaz kan hücrelerinin, bakteri, mantar, viruslara karşı vücut medafaasında önemli bir rol oynayan tipi. (Nötropeni: Nötrofillerin normalden az olması).
Nötrofîli

Çevrel kanda nötrofil akyuvar sayısının anormal Ölçüde artması.
Nucleus gracilis

Goll çekirdeği
Nonsteroid antienflamatuar ilaçlar

İltihabı azaltmak için kullanılan, kortizon kökenli olmayan ilaçlar.
Osilografi

Kol ve bacak atardamarlanndaki hastalıkların tanısında kullanılan aletli inceleme yöntemi.
Osilometri

Kol ve bacak atardamarlanndaki hastalıkların tanısında kullanılan ve osilometre adındaki bir alet aracılığıyla kan başmandaki dalgalanmaları ölçmeye dayanan inceleme yöntemi.
Omurilik

Omurga içerisinden geçen sinirsel doku
Omurilik sinirleri

Omurilikten çıkan ön ve arka köklerin birleşmesiyle oluşan ve sonra omurlar arası delikler yolu ile omurga kanah dışına çıkan 31 çift sinir içlerinde hareket, duyu ve sempatik (bak. sempatik sistem) lifler yer alır.
Obstrüktif sarılık

Nedeni, safra kanallarının tıkanmış olmasıdır.Ortak belirtileri ise şunlardır. Hastalığın neden olduğu sarı renk, önce göz aklarında görülür. Sonra yüz, boyun, gövde, kol ve bacaklara kadar yayılır. İdrarın rengi sarı ile koyu kahverengi arasında değişir. Ciltte de kaşıntı vardır. Büyük abdest, kil renginde ve fena kokuludur.Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir. Sıkı bir perhiz uygulanır.
Oct (ornitin-karbaınil-transferaz)

Karaciğer hücrelerinin içinde yer alan ve enzim etkinliği olan protein yapısındaki madde.
Opak madde verilmesi

Sindirim sisteminin radyolojik olarak ayrıntılı görüntü-lenebilmesi amacıyla X ışınlarını geçirmeyen sulu bir süspansiyonun (örneğin baryum sülfat) verilmesi.
Oral

İlacın ağız yolu ile verilmesi.
Oral dönem (ağızcıl dönem)

Freud'un psikanaliz kuramına göre libido gelişiminin birinci evresi.
Oksiyür (kılkurdu)

Pek çok hayvanın körbağırsak ve kalınbağırsağında bulunan ipliksolucanlar grubundan kurtçuklar, insanda bulunan tek bir türü vardır.
Oripilâsyon

Kıl köklerindeki kasların kasılmasına bağlı olarak kılların dikilmesi;
Ortakulak İltihabı

Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın iltihaplanmasına neden olabilir. Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı görülür. Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir.
Öksürük kesiciler

Öksürüğü kesmek için kullanılan ilaçlar.
Polidaktili

El ya da ayakta normalden çok sayıda parmak bulunması ile ortaya çıkan doğumsal oluşum bozukluğu.
Poliglobiilj (hiperglobüli)

Hipoksiye yol açan tüm koşullarda vücutta oksijen yetersizliğinin etkisini azaltmaya yönelik bir mekanizmayla kanda alyuvarların artması
Palilali

Psikolojik bir bozukluk olup, aynı cümle veya kelimenin bir çok defa tekrarlanmasıdır.
Penisilin

Penicillium notatum isimli bir mantar tarafından üretilen ve bakteri hücre duvarının sentezini engelleyen bir antibiyotik.
Pomat

ilacın etkin maddesini vazelin, vazelin yağı, lanolin ya da reçineli maddelere emdirerek hazırlanan yarı katı İlaç biçimi.
Perilenf

İçkulakta, kemiksi labirent İle zarsı labirentin arasındaki boşlukta yer alan sıvı.
Papilla

Meme başı benzeri çıkıntı.
Papiller kas

Kalp karıncıklarında bulunan kas oluşumu.
Papillit

Görme sinirinin retinaya girdiği yerin(optik papilla)ödemli iltihabı.
Papillokarsinom

Kötü huylu papillom.
Papillom

Meme başı gibi çıkıntılar yapan iyi huylu tümörler.
Papillomatoz

Vücudun bir bölgesinde çok sayıda papillomun kümelenmesi.
Papillont

Deri ve mukozada oldukça sık görülen, çeşitli büyüklüklerde, yüzeyi düzensiz, iyi huylu epitel dokusu tümörü.
Papillosfinkterotomi

Vater ampullası ve onikiparmakbağırsağınm son bölümünü çevreleyen kas liflerinin (öddi büzgen kası) kesilmesiyle uygulanan cerrahi girişim.
Papillotomi

Vater ampullası, yani ana safra ve pankreas kanallarının onikiparmakbağırsağına açıldığı bölgeye yönelik cerrahi girişim.
Presipitin

ilgili antijenle bağlandığında gözle görülebilecek bir çökeltinin oluşmasını sağlayan antikorların genel adı.
Perspirasyo insensibilis

Deriden ya da solunum yollarından sürekli gerçekleşen, ama farkedilmeyen buharlaşma.
Pressoseptör (basınç alıcıları)

Atar ya da toplar damar içindeki kan basıncında meydana gelen değişikliklere duyarlı olan sinirsel alıcılar.
Profilaksi

Belirli kuralları izleyerek ya da özel önlemler alarak hastalığın oluşmasını veya yayılmasını önleme.
Pıhtılaşma testleri

Özellikle kanamalı hastalarda kanın pıhtılaşmasını ve kılcal damarları incelemek için kullanılan testler.
Pileflebit

Kapı toplardamarının aktığı bölgede apandisit, dizanteri, karaciğer apsesi, omfalit (göbek iltihabı) gibi bir bakteri enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen kapı toplardamarı iltihabı.
Pilor

Midenin duedonuma açılan alt bölgesi.
Pilor (mide kapısı)

Mide İle onikiparmakbağırsağı arasında yer alan geçiş bölümü.
Pilor spazmı

Mideyi onikiparmakbağırsağına birleştiren pilor (mide kapısı) çıkışındaki kasların anormal kasılması (spazmı).
Piloroplasti

Pilorun düz kasının spazmını önlemek için yapılan cerrahi girişim.
Pilorotomi

Mide kapısı (pilor) kaslarının kalmlaşarak darlığa yol açtığı pilor stenozunda, darlığı gidermek amacıyla pilor kasının mukozaya kadar kesildiği girişim.
Prostat iltihabı

Vücudun herhangi bir yerindeki iltihabın, kan dolaşımı aracılığı ile prostat bezine gelip yerleşmesi sonucu ortaya çıkar. Hastada titreme, halsizlik, ateş, sırt ve bacak ağrıları görülür. Hasta, İdrarını ve büyük abdestini yapmakta güçlük çeker.Tedavi sırasında en az 10 gün yatak istirahati şarttır.
Parenteral

İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, adele içi gibi yollarla verilmesi.
Plazma genişleticiler

Kan kaybına bağlı kan hacminin azalması durumunda hızlı hacim genişlemesi sağlamak amacıyla kullanılan, doğal ya da yapay jelatinsi maddelerden (koloitler) hazırlanmış çözeltiler.
Psikoprofilaksi

Olağan dışı davranış biçimlerini önlemek ve kişinin çevreye uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla psikolojik yöntemler kullanılarak yapılan koruma yöntemi.
Pleksit (sinir ağı iltihabı)

Bİr sinir ağında ortaya çıkan iltihap.
Paslı dil

Çoğunlukla mide hastalıkları veya bazı ateşli hastalıklarda dilin paslandığı görülür. Uzun süreli dil paslarında doktora başvurmak gerekir

Paslı dil

Çoğunlukla mide hastalıkları veya bazı ateşli hastalıklarda dilin paslandığı görülür. Uzun süreli dil paslarında doktora başvurmak gerekir.
Pastil

Ağızdan alınan, sert, değişik biçimlerde yuvarlatılmış ve etken maddesine uygun bir yapıştırıcı madde eklenmiş ilaç.
Plevra sıvısı tahlili

Akciğeri saran iki plevra yaprağı arasında biriken sıvının incelenmesidir.
Pübis (çıtı kemiği)

îliyum (böğür kemiği) ve iskiyonla (oturga kemiği) birlikte iliyak kemiği (böğür ya da kalça kemiği) oluşturan leğen kemiği.
Pedofili

Küçük çocuklarla cinsel ilişkiye girme eylemi (Sübyancılık).
Pedofiliya

Bir erkeğin, sevişmek için çocukları seçmesi durumuna verilen ad.
Reil şeridi

Omurilik ve soğanilikten talamusa çeşitli duyulan taşıyan ileti yoluna verilen ad.
Reil tacı

Talamus ve beyin kabuğu arasında, iç kapsülün içinde yer alan, yelpaze biçiminde liflerden oluşmuş anatomik yapı.
Pomat

ilacın etkin maddesini vazelin, vazelin yağı, lanolin ya da reçineli maddelere emdirerek hazırlanan yarı katı İlaç biçimi.
Perilenf

İçkulakta, kemiksi labirent İle zarsı labirentin arasındaki boşlukta yer alan sıvı.
Papilla

Meme başı benzeri çıkıntı.
Papiller kas

Kalp karıncıklarında bulunan kas oluşumu.
Papillit

Görme sinirinin retinaya girdiği yerin(optik papilla)ödemli iltihabı.
Papillokarsinom

Kötü huylu papillom.
Papillom

Meme başı gibi çıkıntılar yapan iyi huylu tümörler.
Papillomatoz

Vücudun bir bölgesinde çok sayıda papillomun kümelenmesi.
Papillont

Deri ve mukozada oldukça sık görülen, çeşitli büyüklüklerde, yüzeyi düzensiz, iyi huylu epitel dokusu tümörü.
Papillosfinkterotomi

Vater ampullası ve onikiparmakbağırsağınm son bölümünü çevreleyen kas liflerinin (öddi büzgen kası) kesilmesiyle uygulanan cerrahi girişim.
Papillotomi

Vater ampullası, yani ana safra ve pankreas kanallarının onikiparmakbağırsağına açıldığı bölgeye yönelik cerrahi girişim.
Presipitin

ilgili antijenle bağlandığında gözle görülebilecek bir çökeltinin oluşmasını sağlayan antikorların genel adı.
Perspirasyo insensibilis

Deriden ya da solunum yollarından sürekli gerçekleşen, ama farkedilmeyen buharlaşma.
Pressoseptör (basınç alıcıları)

Atar ya da toplar damar içindeki kan basıncında meydana gelen değişikliklere duyarlı olan sinirsel alıcılar.
Profilaksi

Belirli kuralları izleyerek ya da özel önlemler alarak hastalığın oluşmasını veya yayılmasını önleme.
Pıhtılaşma testleri

Özellikle kanamalı hastalarda kanın pıhtılaşmasını ve kılcal damarları incelemek için kullanılan testler.
Pileflebit

Kapı toplardamarının aktığı bölgede apandisit, dizanteri, karaciğer apsesi, omfalit (göbek iltihabı) gibi bir bakteri enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen kapı toplardamarı iltihabı.
Pilor

Midenin duedonuma açılan alt bölgesi.
Pilor (mide kapısı)

Mide İle onikiparmakbağırsağı arasında yer alan geçiş bölümü.
Pilor spazmı

Mideyi onikiparmakbağırsağına birleştiren pilor (mide kapısı) çıkışındaki kasların anormal kasılması (spazmı).
Piloroplasti

Pilorun düz kasının spazmını önlemek için yapılan cerrahi girişim.
Pilorotomi

Mide kapısı (pilor) kaslarının kalmlaşarak darlığa yol açtığı pilor stenozunda, darlığı gidermek amacıyla pilor kasının mukozaya kadar kesildiği girişim.
Prostat iltihabı

Vücudun herhangi bir yerindeki iltihabın, kan dolaşımı aracılığı ile prostat bezine gelip yerleşmesi sonucu ortaya çıkar. Hastada titreme, halsizlik, ateş, sırt ve bacak ağrıları görülür. Hasta, İdrarını ve büyük abdestini yapmakta güçlük çeker.Tedavi sırasında en az 10 gün yatak istirahati şarttır.
Parenteral

İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, adele içi gibi yollarla verilmesi.
Plazma genişleticiler

Kan kaybına bağlı kan hacminin azalması durumunda hızlı hacim genişlemesi sağlamak amacıyla kullanılan, doğal ya da yapay jelatinsi maddelerden (koloitler) hazırlanmış çözeltiler.
Psikoprofilaksi

Olağan dışı davranış biçimlerini önlemek ve kişinin çevreye uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla psikolojik yöntemler kullanılarak yapılan koruma yöntemi.
Pleksit (sinir ağı iltihabı)

Bİr sinir ağında ortaya çıkan iltihap.
Paslı dil

Çoğunlukla mide hastalıkları veya bazı ateşli hastalıklarda dilin paslandığı görülür. Uzun süreli dil paslarında doktora başvurmak gerekir

Paslı dil

Çoğunlukla mide hastalıkları veya bazı ateşli hastalıklarda dilin paslandığı görülür. Uzun süreli dil paslarında doktora başvurmak gerekir.
Pastil

Ağızdan alınan, sert, değişik biçimlerde yuvarlatılmış ve etken maddesine uygun bir yapıştırıcı madde eklenmiş ilaç.
Plevra sıvısı tahlili

Akciğeri saran iki plevra yaprağı arasında biriken sıvının incelenmesidir.
Pübis (çıtı kemiği)

îliyum (böğür kemiği) ve iskiyonla (oturga kemiği) birlikte iliyak kemiği (böğür ya da kalça kemiği) oluşturan leğen kemiği.
Pedofili

Küçük çocuklarla cinsel ilişkiye girme eylemi (Sübyancılık).
Pedofiliya

Bir erkeğin, sevişmek için çocukları seçmesi durumuna verilen ad.
Reil şeridi

Omurilik ve soğanilikten talamusa çeşitli duyulan taşıyan ileti yoluna verilen ad.
Reil tacı

Talamus ve beyin kabuğu arasında, iç kapsülün içinde yer alan, yelpaze biçiminde liflerden oluşmuş anatomik yapı.
Represyon (baskılama)

Psikanalizde kullanılan ve bilinç düzeyinde kabul edilmeyen düşüncelerin etkin bir süreç sonucunda bilinçten uzaklaştırılmasını belirten terim.
Reanimasyon (yeniden canlandırma)

ileri derecede bozulmuş ya da geçici olarak durmuş yaşamsal işlevleri normale getirmek amacıyla kullanılan yöntemlerin bütünü.
Rehabilitasyon

Fiziki hareket kusurlarını düzeltme, yeniden kazandırma.
Servikal spondiloz

Eklem aşınması ve yırtılmasının neden olduğu boyun ağrısı.
Sesil

Bir organizmanın sap, gövde ve pedisel gibi yapıları olmaksızın doğrudan bir yere oturması (Örneğin deniz tabanına oturması).
Safra kesesi iltihabı

Safra kesesi taşlarının neden olduğu bir çeşit iltihaplanmadır. Tıp dilinde kolesistit denir. İki çeşidi vardır.
Sağırdilsizlik

Doğumsal ya da yaşamın ilk yıllarında edinilmiş iki yanlı sağırlık, insan sesini İşitememeye bağlı olarak çocuk, konuşmayı Öğrenemez.
Sakal iltihabı

Sakal kılının kolayca koparılması ve kopan kılın ucunda da cerahat damlacığı görülmesi şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Tıp dilinde sikozis denen bu hastalığa, stafilokok cinsi mikroplar neden olur.
Sakroiliak eklem

Sakrumla kalça kemiğinin, sağda ve solda yapmış olduğu eklem.
Sakroiliit

Omurganın altındaki sakroiliyak eklemin iltihaplanmasıdır.
Sifilis gömü

Deri, mukozalar, karaciğer, kemik, erbezleri vb çeşitli organ ve dokularda ortaya çıkan, tek ya da çok sayıda olabilen ve frenginin üçüncü evresine özgü lezyonlar.
Sifîlom

Frengide ilk bulaşmanın olduğu bölgede, yaklaşık 10 gün ile 3 ay arasında değişen bir kuluçka döneminden sonra ortaya çıkan deri lezyonunu tanımlayan terim.
Sperm motilitesi

Spermin hareket kabiliyetinin incelenmesidir.
Salisilat zehirlenmesi

Salisilatlardan (aspirin) kaynaklanan hafif zehirlenme.
Salisilik asit

Ateş düşürücü etkisi olan ve aspirin yapımında kullanılan bir madde.
Siğil

Virüs nedeniyle deri üzerinde ortaya çıkan zararsız oluşum.
Siğiller

Derinin üst tabakasının büyümesi sonucu ortaya çıkar. Nedeni, bir çeşit virüstür. Tıp dilinde verrü denir. Aynı kişide bir yerden diğer bir yere bulaşabilir. Daha ziyade, parmak, ayak ve yüzün çeşitli yerlerinde, yuvarlak deriden yüksekte ve çilek görünümünde kabartılar halinde görülür.
Salmonella typhi basili

Tifonun etkeni olan mikroorganizma.
Siklil

Kirpiksi (siliyer) cisimle ilgili iltihabi süreç.
Sil

Bazı tek hücrelilerde hareti sağlayan, yine bazı organizmaların akciğer borularında senkronize hareket ederek toz vb. partikülleri akciğerden uzaklaştıran kamçı benzeri yapı.
Silia

Kirpik, burun ve bronşların için döşeyen tabakadaki tüy benzeri uzantı.
Silikat

 Kuvvetli emicilik ve kalınlaştırıcılık özellikleri olan inorganik bir tuz.
Silikon

 Silisten (kum bir silistir) elde edilmiş bir madde. Eşsiz sıvı nitelikleri silikona kayganlığını verir ve farklı formlarda tende ipek gibi hissedilebilir, yumuşaklık verebilir ve cilt ıslansa bile iyi su tutan bir ajan olabilir.
Silindirim

İdrar çökeltisinde yalnızca mikroskop altında görülebilen uzun sİlindirimsi oluşumların varlığı.
Silindrom

Deride, tükürük bezlerinde, memede, burun, soluk borusu ve solunum yollan mukozalarında ortaya çıkabilen bir tür tümör.
Siliyer (kirpiksi) arter

Göz atardamarının kollarına verilen ad.
Spirilla

Az ya da çok kıvrımlı, uzun iplikçikleri andıran bakteri türlerini belirtmek için kullanılan genel terim.
Siliyer (kirpiksi) cisim

Gözküresinin orta tabakasının ya da uveanın bir bölümü.
Siliyer (kirpiksi) sinirler

Trigeminus sinirinin ilk dalının kollan.
Sandal kemik (kayıksı, navikiiler, skafoit kemik)

Vücutta ikisi ellerde, ikisi ayaklarda olmak üzere dört adet sandal kemik vardır.
Silvius kanalı

Mezensefalonun içinde bulunan, beyinde üçüncü karıncık ile dördüncü karıncığı birleştiren ve yukarıdan aşağıya doğru uzanan küçük kanal.
Sarılık

Safranın kana karışıp, bütün dokuları hatta göz aklarını bile sarıya boyaması ile ortaya çıkan bir hastalık belirtisidir. Tıp dilinde ikter denilen sarılığın üç çeşidi vardır.
Sindaktili

İki ya da daha çok parmağın birbirine kaynaşmasıyla ortaya çıkan doğumsal oluşum bozukluğu.
Sarılık (ikter)

Kandaki bilirubin düzeyinin yükselmesine bağlı olarak mukoza ve derinin sararması.
Spondilartrit

Ankilozan spondilit gibi Seronegatif""leri tanımlayan daha kesin ve betimleyici bir kelimedir. Ayrıca spondartropati, spondilartrit, spondilartropati ve spondiloartropati olarak da bilinir. Bkz. Seronegatif.
Spondilartroz

Omurganın tamamı boyunca ya da yalnızca bazı bölgelerinde artrozunf*) bulunduğunu belirtmek için kullanılan terim.
Spondilit

Omurga eklemlerinde inflamasyon; Yunanca omur anlamına gelen spondilos kelimesinden gelir.
Spondilolistezis

Omurların birbiri üstünde kayması, kısmen çıkması.
Spondiloliz

Bir omur gövdesinin omur yayıyla birlikte tek ya da iki taraflı eksik kaynaşmasına bağlı doğumsal oluşum bozukluğu.
Spondiloz

Boyun ve sırttaki küçük eklemlerin osteoartriti (yani servikal ve lomber omurlar); hepimizde vardır ve sıklıkla bulgu vermez
Sinir ileticileri

Bir dokuya bir uyan verildikten sonra dokudan serbestleşen ve dokunun uyarıya yanıtını belirleyen kimyasal maddeler.
Spoodilolistez

Bir omur gövdesinin Öne doğru kayarak öbür omur gövdeleriyle aynı hizadan kısmen ya da bütünüyle çıkması.
Sinir iletisi

Sinir hücresinin uyarılması sonucu oluşan uyarının hücrenin aksonu boyunca ve sonuna kadar taşınması.
Schilling testi

Sindirim kanalında B12 vitamininin emilim durumunu saptamaya yarayan test.
Sinirsel ağrılar

Bu çeşit ağrılar, genelikle küt ağrı şeklindedir. Vücudun her yerinde hissedilebilir. Ama, çoğunlukla kalp çevresindeki ağrılardan şikayet edilir. Bazı kimseler de başlarını tıpkı bir çember gibi sıkan baş ağrılarından şikayet ederler. İşte bu çeşit ağrılar, bedeni bir arızadan kaynaklanmıyorsa, sinirsel ağrılardır.
Stafilom

Kornea (saydamtabaka) ya da skleramn (gözakı) dışa doğru kabartı yapması.
Stafilorafi

Yarık damağın dikilerek onarılmasını amaçlayan cerrahi girişim.
Sterilite

Çeşitli maddelerin ya da ortamların mikroorganizmalardan (hastalık yapıcı olan ya da olmayan) bütünüyle arındırılmış olma durumu.
Sterilizasyon

Bir maddeyi bütün organizmaladan temezleme süreci-enfeksiyonu önlemek için cerrahi aletlerin strizizasyonunda olduğu gibi. Ayrıca ameyitla kısırlaştırma anlamında da kullanılır.
Sterkobilin

Kimyasal yapısı ürobilinle(*) aynı olan safra pigmenti.
Senilite (yaşlılık)

İleri yaştaki bir organizmanın biyolojik durumu.
Sivilceler

Yağ bezelerinin fazla çalışmasından, hormon veya metabolizma bozukluklarından kaynaklanan en küçük çıbanlara sivilce denir.Sivilceleri sıkmamak, tuzsuz, yağsız ve baharatsız şeyler yemek gerekir.
Serebrotoni (beyinsel kişilik)

Davranışlarda beyinsel işlevlerin Öne çıktığı kişilik öğesi.
Süppozituvar (fitil)

ilaçların anüsten vücuda verilmesi için kullanılan pre-parat türü.
Seroprofilaksi

Bağışık bir serumun, belirli bir enfeksiyon hastalığının ortaya çıkmasını önlemek amacıyla vücuda verilmesi.
Süpürasyon (irinlenme)

İltihaplı bir dokunun içinde İrin birikimiyle sonuçlanan patolojik süreç.
Şarbon basili

Şarbon ya da antraks denen hastalığın etkeni olan bakteri.
Şilomikronlar

Çok küçük (yaklaşık l mikron çaplı) trigliserit, kolesterol ve fosfolipit damlacıklarından oluşan Hpoproteinler;
Şaşılık

Şaşılık gözlerin yanlış pozisyonda bulunup farklı noktalara doğru baktığı bir durumdur. Gözlerden bir tanesi tam karşıya bakarken diğeri içe, dışa, yukarı yada aşağıya bakmaktadır. Yanlış pozisyon sürekli belirgin olabileceği gibi bazı yöne bakışlarda da ortaya çıkabilmektedir. Çocuklarda sık karşılaşılan bu duruma %4 oranında rastlanmaktadır. Erkek ve kız çocuklarında aynı sıklıkta görülmekte ve çoğu hastada ailesinde başka kimsede görülmemektedir.
 
Normalde gözler aynı noktaya bakarlar. Bunun sayesinde beyin iki görüntüyü birleştirerek üç boyutlu görüntü oluşturabilmektedir. Bu üç boyutlu görüntü derinlik hissinin de oluşmasını sağlamaktadır.
 
Bir göz farklı yöne baktığı zaman beyine farklı iki görüntü gönderilecektir. Bu durumda beyin yanlış yöne bakan gözden gelen görüntüyü yok sayacak ve sadece karşıya bakan gözün ilettiği görüntüyü kabul edecektir. Böylece çocuk derinlik hissini oluşturamayacaktır. Erişkinlerde şaşılık meydana geldiğinde ise beyin bunu yapmayacak, her iki görüntüyü de kabul edecek ve çift görme meydana gelecektir.
 
Sebep
 
Şaşılığın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Gözü kontrol eden 6 adet kas bulunmaktadır. Her iki gözünde normal pozisyonda olması için kasların denge içinde bulunması ve koordineli bir şekilde hareket etmesi gerekir. Santral sinir sistemini etkileyen hastalıklarda ve görmeyi düşüren katarakt, yaralanma gibi durumlarda da şaşılık oluşabilmektedir.
 
Gözlerin aynı yöne bakmaması en önemli belirtidir. Bununla birlikte güneşli ortamda gözlerden birini kısmak yada gözlerini birlikte kullanmak için başını yana eğmek gibi belirtilerde olabilir.
 
Tanı
 
Bütün çocukların 4 yaşından önce göz doktorunuz tarafından kontrol edilmiş olması gerekmektedir. Eğer ailede şaşılık bulunan başka biri varsa bu muayenenin 3 yaşından önce yapılması gerekmektedir.
 
Bebeklerin gözleri içe dönük gibi durmaktadır. Bunun sebebi burun kökünün daha geniş olması yada göz kapağının iç tarafında deri kıvrımının bulunmasıdır. Yaş ilerledikçe bu görüntü ortadan kalkacaktır. Gerçekten şaşılık olanlarda ise düzelme olmayacaktır. Yalancı ve gerçek şaşılık arasındaki fark ancak göz doktoru tarafından teşhis edilebilmektedir.
 
Tedavi 
 
Tedavide amaç görmenin korunması, gözlerin tekrar orta konuma getirilmesi ve binoküler görmenin sağlanmasıdır.Bu amaçla :
 
Gözlük verilebilir, cerrahi tedavi yapılabilir.
 
Ameliyat sırasında göz küresi yerinden çıkarılmamaktadır. Üzerinde ufak bir kesi yapılarak kaslara ulaşılmakta ve şaşılığın tipine göre kaslarda çeşitli pozisyon değişiklikleri yapılmaktadır. Gerektiği durumlarda iki göze birden müdahale edilmektedir. Erişkinlerde lokal anestezi ile şaşılık ameliyatları yapılabilse de çocuklarda genel anestezi şarttır. Hasta günlük yaşantısına 1-2 gün içerisinde geri dönebilmektedir. Ancak birçok vakada tekrar ameliyat gereksinimi ortaya çıkmaktadır.
 
Her ameliyatta olduğu gibi şaşılık ameliyatlarının da da ufakta olsa komplikasyon riski vardır. Bunlar enfeksiyon, kanama çok nadirde olsa görme kaybıdır.

Şiloperiton

Periton boşluğu içinde bağırsaktan gelen lenfin bulunması.
Şeilit

Dudağın serbest kenannın akut ya da kronik iltihabı.
Şilotoraks

Plevra boşuğunun içinde bağırsaktan gelen lenfin bulunması.
Şilöz damatlar

Bağırsak kanalının lenf damarları.
Şilüri

idrarda bağırsaktan gefen lenfin bulunması.
Tırnak iltihabı

Tırnak kenarlarında veya altında cerahat birikmesine, tırnak iltihabı denir. Nedeni, ufak kesikler veya sıyrıklar sonucu bakterilerin yerleşmesidir.İltihaplanan tırnağın kenarında kızarıklık görülür. Ağrı da vardır.
Transplantasyon (nakil)

Herhangi bir eksikliği ya da işlevsel bozukluğu düzeltmek amacıyla hücre,
Tam idrar tahlili

îdrar sedimentinin fiziksel, kimyasal ve mikroskopik özelliklerinin incelemesi.
Treponema pallidum immobilizasyon testi

Nel-son testi
Taşilati

Konuşma ritminin aşırı derecede hızlanarak konuşmanın anlaşılamaz hale gelmesi.
Tatlandırıcılar

Şekerli tat veren maddeler.
Trikotilomani

Saçlar, kaşlar ya da kirpikleri hemen hemen bilinçsiz olarak yolma alışkanlığı.
Trismus (çene kilitlenmesi)

Çiğneme kaslarının uzun süreli ve sert kasılması; ağzın açılmasını olanaksızlaştınr.
Tonsil

Bademcik
Tonsillektomi

Bademciklerin alınmasını amaçlayan cerrahi girişim.
Tonsillit

Damak bademciklerinin akut ya da kronik iltihabı.
Total bilirubin

Retikîiloendotelyal sistemin (RES) hücrelerinin 120 günlük normal yaşam süresinin sonunda alyuvardaki hemoglobinin yıkımının sonucu.
Termofil

Yüksek sıcaklıklarda yaşayabilen mikroorganizmalara verilen genel ad (termofil = ısıyı seven).
Tükürük salgılanması

Tükürük bezlerindekİ salgının ağız içine salgılanması.
Teşhircilik

Cinsel organlannı gösterme eğilimiyle belirlenen cinsel sapma.
Uyarılma

Bir uyarının etkisinden sonra harekete geçen hücre, doku ya da organizmanın durumu.
Urasil

Yanlızca RNA yapısına katılan baz.
Uyuşturucu bağımlılığı

Belirli maddelerin genellikle alışkanlık nedeniyle gittikçe artan miktarlarda alınmasıyla belirlenen fiziksel ve ruhsal gereksinim.
Uvula (küçükdil)

Yumuşak damağın orta kısmından çıkan silindir ya da koni biçiminde küçük çıkıntı. 10-15 mm uzunluğundadır.
Uyanlabilirlik

Değişik yapıdaki (mekanik, elektrik, kimyasal) uyanlara Özgül bir yanıtla tepki verecek güçteki sinir ve kas dokularının özelliği.
Ürobilin

Ürobilinojenin yükseltgenmesi (oksidasyon) sonucunda ortaya çıkan pigment. Bak. safra boyaları.
Ürobilinojen

Safrada bulunan bilinıbinİn flora bakterilerince yıkılmasıyla bağırsakta oluşan pigment.
Ürobilinüri

İdrarda ürobilin(*) bulunması.
Üreyebilirlik

Biyolojik üreme yeleneği.
Villüs

Tek ya da dallanmış ince uzantılar biçiminde olan ve çeşitli maddelerin geçişini ya da emilimini kolaylaştırmak amacıyla yüzey artışı sağlayan yapı.
Vazodilatasyon

Damar genişlemesi.
Vazodilatatör

Damar genişletici etkiye sahip ilaç, madde.
Virilizm

Kadında erkeğe özgü cinsel Özelliklerin ortaya çıkmasıyla belirlenen patolojik durum.
Vajinal akıntılar

Dölyolu salgılannın artışıyla belirlenen patolojik durum.
Ventilasyon (havalanma)

Kapalı ortamlarda havanın doğal ya da yapay olarak yenilenmesi, içinde insan bulunan bir ortamda hava korbon dioksit miktarının artması ve oksijenin azalması sonucu giderek kirlenir.
Ventilatör

Yetişkin ya da çocukların nefes almasına yardımcı olan bir makine. Nefes almada problem olması durumunda yenidoğan bebeklerde en çok görülen on durumdan birisidir. Eğer bebeğiniz akciğer problemleri ile doğmuş ya da kendi başına nefes alamıyorsa bir ventilatöre bağlanabilir. Prematüre doğan bebeklerde akciğerlerin yeterince gelişmemesi bir ventilatöre gereksinimin en genel sebebidir
Vitiligo

Bir cilt hastalığı olup, vücudun çeşitli bölgelerinde, yer yer renk (pigment) kaybı ile karakterize, normal bölgelerden keskin sınırlarla ayrılan beyaz lekeler.
Verimlilik

Birim zamanda meydana getirilen yavru sayısı ile ölçülen, bir bireyin yada populasyonun üreme kapasitesi.Fertilite.
Viabilite

Spermin canlı olup olmadığının belirlenmesidir.
Yılan sokması

Yılan zehiri çok çabuk ve şiddetli tesir gösteren zehirlerdendir. Ancak, bu zehirler ağızdan alındıkları zaman zehirlemezler. Zehirli yılanların çoğu büyük başlıdır. Bazılarının başları da üç köşelidir. Uzun kıvrık dilleri ve çatallı dişleri vardır. Soktukları zaman; dişlerinin dibinde bulunan bezden salgıladıkları zehiri, dişin içindeki kanal vasıtasıyla, soktukları yere aktarırlar. Orada ağrı, şişme ve kızarma görülür. Bazı kimselerde de yılan zehirinin çeşidine göre, kusma, baygınlık, titreme, nefes darlığı, uyuklama veya kısmi felç görülür.Yılan sokan kimseye zehir bütün vücuda yayılmadan önce aşağıdaki işlemi yapmak gerekir.Sokulan yer kol veya bacakta ise; yaranın üst tarafına sıkı bir bağ yapılır. Sonra alkole bandırılmış veya ateşte kızartılmış bıçak, çakı veya jiletle yara kanatılır. Arkasından, ağzın etrafına ve dudaklara zeytinyağı sürülür. Sokulan yer emilip, tükürülür. Aynı işlem 3-4 kere tekrarlanır. Sonra madeni bir şey ateşte kızdırılıp, sokulan yer dağlanır. Ayrıca aşağıdaki reçetelerden biri veya bir kaçı uygulanır. Zehirlenme belirtileri varsa vakit kaybetmeden hastaneye götürmek gerekir.
Yabancılaşma

Ruh hastalannda görülen ilgisizliği (donukluğu) belirtmek için ilk kez 19. yüzyılın başlarında kullanılmış terim.
Yılancık

Küçük yara veya sıyrıklardan giren mikropların neden olduğu ve tıp dilinde Erizipel denilen bir çeşit deri hastalığıdır. Halk arasında kızılyürük denir.Mikrop kapıldıktan bir kaç saat veya birkaç gün sonra; hastada ateş ve titreme görülür. Bilhassa, yüz, burun kanatları veya baldırlarda; çevresi kabarık, yaygın kızarıklık ve ağrı görülür. Bu bölge, bir süre sonra şişer, deri gerilir. Ayrıca iştahsızlık ve baş ağrısı da görülebilir.Yılancık ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Bunun için de iyi bir tedavi şarttır. Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir.
Yardımcı ve baskılayıcı t lenfositleri

B lenfositlerinin antikor yapımını kontrol etmesini sağlayan lenfosit grubu (bak. akyuvarlar).
Yakı reaksiyonu

ilaçlar, bakteri kaynaklı maddeler, doğal ve yapay kimyasal bileşiklere karşı duyarlılık durumunu belirlemek için başvurulan test.
Yaşlılık

senilite
Yaşlılık Hastalıkları

YAŞLANMA VE SAĞLIK

Dünyada 65 yaş ve üzerindeki insanların sayısı hızla artmaktadır. Son yıllarda tıbbın gelişmesi, bireyin kendine ve yaşamına daha fazla değer vermesiyle birlikte ortalama insan ömrü uzamıştır. Ülkemizde yaşlı nüfusun toplumdaki oranı yaklaşık % 4.5 iken 2030’larda bu oranın %6 olması beklenmektedir. Yaşlılık, yaşam sürecinin; çocukluk, gençlik, erişkinlik gibi doğal bir çağıdır. Yaşlılık dönemi üçe ayrılır:

Genç yaşlılar (65-74 yaş)
Orta yaşlılar (75-84)
İleri derecede yaşlılar (85 yaş ve üzeri)

Yaşlanma; zamanın geçişine bağlı olarak, bireyde görülen anatomik ve fizyolojik değişiklikleri tanımlar. Yaşlanma çok erken dönemlerde, 17-18 yaşlarında başlar. Yaklaşık 35-40’lı yaşlardan itibaren vücutta iş gören hücre grubunda kayıplar başlar. Zaman içinde devam eden bu hücre kayıplarına bağlı olarak hücrelerin yaptığı görevlerde aksamalar görülür.80’li yaşlardan sonra vücut bu kayıplara karşı iç dengesini koruyamaz ve bunun ilerlemesiyle ölüm ortaya çıkar.

Yaşlanmaya bağlı olarak fiziksel aktivitede bazı değişiklikler görülür. Genel olarak kas dokusunda bir azalma olur. Kadınlarda özellikle menopozdan sonraki dönemde yoğun bir şekilde kemik kayıpları ortaya çıkar. Bu kayıplara bağlı olarak boy kısalmaları, omurlarda çökmeler, hatta kırıklar olabilir.

Yaşlanmayla birlikte zihinsel değişiklikler de ortaya çıkar. Algılamada ve yaratıcı yeteneklerde yaşlanmayla birlikte bir azalma, dikkatsizlik ve düşünme hızında yavaşlama görülebilir. Öğrenme yeteneğindeki azalmaya, hareketlerdeki yavaşlama da eşlik edebilir. Yaşlılarda daha önce edinilen bilgiler sağlam kalır ve yeni öğrenilen bilgiler çabuk unutulur.

Demans (bunama) sıklıkla yaşlılarda görülen bir rahatsızlıktır. Hastanın bilinci yerinde olmasına rağmen hafızada zayıflama ve bazı zihinsel yetilerde azalma olur. Kişi çevresinde olanlara ilgisini yitirmeye başlar. Yeni bilgiler öğrenmede ve bunları hatırlamada, konuşma sırasında doğru kelimeleri bulmada, günlük yaşantıya ait sorunları çözmede yavaşlama zamanla belirginleşir. Bellekte zayıflama öncelikle telefon numaralarını, isimleri, yaşanan günlük olayları tam olarak hatırlayamama şeklindedir. Dikkat kolayca dağılır. Çevreyle kurulan ilişkiler sınırlanmaya başlar. Sosyal yetersizlik belirginleştikçe yalnızlık derinleşir. Kişi huzursuz ve kederlidir. Daha kırılgan, öfkeli ya da şüpheci olabilir. Zamanla geçmişe ait anılar da silinmeye başlayabilir.

Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır. 65 yaşın üzerinde yaklaşık her 10 kişiden birinde; 85 yaşın üzerinde ise yaklaşık her iki kişiden birinde görülür.

Yaşlılıkta; tansiyon yüksekliği, damar sertliği, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar zihinsel faaliyetlerde azalmaya yol açar. Yaşlılıkla birlikte ruhsal durumda oluşabilecek bir çöküntü, depresyon zihinsel fonksiyonları olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle fizik aktivitesi az olan, sosyal yaşam içerisine girmeyen kişilerde, sigara ve alkol kullananlarda yaşlılıkta zihinsel faaliyetlerde azalma görülür. Boş vakitlerde bulmaca çözmek, okumak, çevrede olup bitenlerle ilgilenmek, toplumun bir parçası olduğunu hissetmek ve hissettirmek, beden egzersizlerine önem vermek yaşa bağlı bu olumsuz etkilere karşı zihinsel fonksiyonların korunmasında etkili olabilecek önlemler arasında yer alır.

Yaşlılıkta zihinsel değişikliklere paralel olarak, kişilikte de bazı değişiklikler oluşabilir. Yeni durumlara uyum sağlayabilme, yeni düşünceleri kabul etmede güçlük yaşanabilir. Çevreye karşı daha az ilgili, kendi bedenine ve kendine karşı daha ilgili olup, ilişkilerde daha derin ve seçici olabilirler. Yeniliklerden ürkebilirler ve eski yaşamlarını özlerler. Sağlıklarına aşırı önem verirler. Aşırı tutumluluk, kişisel eşyalarına karşı bağımlılık gelişebilir.

Yaşlılık döneminde özellikle depressif belirtiler görülebilir. Yaşlılık; fiziksel sağlığın, arkadaşların ve sosyal konum gibi bir takım kayıpların olduğu bir dönemdir. Bütün bu kayıplar birleştiği zaman kişide depresif belirtiler ortaya çıkabilir.

İleri yaşlarda gözlenen anksiyete kişinin yaşamakta olduğu başka bir fiziksel ya da ruhsal bozukluğa bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Yaşlanmaya bağlı fiziksel yetersizlikler ile çevrenin yardımına gereksinim duymak, sosyal konumun sınırlanarak daha izole yaşama zorunluluğu, tedaviye az yanıt veren hastalıkların ortaya çıkması, sevilen bir kişinin kaybı ya da kayıp tehdidi anksiyeteye neden olur. Günlük yaşantısına egemen hale gelen anksiyete, kişinin yaşam kalitesini düşürür.

Yaşlılığa kişi gençken hazırlanmalıdır! Ailede damar sertliği, tansiyon yüksekliği, şişmanlık ve şeker hastalığı varsa, kişi çok daha erken yaşlarda sağlıklı bir beslenme tarzı oluşturmalı ve buna ileriki yıllarda da devam etmelidir. Yaşlanmayla koku ve tat alma duyularında azalma olur. Çene kemiklerinde ve dişlerde olan değişiklikler de çiğneme fonksiyonunu bozar. Böylelikle kötü beslenmeye doğru bir yöneliş olur.

“Akdeniz tipi beslenme” denilen sebze, salata, meyve, zeytinyağı ağırlıklı ve mümkün olduğunca kırmızı etten uzak bir beslenme, kalp damar hastalıklarının oluşumunu belirgin şekilde azaltır. Önemli olan değişik besinlerden yararlanabilmek ve mümkün olduğu kadar kilo almamaktır.

+

Yalancı erdişilik (psödohermafroditizm)

Dış üreme organlarının görünümü ile gonat tipinin (er-bezi ya da yumurtalık) tam bir uyum içinde bulunmadığı bozukluk.
Yayılan ağrı

Soruna neden olan eklemden uzakta hissedilen ağrı (örneğin, kalça osteoartrozunda uyluk ve dizde ağrı olması).
Yumuşatıcılar (emolyan)

Zedelenmiş ve iltihaplı dokular, özellikle de mukozalar üzerinde koruyucu etki gösteren ilaçlara verilen genel ad.
Yanılsama

Gerçek bir duyumsamanın yanlış yorumlanması ya da bir nesnenin yanlış bir biçimde algılanması; görsel, işitsel, dokusal ve dokunsal-hareketsel yanılsamalar gibi tipleri vardır.
Yenilmesinde sakınca olmayanlar

un veya sebze çorbaları, yağsız ızgara etler, yoğurt, patates püresi, pilav, beyaz peynir ve sebze yemekleri.
Yersin basili

Bilimsel adı Pasteurella pestis olan, öbür adını Fransız hekim A. Y. E.
Yeşil çay

Tahriş önleyici özellikleri de olan bir anti-oksidan.
Zeka geriliği

Zihinsel gelişmenin yavaşlığı. Doğuştan gelen ya da bebeklik çağında ortaya çıkan zihinsel yetersizliğe bağlı olarak ruhsal gelişimi duraklayan kişilerde görülür.
Zekâ geriliği

Zihinsel gelişmenin yavaşlığı.
Zoofili

Hayvanlara karşı aşırı düşkünlükle belirlenen hafif bir duygulanım bozukluğu. Genellikle aşırı duygusal, destek konusunda saplantılı ve normal yoldan bu desteği sağlayamamış kişilerde (bekarlar, çocuksuz çiftler vb.) görülür.
Zooprofilaksi

Evcil hayvanlarla ilgili bazı sağlık kurallarım yerine getirerek hastalıkların önlenmesi (Örneğin ahırlann evlere göre Özel bir biçimde yerleştirilmesi). -
<< Geri
 Medikal Bilgi
 Sağlık
 Tıp Sözlüğü  Biyoloji Sözlüğü
 Ansiklopedi  İlaç Fiyatları
 Gebelik  Mineraller
 Cinsel Terimler Sözlüğü
 TUS Hakkında  Kaplıcalar
 Renk Körlüğü Testi  Full Text Dergiler
 Bebeğiniz Ne Zaman Doğacak ?
 Tahmini yumurtlama gününüzü hesaplayın
 Bebeğinizin boyunu hesaplayın
 İlk Yardım  Bebek İsimleri
İdeal Kilonuzu, Günlük Enerji İhtiyacınızı Öğrenin
 Zayıf mı? Şişman mı?  Kalori Tabloları
 Hastalıklar  Vitaminler
 İlaç Klavuzu  Aloe Vera
Vademecum (İlaç Bilgileri)  Şifalı Bitkiler
 Yazılar
 Medikal Kitap
Yayındaki Türkçe ve Yabancı Kitap Tanıtımları
 Medikal Anket
Hangi korunma yöntemini kullanıyorsunuz?

Prezarvatif
Spiral
Dışarı boşalma
Doğum kontrol hapı
 Rastgele 2 Kitap
Tavsiye


Hakkımızda | Reklam | Kullanım Şartları | Basında TurkMedikal.net | Webmasterlar İçin | İçerik Ortaklığı | İletişim | Vademecum (İlaç Bilgileri)
Aloe Vera | Üyelik | Dükkan | Kitaplar | Hastalıklar | İlk Yardım | Rehber | Nöbetçi Eczaneler | Sağlık Ansiklopedisi

TurkMedikal.NET bir ZA Host Web Hosting ve Zahmaci Web Tasarım Sitesidir
Dmoz Directory | Astroloji | Walpapers | Kumluca | Hastalıklar
Carpets and Rugs | Holy Books
Elmalı | Kemer | Korkuteli | Serik | Akseki