:: İlk Yardım
Konular Boğulma | Kırıklar | Şok | Yanıklar | Yaralanmalar | Zehirlenmeler
YANIKLAR
Yanık, vücudun bir bölgesindeki dokuların yüksek ısıdan zarar görmesidir.
Hastanın yaşamını tehdit etmesinin yanı sıra, oluşan nedbe dokusu estetik açıdan
sorun yarattığından her zaman acil olarak tedavi edilmelidir.
NEDENLERİ
Yanık, alev ya da sıvı, katı ve buhar halindeki sıcak cisimlerin doğrudan etkisiyle
oluşur. Bunların yanında, elektrik çarpması ya da sülfürik asit gibi kimyasal
maddelerle temas sonucunda da yanığa benzer lezyonlar oluşabilir. Dokunun gördüğü
zarar, ısının yüksekliği ve dokunun ısıya maruz kaldığı süre ile doğru
orantılıdır. Dokunun 550C'lik ısı-ya 30 saniye süreyle maruz kalması sonucunda
yalnız o bölgede kızarıklıkla (eritem) ortaya çıkan hafif düzeyde bir reaksiyon
oluşur. Isının 650C'ye çıkması, aynı sürede, o bölgedeki derinin zedelenmesine
yol açar. Yanık, ne kadar derine inmişse ve ne kadar geniş bir yüzeye yayılmışsa o
kadar ağırdır.
SINIFLANDIRMA
Yanıklar derecesine ve yaygınlığına göre sınıflandırılır. Yanık derecesinin
artması, o bölgedeki doku hasarının arttığını gösterir.
-Birinci derece yanıklar: Yanık bölgesinde deride kızanklık (eritem)
dışında bulgu yoktur.
-İkinci derece yanıklar: Bölgesel kızarıklığa ek olarak derinin yüzeysel
katmanlan ve küçük kan damarlarının zarar görmesi sonucu içi berrak sıvı dolu
kesecekler (bül) oluşur.
-Üçüncü derece yanık]ar: Yanık bölgesindeki deride doku ölümü de (nekroz)
vardır; derinin bütün katmanlarının yanı sıra bazen derinin altındaki dokular da
zedelenmiştir.
-Yanık bölgesinde kömürleşme varsa ve yağ dokusu, kas ya da kemik gibi derindeki
yapılar da etkilenmişse dördüncü derece yanıktan söz edilir.
Yanıkların Değerlendirilmesi;
Yanıkların değerlendirilmesinde ele alınan bir ölçüt de vücudun yanıktan
etkilenen yüzeyinin genişliğidir. Yaygınlık derecesi tüm vücut yüzeyine oranla
yüzde olarak belirtilir. Bu amaçla vücuttaki çeşitli bölgeler, kapladığı alanın
büyüklüğüne göre derecelenmiştir. Örneğin, kafa derisi, tüm vücut yüzeyinin
yaklaşık yüzde 9'luk bölümünü oluşturur. Kollann her birinin kapladığı alan
tüm vücut yüzeyinin yüzde 9'u, gövde-nin ön ve arka yüzeylerinin her biri yüzde
18, bacaklann her biri yüzde 18 ve cinsel organlann bulunduğu bölge yüzde 1 olarak
kabul edilir.
Vücutta yanıktan etkilenen toplam alan erişkinde yüzde 20'nin, çocukta yüzde
12-15'in altında kalırsa yamğın bölgesel olduğu kabul edilir. Bunun tersine,
yanıktan etkilenen yüzey bu olgulardan genişse, geniş yanıktan söz edilir; bu
yanıkiann bütün vücudu etkileyen değişikliklere neden olması beklenir. Çok geniş
alana yayılan yanıklar aşın sıvı kaybına yol açar; bunun sonucunda akut böbrek
yetmezliği gelişebilir ve hasta ölebilir.
Bölgesel yanıkların gidişi de yanığın dereeesiyle ilişkilidir: Birinci ve ikinci
derece yanıklar genellikle çok kötü sonuçlanmaz ve herhangi bir nedbe dokusu
oluşumuna yol açmadan birkaç gün içinde iyileşir.
Uçüncü derece yanıklarda ise ölü doku artıklarının uzaklaştınlması
iki-üçhaftayı bulur; doku ölümü olan bölgede normal deriye benzer doku yerine nedbe
dokusu oluşur. Derideki herhangi bir lezyonun iz bırakmadan iyileşmesi ya da zedelenen
dokunun tıpatıp aynının oluşabilmesi için bu bölgedeki derinin en alt katmanının
sağlam kalmış olması gerekir. Yoksa, özgün dokunun yerine sadece açık kalan
bölgeyi kapatmak için basit bağdoku yapısında bir örtücü katman oluşur. Nedbe
dokusu adı verilen bu doku vücudun herhangi bir organında oluşabilir. Nedbe dokusu
derininkilere benzemeyen özellikleri nedeniyle hem estetik bozukluk yaratır, hem de
esnekliği olmadığından çevresindeki deriyi çekerek bölgenin gerginleşmesine ve
büzülmesine yol açar. Uçüncü derece yanıklarda görülen başka bir sorun da bu
bölgedeki savunma öğelerinin yitirilmesine bağlı olarak bölgenin her türlü
enfeksiyon etkenimne açık olmasıdır. Bu yüzden bu bölgenin enfeksiyonlardan iyi
korunması gerekir. Yanık çok ileri derecede ve yaygınsa, hastada ateş, kilo kaybı,
iştahsızlık, kansızlık, hipoproteinemi (kan proteinlerinde düşüklük), böbrek
işlevlerinin bozulmasına bağlı belirtiler, bazen akciğer enfeksiyonlan ve
septisemiden (mikrobun kana kanşması) şoka varabilen çeşitli belirtiler
görülebilir.
İlk Alınacak Önlemler
Yanıkların mutlaka bu konuda uzmanlaşmış hastanelerde tedavi edilmesi gerekir.
Bununla birlikte, çoğu durumda yanıklı hastaya ilk girişim, kazanın olduğu bölgede
yapılmalıdır. Bu yüzden yanan hastaya yaklaşımda şu temel kurallara uyulmalıdır:
-Ilk iş olarak yanığa neden olan ısı kaynağı hemen uzaklaştınlmalı ve etkisiz
hale getirilmelidir.
-Bu amaçla hastanın vücudunun üstündeki alev hemen bir battaniye ya da örtüyle
söndürülmelidir.
-Hastanın üstündeki giysiler hemen soğutulmalı, zararlı bir kimyasal maddeye
bulaşmışsa çıkartılmalıdır. Hastanın giysileri dikkatle üstünden
çıkanImalıdır. Bu işlem aceleyle ve dikkatsizce yapılırsa, yanık bölgesine
yapışmış olan giysilerin çıkanlması bölgenin daha fazla zarar görmesine yol
açabilir. Özellikle vücuda değen ve alev olmadan da yanma özelliği olan plastik gibi
maddelerin deriyi zedelemesini engellemek gerekir.
-Bulunduğu bölgeye zarar vermeyen giysileri çıkarmak gereksizdir; yanık bölgeleri
sterll (mikroptan anndınlmış) gazlı bezlerle örtülmelidir.
-Bölgeyi dezenfekte etmemek ve bölgeye pomat sürmemek gerekir.
-Hasta bir an önce hastaneye götürülmelidir.
Ufak yanıklar evde de tedavi edilebilir. 'ıbölgesine herhangi bir pomat
sürülmemelidir. Aynca bölgede içi berrak sıvı dolu olan keseciklerin oluşumuna
neden olan yanıklarda enfeksiyon gelişmesini engellemek için bu kesecikler
patlatılmamalıdır. Yapılacak tek şey bu bölgenin mikroplardan arındırıcı
maddelerle yıkanması ve sargı bezleriyle bölgenin gevşekçe sarılmasıdır. (Ağır
yanıklarda bölge dezenfekte edilmez.)
Böyle bir önlem bakteri kökenli bir enfeksiyonun oluşmasını engellerse de, bütün
önlemlere karşın gene de enfeksiyon oluşabilir.
Yanıkların değerlendirilmesinde dikkatli davranmak gerekir; yalnızca kızanklık
oluşumuna neden olsa da, yaygın yanıklarda mutlaka bir hekime başvurulmalıdır.
|
|
|